Bu dâvet bizim....
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 99. Yıldönümü kutlayacağımız bugünde başta Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtarıcısı ve kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını bir kez daha şükran ve minnetle anıyorum.
Bu 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı sizler nasıl kutlarsınız bilmem.
Ama ben Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli İl Başkanlığı’nın Gebze’de gerçekleştireceği Fener Alayı Yürüyüşüne katılarak kutlayacağım.
Gebze Eski Trafo Meydanı’nda saat 19.30’da başlayacak olan Fener Alayı Yürüyüşüne başta CHP Kocaeli İl Başkanı Sayın Harun Yıldızlı olmak üzere CHP Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası İlçe Örgütleri, partililer ve vatandaşlar katılacak.
Gerçekleştirilecek olan yürüyüş ve ardından yapılacak olan konserle için CHP Gebze İlçe Başkanı Sayın Gökhan Orhan’ın güzel bir ev sahipliği yapacağına hiç şüphem yok.
Buradan başta tüm okuyucularımıza, tüm Gebzelilere, Darıcalılara, Çayırovalılara ve Dilovalılara seslenmek istiyorum.
Ülke olarak içerisinden geçtiğimiz bu zor ve sıkıntıları günlerin farkındayım.
Ancak bu zor ve sıkıntılı günlere rağmen CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dediğini gibi ‘Umutlar yeşeriyor’ diyerek sizlerin bu yürüyüşe davet etmek istiyorum.
Hadi gelin bu akşam evde çoluk çocuk, genç yaşlı kim varsa gelip bu yürüyüşe katılalım.
Birilerinin tek adak rejimi ve diktatörlük hayallerine inat Yaşasın Cumhuriyet ve Demokrasi diyelim.
Birilerinin Taliban’la benzer olduğumuzu ifade etmesine inat Yaşasın Laiklik diyelim.
Birilerinin tüm ötekileştirmelerine rağmen Yaşasın Halkları Kardeşliği diyelim.
Birilerinin beddua ettiği ve adını dahi anmadığını Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtarıcısı ve kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk için saygı duruşunda bulunalım.
Yürüyüşe hastası veya cenazesi gibi özel nedenler dışında gelemeyenleri anlayışla karşılarım.
Ancak yürüyüşte gözlerim tanıdık ve görmek istediğim herkesi arayacak.
Son olarak ise usta şair ve yazar Nazım Hikmet’in bu güzel şiiri ile sizleri bir kez daha bu yürüyüşe davet etmek istiyorum.
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim....
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...