Cuma günü tüm okullarda yarı yıl tatili başladı.

Sabah erkenden telefonum çaldı.

Arayan kim olabilir, tabi ki Muzaffer Altıntaş.

Kendi adına yaptırmış olduğu okuldaki karne dağıtım törenine beni davet ettiğini söyledi.

Muzaffer Altıntaş arayınca gitmemek mümkün değil.

Çünkü baba dostu demeyim, dede dostuyuz...

Bunun da ötesinde Gebze’de onca işadamı, gayrimenkul zengini insan var.

Hiç biri hayırsever ünvanına ulaşmış değil.

Üstelik, Altıntaş ailesi bunların birçoğunun yanında yoksul kalır.

Ancak gel gör ki gönül zenginliği hiç birşey ile ölçülmez.

Sabahın erken saatinde Muzaffer Altıntaş ile kendi adına yaptırdığı okulda buluştuk.

Yanında eşi Bilge Hanım ve onlara eşlik eden çocukları Halit Altıntaş Okul Aile Birliği Başkanı Halil İbrahim Kadıoğlu bulunuyordu.

Okul Müdürü Özcan Tercan bize okulun eğitim ve başarı durumuyla alakalı bilgiler verdi.

Buarada İstiklal Marşı’nı Gebze’de en düzgün okuyan öğrenci olan Yahya Çerkez’i Muzaffer Altıntaş saat hediye ederek ödüllendirdi.

Toplu resimler çekildi her zaman ki gibi Muzaffer Altıntaş duygu yüklü bir konuşma yaptı.

İnsanlar yaşlandıkça duygusal oluyor...

Böyle özel günlerde yapılan konuşmaların ne kadar zor olduğunu tahmin ederim.

Sohbet ilerledikçe okulun ihtiyaçları neler olduğu soruldu.

Okul gazetesi çıkartılacak onun için sponsorluğu Altıntaş ailesi tarafından karşılandığını öğrendim.

Okul çıkışında merdivenlerde genç bir kızımızla karşılaştık.

Okul müdürü bu kızımızın geçen sene kendi okullarından mezun olduğunu Fen Lisesi kazandığını ve orada okuduğunu söyledi.

Genç kızın hedefinde Tıp Fakültesi okumak olduğunu öğrenmiş olduk.

Hayırsever bir vatandaş olan Muzaffer Altıntaş bir okul yaparak ne kadar kutsal  iş yaptığını her gidişimde görüyorum.

Ne demiş ünlü düşünür; “Bir okul açan bir çok hapishane kapatır, Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum”

Gebze’nin yeni okullara ihtiyacı var.

O okulların öncelik sıralamasında meslek okulları gelmekte.

Bakıyorum hiç kimse meslek okulu için girişimde bulunmuyor.

Bu ülkenin üretimini arttırmanın yolu meslek okullarından geçer.

İmam Hatip’lerle, Düz Liselerle ne istihtam artar ne de Dünya ile rekabet edilir.

Bilgi toplumuna ulaşmanın tek yolu iyi eğitimden, kaliteli eğitimden geçer...

Unutmayalım çocuklarımız sadece kendi ülkesinin gençleri ile yarışmıyor, Dünya ile yarışıyor.