Bir adım geri adım atarsam namerdim

“Yaklaşık iki yıldır, sizlerde görüyorsunuz. Gerek ekonomik gerek siyasi olarak çok ciddi bir baskı altında olduğumu hissediyorum. Ama size buradan ant olsun. Ekmeğe muhtaç olsam dahi, beni canlı canlı mezara gömecek olsalar dahi, bir adım geri adım atarsam namerdim. Cenab-ı Allah’tan bir tek niyazım var. Bunları sandığa gömmeden Cenab-ı Allah benim canımı almasın.

CUMHURİYET ÇOCUĞUYUM, SÖZÜM VAR

Birlik beraberliğime halel gelmemesi için çok çalıştık. Her türlü baskıya, zulme karşı çıktık. Dik durduk. Ben Cumhuriyet çocuğuyum. Bir sözüm var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedefe doğru bu milletle beraber yürümek ve Türkiye’yi müreffeh bir ülke haline getirmek. Bu hedeften de asla dönmeyeceğim. Bunun için siyaset yapıyoruz. Bizim bu cefakar millete, bizi yetiştiren devlete vefa borcumuz var.

ONLAR SADECE ARACI.

CUMHURİYET’E BORÇLUYUM

Beni yakından tanıyanlar bilir. Ben Kocamustafapaşa’da oturan (İstanbul’un Fatih İlçesi’ne bağlı bir semt) camcı Cevat’ın oğluyum. Babanın okutma gücünün olmadığı bir ailenin çocuğuyum. Devlet parasız yatılı okul sınavıyla Kabataş Erkek Lisesi’ne girdim. Daha sonra iki hamiyetperver insan Allah nur içinde yatırsın, Sabri Ökçen ve Aydın Bolat beyefendilerin desteğiyle üniversite eğitimimi tamamladım. Ama bütün fırsatları veren bir şey var. Onlar sadece aracı. Bütün bunların içinde bana bu imkanı veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyet. O yüzden bu borcu ödemek için varız. Çalışmaya devam edecek, vatandaşımızın hakkını yedirmeyeceğiz. Hukukunu çiğnetmeyeceğiz. Emeğini hakkıyla almasını sağlayacağız. Alın terini o beşli çetelere, rantçılara asla yedirtmeyeceğiz.”

İKTİDARA REST ÇEKTİ

İktidarın hedef tahtasına koyup iktidar yandaşı medyayla farklı kesimlere de hedef gösterttiği İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Çayırova İlçe Kongresi’nde iktidara resti yukarıdaki ifadelerle çekti.  Konuşmasına İYİ Parti lideri Meral Akşenir’in selamıyla ve cumartesi günkü kongrede yeniden seçilen Burak Uluköylü’yü tebrik ile başlayıp Çayırova İlçe’nin eski ve mevcut başkanlarına teşekkürle tamamlayan Uluköylü konuşmasında ayrıca özetle şunları söyledi:

TÜRKİYE BOĞULUYOR…

Demokrasi olmazsa olmazımız. Ben bir pencereye benzetiyorum ve bu pencere hep açık olmalı. Zaman zaman yağmur yağar ıslanabilir, kar yağar üşüyebilirsiniz ama kapattığınızda boğulup ölürsünüz. Aynı günümüzde olduğu gibi. Türkiye boğuluyor, nefes alamıyor. Çünkü demokrasi penceresi kapalı ve totaliter bir rejimle yönetiliyoruz.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem Türkiye’de 146 yıllık bir geçmişe sahip. 1876 Meclisi Mebusan ile başlayan, 150 yıllık geçmişi yok ediyorsunuz. Bir adam geliyor ve, ‘Ben dudaklarımdan çıkan iki lafla ülkeyi yönetmek istiyorum’ diyor. Geldiğimiz nokta ortada.

Yurtdışı hedefleyen gençler inanın, hiçbiri ekonomik gerekçelerle gitmiyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi daha iyi bir araba, ev için değil. Gençler en çok özgürlük, demokrasi istiyor. Bunların kısıtlandığı ülkede kalmak istemiyor.

Bizim güçlendirmiş parlamenter diye tanımladığımız sistemin ilk iki sırasında demokrasi ve özgürlükler var. Özgürlükleri de doğru tahlil etmeli. Bütün özgürlükler bir başkasının özgürlük sınırına geldiğinde, biter. Bir başkasının özgürlüğüne müdahale etmediğiniz, sınırsız bir özgürlük vaat ediyoruz.

Milletimizin refaha, huzura kavuşması için sadece 7 ay kaldı. 7 ay sonra sandık onlara derslerini verecek. Ve onlar için korkulu an, hesap verme anı gelecek. Tüm bunların hesabını soracağız, bundan emin olun. Yapıp kaçmak yok. Tüm yaptıklarının hesabını tek tek verecekler.

20 SENEDİR SOYDULAR HALA DOYMADILAR

Sanayi Bakanı’nın yeğeni, 6 milyar kar edecek ihale almış. Açıklama yapmış, ‘Amcamın değil halamın oğlu’ demiş beyefendi. 20 senedir soydular, soğana çevirdiler ve hala doymadılar. Bir elhamdülillah deyip fakirin sofrasından kalkın yahu. Bu fakirin fukaranın hakkını 20 senedir yiyorsunuz. Bir tarafta oğlunun beslenme çantasını boş gönderen bir anne. Bir diğer taraftan, ‘amca değil hala oğlu’ diyen, 6 milyarlık rant sağlayan bir Bakan.

Biz belli yaştan sonra yoksulluğu kaldırabiliriz, hamd edebiliriz. Ama üç çocuktan biri yoksul ve yoksunsa sorun var demektir.

Bütçenin büyük olması önem değil. Halka düşen ne?

Geçmişte komünizmle mücadele ettim. Bu iktidar bu milleti zorla komünist yapar.

Yandaş medyayı okuyunca Türkiye, Almanya’ya odun kömür yardımı yapıyor ama enflasyonda dünya beşincisi olduğumuzu yazmıyorlar. Zimbabwe ve Sudan’dan iyiyiz. Zimbabwe, dünyanın en kötü ülkesi. Sefalet ülkesinde ise birinci sıraya getirdiler ülkeyi.

Şükürle sabır bize de bütün paralar niye size?

Şükredeceğiz, sabredeceğiz.

TÜİK, Genel Başkanımız Akşener’in dediği gibi Tayyib’e Uygun İstatistik Kurumu.

Güçlendirilmiş parlamenter sistemi Türkiye’yi yine getireceğiz. Yine müreffeh ülke olacağız.

Her alanda üreten zengin, güçlü Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz.”