4 ay kaldı!..

         4 ay sonra Türkiye’de yerel seçimler yapılacak. Halk için bu seçimler genel seçimlerden daha önemlidir.

         Herkes gibi ben de Gebze’nin yeni belediye başkanının hangi partiden ve kimin olacağını bir hafta öncesine kadar merak ediyordum.

         Şimdi hiç merak etmiyorum. Çünkü Gebze’nin yeni belediye başkanı ben olacağım.

         Bu göreve kendimi yeterli ve uygun buluyorum.

         Başkan olup, Gebzelilerin bütün umutsuzluklarını umuda dönüştüreceğim. Gebze halkının yüzde 80’i beni tanıyıp, seviyorlar, 35 yıldır burada ikamet ediyorum ve Gebze’nin ekonomik, kültürel sorunlarını biliyorum.

         Ben, Gebze’yi bir dönem Fatsa’yı idare eden Fikri Sönmez gibi Gebzelilerle yöneteceğim, yani Gebze’de yaşayan herkes bu yönetimde becerebileceği işe göre bir sorumluluk alacaktır.

         Ben yobaz, kırdök hizmet anlayışını ortadan kaldıracağım.

         Benim yönetimimde imtiyaz hiç kimse olmayacaktır. 70-80 yıldır devam eden bu antidemokratik davranışları kökünden ortadan kaldıracağım.

         Hiç kimse çalışmadan, emek harcamadan zenginleşmeyecek.

         Bu güne kadar birileri zenginleştikçe, halk fakirleşmiştir. Kamuya ait hiçbir alana market, süpermarket, işyeri, birilerine ait özel işletme yapılmayacaktır.

         Ay! Ay! Ay!

         Çok özür dilerim, sevgili okurlar ve Gebze halkı, benim deli kafam işte, yine sapıttım!

         Yine hayallere daldım.

         Ay, ay, ay!...

         Neler yazıyorum ben böyle?

         Sanırım yine bana tımarhane görünüyor!

         Son bu bir haftadır böyle bir halüsinasyon görüyorum. Belediye başkanlığı kim, ben kimim?

         Fakir, yoksul bir insandan, bir işçi emeklisinden ve bir köylü parçasından belediye başkanı olduğu görülmüş mü Türkiye’de?

         Türkiye bu anlamda tuhaf bir ülkedir.

         Gebze’ye yeni bir belediye başkanı seçilecektir elbette.

         Herkesin okuduğu bir gazete, tuttuğu bir futbol takımı, oy verdiği bir partisi de var.

         Gebzeliler tuttuğu partilere oy vererek bir belediye başkanı seçecekler.

         Parti, futbol takımı, gazete falan neyse ama Gebze’ye seçilecek insan çok önemlidir. Çünkü o insana canımızı, malımızı, insanlığımızı teslim edeceğiz.

         Bir arkadaşı nasıl seçiyorsak, belediye başkanında da onları aramalıyız. Çünkü Gebze, Türkiye’nin en çok geliri olan güzel bir şehridir.

         Böyle bir şehri, bir kişiye teslim edeceğiz.

         Ayrıca Gebze nüfus bakımından Türkiye’de il olmuş 20 şehirden daha fazladır.

         Ne halse, Ankara’da Gebze’nin il olmaması için uğraşanlar var ve bu çok önemli bir sorundur.

         Gebze bu kadar zengin olmasına rağmen ne yazıktır ki, Türkiye’nin en fakir şehridir.

         Bu şehirde yüzlerce işsiz, aç, evsiz barksız insanlar barınmaktadır.

         Bu şehri öyle sıradan bir adan idare edemez!..

         Biz Gebzeliler olarak adı, sanı, kültürü, halka hizmeti bilmeyen eşitliğe, demokrasiye, adalete inanmayan birisini seçmemeliyiz,

         Yeni vereceğimiz oylardan sonra acı çekmemeliyiz.

         Oylarımız bize düşman olmamalı!

         “Ellerim kırılsaydı, gözüm kör olsaydı da şu adama oy vermeseydim” dememeliyiz.