BAŞKA GELECEK MÜMKÜN MÜ?
Bir ülkenin demokrasisinin gelişmesi için ifade özgürlüğü olmazsa olmazlardan biridir.
Düşünce ve ifade özgürlüğü yoksa farklı siyasi fikirler arasında adil bir yarış olmaz.
Eğer ifade özgürlüğü yoksa basın özgürlüğünden söz edilemez.
Basın özgür değilse toplum farklı siyasi fikirlerden yararlanamaz.
Bu fikirlerin özgürce söylenmemesi sonucu ortaya çıkacak olan önerilerden yeterince faydalanılamaz.
Öyle ki ülkemiz özgürlüklerin doğal ortamında yaşadığı bir ülke olduğu sanılır.
Hatta biz o kadar özgürce yaşamaktayız ki!
Gazetelerin, televizyonların çoğunun haber bültenleri birbirinin kopyası gibidir.
Farklı yayın yapanlar ötekileştirilir.
Hergün aynı yüzleri aynı söylemleri duymaktan yorulduk.
İşin ilginç tarafı hep aynı şeyler yazılıyor hep aynı konular gündemde tutuyorlar.
Öyle ki basın bültenini at havuz suyuna hop sana pırıl pırıl baskı!
Zaten bu memlekette basın temizlenirse ülke temizlenmiş sayılır.
Gazetelerde okuyacak kötü haber olmayınca sanılıyor ki o ülkede tüm olumsuzluklar ortadan kalkmış olacak.
Bir memleket hukuk devleti ve ifade özgürlüğü alanında ne denli gerilerse demokrasiyi de o ölçüde kaybetmiş olur.
Ülkemizde son dönemde yapılan araştırmalara bakınca kutuplaşmanın neredeyse kemikleşme noktasına geldiği herkesce bilinen bir gerçektir.
Kutuplaşmalar dialog ve özgür tartışma ortamını yok etti ve dinamitledi.
İçeride birbiriyle barışık olmayan toplumların dışarıda bütünlük göstermesi mümkün değil.
Salı günleri siyasi partilerin yapmış olduğu grup toplantıları eleştiriden çok hakaretlerle dolu.
Bu hakaretlerle dolu tartışma zemini içerisinde birliğimiz ve kardeşliğimiz dinamitleniyor.
Bir taraftan güney sınır bölgemizde yaşanan terörle mücadele hepimizi kaygılandırıyor.
Diğer taraftan yaşanan iç tartışmalar.
Duyarlı olan her yurttaş bu durumdan son derece huzursuz.
Böyle günlerde ülkeyi yönetenler söylemlerine biraz daha dikkat etmeli.
Bir tarafta gelir dağılımındaki adaletsizlik diğer taraftan gün geçtikçe yoksullaşan ve işsizliğe terk edilen onlarca insan.
Konuşamadığımız sorunlar önümüzde dağ gibi duruyor.
Evet bu coğrafyada basın yaşananlardan her seferinde ciddi bir ders alıyor.
Ama gerçek dersi galiba alamıyor...!
İktidardaki siyasiler kendilerinin eleştirilmesinden hoşlanmıyor.
Bu yüzden pek çok konuyu konuşamaz olduk.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.