Yüzde 7 diye bir büyüme olmaz
ASİAD Genel Başkanı Ömer Faruk Başaran, “Yüzde 7 diye bir büyüme olmaz! Covid-19 sürecinde tekrar araştırılıp irdelenmesi gereken bir oran!” dedi
ASİAD – Avrasya Sanayici ve İşadamları ve TPP – Türkiye Patronlar Platformu Genel Başkanı ve Gelecek Partisi Kocaeli İl Başkanı Ömer Faruk Başaran, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ve 2021 yılının ocak, şubat, mart aylarını kapsayan ilk çeyrekteki yüzde 7’lik büyüme oranını eleştirdi.
Böyle bir rakamın, koronavirüs salgını ile mücadele eden dünyada, mümkün olmayacağına işaret eden Başaran, ASİAD adına açıklamada “Açıklanan büyüme oranı bildiğimiz, alışık olduğumuz anlamda bir büyüme değildir” dedi. Başaran açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
TÜRKİYE FAKİRLEŞTİ
“TÜİK'in açıkladığı verilere göre, ilk çeyrekte Türkiye'nin milli geliri (gayrisafi yurtiçi hasıla) yıllıklandırılmış bazda 36 milyar 409 milyon dolar birden geriledi ve 728 milyar 535 milyon dolara düştü. Geçen yılın birinci çeyreğinde Türkiye 764 milyar 944 milyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahipti. Yüzde 7 büyüdüğümüz bu dönemde kişi başına gelirimiz 9 bin 201 dolardan 8 bin 711 dolara düştü. Geride kalan bir yıllık dönemde ekonomide yaşanan sorunlar azalmayıp arttığı için kişi başına 490 dolar fakirleştik.”
ÜTOPYADAN İBARET
Türkiye’nin dünyanın en büyük ilk 16 ülkesi arasındayken geriye düşerek ilk 20'nin dışına düşme riski bulunduğunu belirten Başaran, 2023 yılında kişi başına düşen milli geliri 25 bin dolar seviyesine çıkarma sözü veren Hükümet’in bu hedefinin ütopyadan ibaret olduğunu söyledi:
“Türkiye'nin yüzde 7 büyüdüğü bu dönemde iş gücünün milli gelirden aldığı pay 4.5 puan birden aşağı düşerek 35.5’e geriledi” diyen ASİAD Genel Başkanı Başaran, “Büyüme istihdama dönüşmedi. Büyüme kime yaradı?” diye sordu. Başaran şöyle devam etti:
KİŞİ BAŞI 8 BİN 500 DOLAR GELİRLE BÜYÜDÜK!
“Hala 8 bin 500 dolar civarında bir kişi başına gelirimiz var. ‘Onlardan daha hızlı büyüdük’ dediğimiz gelişmiş ülkelerde kişi başına gelir 40 bin, 50 bin dolar düzeyinde. Üretmek demek, büyümek demektir. Çok üretmek arz artışı ortaya çıkarır, bu da düşük fiyat getirir. O halde enflasyon neden yüksek? Bu bir kenara, işsizlik artarken nasıl oldu da ürettik ve bu büyümeyi sağladık?
Son 2 yıldır insanlar varlıklarını, işlerini kaybetti. Esnaf batmamak için direndi. İnsanlar evlerini, arabalarını sattı. Toplumun ruh sağlığı bozuldu. Bu dönemden kârlı çıkan istisnai bazı işkolları dışında geliri, refahı azalmayan, yaşam kalitesi düşmeyen var mı? Fiyatlar artmaya devam ediyor, işsizlik artmaya devam ediyor, peki bu büyüme ne anlama geliyor?”
BİR TENCERE KAYNADI AMA
VATANDAŞINKİ DEĞİLDİ!
Ortada büyüyen bir pasta olduğunu fakat bu pastadan her kesimin eşit pay almadığını ifade eden ASİAD Genel Başkanı Başaran, “Vatandaş büyümeyi hissetmedi! Mutfak giderleri büyüdü, fatura tutarları büyüdü, yakıt giderleri büyüdü, eğitim ve sağlık giderleri büyüdü, vergiler büyüdü, işsizlik büyüdü, çiftçi, esnaf küçüldü, vatandaşın sırtına binen her yük büyüdü fakat vatandaş büyümedi, vatandaş Türkiye’nin büyüdüğünü de hissetmedi” dedi.
Vatandaşın aklıyla oynayanların kaybetmeye mahkûm olduğuna dikkat çeken Başaran, “Bir yerde bir tencere kaynadı doğru ama o kaynayan vatandaşın tenceresi olmadı” diyerek, Süleyman Demirel’in ünlü sözlerini hatırlattı: “Tencerenin deviremeyeceği Hükümet yoktur!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.