"Vatandaşın bütün bilgileri ya satılmış ya da çalınmış!’’

Yaklaşık bir yıl önce, CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Muhip Kanko, vatandaşların ve ülkemizde yaşayan mültecilerin kimlik bilgilerinin ciddi bir tehlike altında olduğunu belirterek önemli bir uyarıda bulunmuştu. O dönemde yaptığı açıklamada Kanko, "Vatandaşın bütün bilgileri ya satılmış ya da çalınmış" diyerek tehlikenin boyutuna dikkat çekmişti.

Bugün ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun 85 milyon kişinin kimlik bilgilerinin çalındığını doğrulaması, Prof. Dr. Kanko’nun uyarılarının ne kadar haklı ve yerinde olduğunu gözler önüne serdi. Bu skandal, sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını değil, ülkemizde yaşayan mültecileri de kapsayarak, kişisel verilerin güvenliği konusundaki endişeleri en üst seviyeye çıkardı.

İHMALKÂRLIK, SORUMSUZLUK

Konuyla ilgili sert bir açıklama yapan Prof. Dr. Muhip Kanko, yetkililerin bu ihmalkârlığını ve sorumsuzluğunu şu sözlerle eleştirdi:

"Kimlik bilgileri, bir insanın en mahrem ve en kritik verileridir. Hükümetin ve sorumlu kurumların en temel görevlerinden biri, vatandaşların kişisel bilgilerini korumak ve güvenliğini sağlamaktır. 85 milyon kişinin kimlik bilgilerinin çalınmış olması, yetkililerin bu alandaki büyük zaafiyetini ve ihmalkârlığını açıkça göstermektedir. Yetkililer, vatandaşların en hassas bilgilerini nasıl koruyamaz? Bu sorumsuzluğun hesabı verilmelidir. Neden sorumlular istifa etmiyor? Bu denli büyük bir skandal karşısında hiçbir şey olmamış gibi davranmak kabul edilemez."

BAKAN İSTİFA ETMELİ

"Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nu ve ilgili tüm sorumluları derhal istifaya davet ediyorum. Vatandaşlarımızın güvenliği ve mahremiyeti bu kadar değersiz görülemez. Halkımızın hükümete ve kurumlara olan güvenini yeniden tesis etmek için hesap verebilirlik ve şeffaflık şarttır. Kişisel verilerin korunması konusunda acilen somut ve etkili adımlar atılmalı, bu tür ihmallerin bir daha yaşanmaması için gerekli tüm önlemler alınmalıdır."

Prof. Dr. Kanko, kişisel verilerin korunmasının hükümetin ve ilgili kurumların asli ve vazgeçilmez bir görevi olduğunu vurgulayarak, yetkilileri derhal harekete geçmeye çağırdı. Ayrıca, bu ihmalkârlığın tekrarlanmaması için gerekli yasal düzenlemelerin ve teknolojik altyapıların bir an önce hayata geçirilmesini talep etti.

"Bu skandal, kurumların güvenilirliğini zedelemiş, halkımızın yetkililere olan inancını sarsmıştır. Sorumluların hesap vermesi ve istifa etmesi, demokrasinin ve hukuk devletinin gereğidir. Vatandaşlarımızın haklarını ve güvenliğini korumak için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."

Kaynak:Barış Ayar