İki yıl önceydi. Yaklaşık yedi yüz kişinin ölüp, dört bine yakın kişinin yaralandığı ve binlercesinin evsiz kaldığı Van depremiyle ilgili, bütün kinini kusmuştu sanal dünyanın korkak kişileri. Bin yıllık tarihin kardeşleri gericilik ve ırkçılık kol kola girmiş ‘oh olsun’ diyordu bir halkın yaşadığı acılara. Ve deprem sonrası 'Şehitlerin kanının yerde kalmadığı', ‘'Allah'ın sopasının olmadığı' yorumları yayınlanıyordu haber sitelerindeki okur mesajlarında

Yetmedi, ekrana taşındı bu alçak propaganda. Kimileri gaf dedi ama "Her ne kadar doğudan, Van’dan da gelse bu haber, üzüldük." diyen Habertürk spikeri, aslında bilinçaltındaki ayrımcı düşüncesini çıkarıp vuruyordu ekrana. Televizyon programcısı Müge Anlı ise, "Önce taş atıp sonra da askerleri çağırıyorsunuz" derken halkın en insani yardım talebini dahi siyasi bir kavgaya dönüştürebilme yeteneği içerisindeydi. "Biraz da hadlerini bilsinler" derken hadsizlik ediyordu.

Gün o gündü ya, Yeni Asya Gazetesi boş geçer miydi hiç?  İbrahim Özdabak imzalı Van depremiyle ilgili bir karikatür ‘ilahi ikaz’ açıklaması yaparken, ülkemizin deprem bölgesi olduğu kimin umurundaydı. Saldırıyordu gericilik yıkıntınlar arasındaki halkın üzerine. Göçük altından gelecek güzel bir haber bekleyen depremzedelere "Üniversiteliler fuhuş yaptığı için Allah belamızı verdi." derken tarikat üyeleri, Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak da "Zaten Allah’ın takdirinde bir eksiklik ne mümkün!" diyerek bitiriyordu "üstün zeka" gerektiren bir yazısını.

Van’da deprem olduğu günden bugüne iki yıl geçti. 143 aile, 259 çocuk, yaklaşık 30 yaşlı ve ağır hasta hala prefabriklerde yaşamaya devam ediyor. Zor kış şartlarında yaşam mücadelesi veren depremzedelere hiçbir yer tahsis edilmezken barındıkları konteyner kentlerden çıkarılmak isteniyorlar. Gidecekleri başka bir yerleri olmadığı için prefabriklerden çıkmayan depremzedelerin elektrikleri de Valilik tarafından kesilmiş durumda.

Dokunulduğu zaman bozulsa da Yüzyılın projesi olarak tanımlanan Marmaray projesinin hayata geçirildiği 21. Yüz yılda, depremzedeler hala evsiz, elektriksiz ve çaresiz yaşıyor Van’da. Çünkü üniversite de ‘’Kızlı-erkekli’’ aynı evde kalınması Başbakanın ‘’muhafazakâr demokrat’’ yapısına ters gelirken, Van’da iki yıldır insanların evsiz kalması prefabriklerde yaşaması o ‘’muhafazakâr demokrat’’ yapıyı ilgilendirmiyor nasılsa.

Bu kışı da konteynırlarda elektriksiz geçirecek olan Vanlı depremzedelerin ihtiyaçları ise açıklandı yakın zamanda. Kuru gıda, bakliyat, konserve tarzı yiyecekler,  temiz su, kullanılmamış kışlık bot, mont, elbise, kışlık çoraplar özellikle çocuk çorabı, uyku tulumları, battaniye, Kadın Pedi, temizlik malzemesi, çay, şeker, Okul çağındaki çocuklar için okul gereçleri Vanlı depremzedelerin birincil ihtiyaçları.

Kış geliyor, soğuk bastırıyor ve kar bekleniyor yakında. Demem o ki Kocaeli halkı olarak depremin ne demek olduğunu en iyi bilen insanlarız. Nasıl dünya halkları bizim için yardıma koştuysa bizde Van halkına yardım elimizi mutlaka uzatırız. İletişim: VAN Depremzedelerle Dayanışma Derneği: HASTANE 2. CADDESİ ÖZOK İŞ MERKEZİ KAT: 6 VAN VAN MERKEZ / VAN Telefon: 0432 215 23 42