USTACA İŞLER
Cuma günü, güne merhaba demeden yeni bir yasakla uyandık.
Anlayacağınız yolun sonu göründü.
Hiçbir gerçek yasaklarla gizlenmez.
Usta, her şeye, her yere hükmetmek istiyor.
Ağaçlar kesiliyor, yeşil alanlar yok ediliyor.
Etrafa ördüğü etten duvarlar korku imparatorluğunu andırıyor.
Biz ise sadece seyrediyoruz, olup biteni anlamaya çalışıyoruz.
Geldiğimiz yol, katettiğimiz zaman şaşırtmıyor.
Gezi ile başlayan süreç ezberleri bozdu.
Şimdi ise düzen bozuldu.
Hiçbir şey eskisi gibi gitmiyor.
Artık kimse ustanın yerinde olmak istemez.
Özgürlüğe susamış bir toplum, gelecekten ödün vermez.
Ne diyordu Cem Karaca:
“Bunların hiçbiri onları kurtaramayacak.”
Ama geride bıraktıkları yıkıntı pek iç açıcı olmayacak.
Usta, ayrım yapmadan tüm kitlesini militanlaştırmaya çalışıyor.
Kitle de buna pek itiraz etmiyor.
En azından şimdilik.
Ama bu kitle içerisinde özel bir kesim var.
En büyük tehlike bu kesim tarafından oluşuyor.
Bunların çoğu genç.
Yaşları 16 ila 30 arasında değişiyor.
Kendilerine rol model seçtikleri kişi, Usta!
Bu gençler tartışmayı, sohbet etmeyi pek sevmiyor.
Böyle bir atmosferde yaşanacak olan sorunlar herkesi ürkütür oldu.
Sokağın sesi, sokağın dili öfke üzerine dönüşmesin.
Bu seçimler kırıp dökmeden, huzur içerisinde geçsin.
Dürüst insanlar kaybedebilirler ama yalan söyleyip utanmaktan iyidir.
Bütün korku, gerçeklerin ortaya dökülmesindendir.
Bu korkuya birileri kendini alıştırmalı.
Ne demişler iki kişi arasında geçen konu sır olmaktan çıkmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.