TURİZM VE KOCAELİ…
Geçenlerde bir gazete haberi çeşitli ülkelerden gelen turistler üzerinde bilgiler vermekteydi. İspanya, kendi nüfusunun tam iki katı nüfus ağırlıyor, Yunanistan, Fransa ve İtalya yoğunlukla İspanya’yı izliyordu. Sychelles, Maldivler,Singapur yine turizmde ön sıralarda yer almaktaydılar.
Ülkelerin yer aldığı coğrafya ve tarihsel sürecin turizmde başlıca etmenler olduğu bilinir. Ayrıca turizmin bir uygarlaşma işi olduğu bellidir. Bu bakımdan Anadolu’nun doğal olarak şanslı bir kara parçası olduğuna işaret etmek gerekir.
Türkiye’de turizmi geliştirmek için Atatürk döneminden itibaren atılımlar yaptığı görülmektedir. Genel ilgi çekecek güzel sanatların tümünde öncülükler yapıldığı da gerçektir. Arkeoloji, opera, bale ve tiyatro gibi alanlardaki gelişmeleri hem yurttaşlar ve hem de yabancılar için değerlendirmek gerekmektedir. Turistik bilince önderlik edilerek; spor, yüzme ve dinlenme mekanlarına adım atılmıştır.
Ülkemize gelen bazı turistlerin can ve mal pahasına karşılaştıkları insanlık dışı olayları; yüreğimiz yanarak, hicap içinde ve dehşetle izlemekteyiz. İnsanlıktan yoksun ilkel varlıkları lanetliyoruz. Gelen turistlerin ülkelerinde böyle bir duruma muhatap olmak akıllarından geçmekte midir? Başka dil, din ve davranışlar taşıyan insanlara bu denli acımasızlık nedir? Otomobile biner, fahiş ücret istenir.Yemek, alış-verişin tümü, para bozdurmak bir turist için olumsuz serüvenlerdir. Bu niyedir? Halbuki ülkemiz insanları genellikle; konuksever, davranışları ölçülü ve hakseverdirler.
Yazar Refik Halit, Türkçe’nin üstadıdır. “Mütareke” yıllarındaki sapkınlığını sonradan gidermeye çalışmış ve yanılgısını itiraf etmiştir. İşte bu Refik Halit, Kocaeli’nin kalbi İzmit’i öyle bir tanımlar ki, tasvire bakıp şaşarsınız: “İzmit körfezi, denizin karaya topuk vurduğu yerdir”. Gerçi İzmit bir sanayi kentidir. Ama;Kartepe,Maşukiye,Kefken,Kerpe,Eskihisar,yemyeşil fındık bahçeleri de İzmit’tedir.Deniz temizlendiğinde bir güzellik olarak aranacaktır.Arkeolojik bulgular yüksek düzeydedir.
Kocaeli’nin tüm devlet kurumları, kitle örgütleri, yerel yönetimler ve diğer kuruluşları Türkiye çapında tanıtma çabasını arttırmalıdırlar. Dünyaya uzanmalıdır. Turizm, çok önemli bir sektör olarak gereğince ve ciddiyetle ele alınmalıdır.