THTM 3 Mart’a gericiliğe ve piyasacılığa karşı birlik olmaya davet etti
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi (THTM) bugün Belsa Plazada bulunan Kilim Kafe’de basın mensupları ile bir araya geldi.
THTM’nin hedeflerini anlatan temsilciler 3 Mart’ta Sabri Yalım Parkında saat 18:00’da düzenleyecekleri basın açıklamasına davette bulundular. 7 temsilci ile yola çıkan THTM İzmit örgütü 20’den fazla STK ve siyasi partinin destek vereceği açıklamada eğitim sistemi ve eğitimde laiklik ile ilgili bir basın açıklaması olacağı açıklandı. Açıklamaya THTM Temsilcileri Merve Uzuner, Nagihan Özcan ve Mehmet Tokgöz katılım gösterdi.
OKULLARA İMAM ATANIYOR
Açıklamayı THTM adına Merve Uzuner yaptı. Uzuner açıklamada “Cumhuriyet Devrimi’nin en önemli kazanımlarından biri 3 Mart 1924’te kabul edilen 3 yasadır. Bu yasalar eğitimin birliğinin sağlanması, hilafetin kaldırılması ve şeriat kurumlarının kapatılmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin laik bir devlet olma hedefi 101 yıl önce bugün hayata geçirilmiş oldu. Laik eğitim, devlet eliyle bütün çocuklara garanti edilmiş oldu. Şeriat ve hilafet yerine sosyal bir hukuk devleti olma iddiasının ete kemiğe bürünmüş oldu. Tam da bu yüzden cumhuriyet yıkılmak istenirken ilk hedef alınanlar da bunlar oldu. Bugün artık, Diyanet İşleri, tarikatlar, holdingler eğitimin paydaşı oldu. Okullara imamlar atanıyor. MEB'in geçen yıl müfredatta yaptığı değişikliklerle, öğrenciler doğa ve toplum üzerine bilimsel düşünebilecekleri tüm imkanları yitirdiler.
ÇOCUK İŞÇİ CİNAYETLERİ
Eğitim, gericiliğin ve piyasanın insafına terk edildi. Bu nedenle binlerce çocuk, eğitim öğretimin dışına itilerek, çocuk yaşta mesleki eğitim adı altında patronlara ucuz işgücü olarak sunuldu ve eğitimin niteliği gittikçe düştü! Çocuk işçiler iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. Bir süredir siyasi iktidar, halka yönelik görülmemiş bir yoksullaştırma operasyonu sürdürmektedir. Bu yoksullaştırmadan eğitim emekçileri, veliler ve öğrenciler de payını almaktadır. Kayıt parası, aidat, ulaşım, beslenme, kırtasiye, kurs, dershane ve kıyafet ücretleri vb eğitim masrafları katlanarak artmaktadır. Eğitim patronlar için kar kapısı haline gelirken yoksul yurttaşlar için eğitim hakkının gaspı anlamına gelmektedir.
3 MART’TA SABRİ YALIM’DA
Öğretmenler yoksulluk sınırının altında çalışmaya mahkûm edilmiştir. AKP iktidarı boyunca eğitim emekçileri, sözleşmeli, ücretli, özel okulda ya da kamuda çalışan olarak bölerken yeni dönemde kurduğu MEB Akademi'yle birlikte öğretmen adaylarını sefalet ücretine mahkûm etmiştir. MEB Akademiyle öğretmen adaylarını 3 yıl boyunca sözleşmeli olarak çalıştırma ve 14 ay boyunca da asgari ücret tutarında bir maaş ödenmesi hedeflenmektedir. Öğretim Birliği Yasası'nın 101. Yılında, 3 Mart 2025'te, gericiliğe ve piyasacılığa karşı cumhuriyetçileri; birlik olmaya, birlikte direnmeye, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Laikliği ve cumhuriyeti ayakları üzerinde yeninden doğrultalım.”şeklinde konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.