“Tehlikeli zeminlere bina yapılmamalı”
Jeoloji Mühendisleri Odası Kocaeli İl Temsilcisi Niyazi Temizkan, Kocaeli’de bazı eski binaların yumuşak zeminlere yapıldığını, bir an önce çalışmaların başlaması gerektiğini kaydetti.
Kahramanmaraş dahil toplamda 10 ilde büyük yıkıma ve can kayıplarına yol açan iki büyük deprem sonrası, ülkede herkes kendi evinin ve bulunduğu zeminin sağlamlığını sorgulamaya başladı. Yaşanan afet sonrası Kocaeli’nin yapı durumu ve yerleşim şekli tartışmaya açılırken konuyla ilgili Jeoloji Mühendisleri Odası Kocaeli İl Temsilcisi Niyazi Temizkan açıklamalarda bulundu. Temizkan, “Kahramanmaraş ile yakın çevresinde bir deprem olacağı belliydi çünkü bölgedeki fay hattı uzun zamandır suskundu. Bilim insanları bölgede bir deprem beklendiğini uzun bir süredir ifade etmekte. Bugün yaşadığımız deprem bilinmeyen bir olay değil. Bu deprem sonrası da ‘Deprem nerede, ne zaman ve nasıl olacak?’ gibi soruları gördük. Bu soruları Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu bilerek tartışmamız gerekiyor. Ülke olarak ‘Dirençli şehirleri nasıl inşa edebiliriz?’ sorusu üzerinden bu konunun mücadelesini vermeliyiz. 1999 yılı bizim için milattı ama görüyoruz ki dünden bugüne hiçbir şey değişmedi. Bir zerre yol alamamışız.
“NASIL YERLEŞECEĞİMİZİ BELİRLEMEK ŞART”
Biz ‘Dirençli şehirler oluşturalım’ diyoruz. Bu ifade ‘Bir binaya girelim de en iyi şekilde yapalım’ demek değil. Bina yapılırken her şey sıfırdan başlamalı. İlk önce doğru bir yer seçimi yapılmalı. Bir şehir kurulurken önce bölgedeki jeolojik tehlikelerin belirlenmesi gerekir. Yapılan çalışma sonrası tehlikeli olduğu tespit edilen alanlardan uzak durulması gerekir. Kurulacak şehir jeolojik tehlikeler açısından daha güvenli olan alanlara kurulur. Bunu yapmadıktan sonra istediğimiz kadar çalışma yapalım, sonuç alamayız. Yönetmelik değiştirdik, binamızı inşa ettik, yapı denetimler de bir şekilde kontrol ediyor ama bununla bitmiyor. İlk önce şehirde nasıl yerleşeceğimizi önceden belirlemek şart. Bunun için mesleki disiplinlerin görevini yerine getirmesi gerekiyor.
“YAPILARIN YER SEÇİMİ DOĞRU DEĞİL”
Fay zon üzerine ya da yakın bir noktaya bina yapılmış ve jeolojik anlamda zeminin sıvılaşabileceği alanlarda yıkımlar olabilir. Kocaeli’yi de etkileyecek bir depremde Kuzey Marmara Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü’nde, bugün deprem olan bölgedeki görüntüleri görebiliriz. Sabancı Kültür Sitesi, Ncity AVM, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi binası, Kocaeli Ticaret Odası, Kocaeli Sanayi Odası, eski ve yeni itfaiye binaları da kıyı çizgileri içerisinde kalan bir bölgede yer alıyor. Bu yapıların yer seçimi doğru değil. Deniz dolgusu üzerine bina kurarsan bir gün doğa bu alanı geri alır. Son dönemde birçok binanın fay zon ve yakın yerlere inşa edildiğini verilerle Jeoloji Mühendisleri olarak ortaya koyduk.
“KIYI KESİMİ VE ALÜVYON ZEMİN RİSKLİ”
İzmit’te deprem açısından riskli zemin üzerinde bulunan çok yapı var. Gölcük’te durum benzer ve daha yeni yeni bir çalışma yapılıyor. Gölcük’te Kavaklar ve Değirmendere, İzmit’te 42 Evler ve kent kıyı kesimi hep riskli. İzmit Sanayi Sitesi de zemin olarak alüvyon bir zemin üzerinde, yer altı su seviyesi yüksek olan bir alan. Sanayi sitesinin avantajı yüksek katlı binaların olmaması. Donanma, Seka ve Vinsan çevresi fay zon ve tehlikeye yakın bölgeler. Olası bir depremde sadece TÜPRAŞ değil, o bölgede yer alan fabrikalar da kent için risk oluşturacak. Bir bölümü zaten kimyasal vb. ürünlerle çalışıyorlar. 99’da Körfez’den Kandıra’ya kaçanlar olmuştu. Doğru zemin seçimi yapılmamış her yer risklidir.
“AKLIMA BİLE GETİRMEK İSTEMİYORUM”
Bugün deprem olan Kahramanmaraş ve etkilenen bölgede yaklaşık 15 milyon insanımız yaşıyor ve can kaybı sayısı çok yüksek. İstanbul’da olacak, Kocaeli’yi de etkileyecek olası depremde kat ve kat nüfusun yaşadığı bu bölgede ortaya çıkacak can kaybını aklıma bile getirmek istemiyorum. Bugün Hatay gibi bir yerde ulaşılamamış birçok bölgenin olduğu bilgisi bize geliyor, arkadaşlar sürekli mesaj atıyorlar, ‘Hiçbir ilgi yok’ diyorlar. Hatay’da durum bu olurken İstanbul ve çevresi için böyle bir depremde ortaya çıkacak rakamlar nasıl olabilir? Hatay’a bu kadar zor müdahale edilirken Marmara Bölgesi gibi dar bir coğrafyada nasıl hızlı hareket edilebilir? Bu bölgede bir de kıtalar arasında geçişler olmak zorunda, çok zor bir süreç yaşarız” dedi.
Haber: Barış AYAR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.