Acılarla dolu bir tarihtir işçi sınıfının tarihi. Devletin adaletsiz gücünü arkasına alan sermaye sınıfı emekçilere yapmadığı kötülüğü bırakmamıştır. Halkı istediği gibi yönetmek ve sömürmek için emekçi kesimini kendi içinden kamplara bölmüş, o Kürt, sen Türk, öteki Alevi, öbürü dinsiz demiş birbirine düşman etmiş. Bu yaptıklarının adını da demokrasi koymuşlar. Türk halkı tam yüz yıldır böyle göstermelik bir yönetimle yönetilmektedir. Asıl trajik olan halkımızın büyükçe bölümünün demokrasinin nasıl bir yönetim biçimi olduğunu bilememesidir. Bilmiş olsak bu günkü siyasi iktidarı bir dakika bile iktidarda tutmayız. Bu günkü iktidar da kendi yaptıklarının ileri bir demokrasi olduğunu iddia ediyorlar aslında demokrasiyle hiçbir ilişkisi yoktur. Bu ülkede gerçek demokrasi isteyenler ve bunun için mücadele verenler ne yazık ki darağacına çekildiler, hapsedildiler ve sürgün ettirildiler.

Yüksek sesle bağırmak geliyor içimden. Ey Türkiyeli kadınlar, erkekler, işçiler, köylüler, öğrenciler. Ey halk. Artık uyan! Yetmedi mi bin yıldır uyuduğun uyan artık. Ülkene, emeğine, çocuklarının geleceğine sahip çık. Kalk ayağa yönetime geç. Ürettiğin gibi de kendini yönet. Yönet ki adalet, hukuk yerini bulsun. Sevgili halkım uyanda başına gelenlere bir bak. Bu sistem suçlu üretiyor, sonra da onları hapsediyor. Sendika, hukuk, demokrasi diyeni suçlu ilan ediyor…  Bu ülkede eğitim falan yok! Çocuklarını disipline ediyorlar. Böyle eğitim mi olur? Eğitim dediğimiz şey toplumsal gelişmelerin, ilişkilerin gelişmesini sağlar. İnsanın doğa üzerindeki çalışmasını kolaylaştırır. Adaleti, hukuku geliştirir, vs. vs. vs. Neyse söz çok olur inmeyelim derine…

Benim asıl söylemek istediğim, eleştirmek istediğim soldan sisteme muhalefet eden sosyal demokratlar ve sol sosyalistler sol demokratları halk zaman zaman iktidara getirir ama bu insanlar uzun süre iktidarlarını koruyamazlar. Bunun suçunu da halk da bulurlar. Bence bunun suçu halk da değil kendilerindedir. Sosyal demokratlığının ne olduğunu bilememelerindendir. Ama bunun eleştirisini yapmazlar. Amerika’daki sosyal demokratlığı bir incelesinler… sol sosyalistlere gelince, sosyalistlerin durumu sosyal demokratların tam tersidir. Sermaye sınıfı televizyon, gazete ve tüm benzeri aygıtlarıyla sosyalistleri ablukaya almış ve halkla ilişkilerini kesmiş durumdadır. Sosyalistlerin halkla bütünleşmesinin ikinci nedeni de kendi içlerindeki suni çıkmazlar kendilerini aşamadıkları için halkla da yapıcı sağlıklı ilişkiler kuramıyorlar. Soldaki çocukluk hastalığı denilen bulaşıcı engelleyici hastalık… Aslında halk en çok sosyalistlere güveniyor, onları seviyor. Kurtuluşun solun yöntemlerinde olduğunu biliyor. Sol Türkiye’nin sorunlarına teorik olarak çözüm getiriyor. Ama pratik olarak içsel çelişkilerini yemediklerini için halka yeterince bulaşamıyor. Bütün bunlar benim düşüncelerimdir. Solun bu çocukluk hastalığından kurtulacağını umut ediyorum.