Soğuk hava astımı tetikliyor!
Acıbadem Altunizade Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Erişkin Alerji Uzmanı Prof. Dr. Serhat Çelikel kış aylarında astım hastalarını tehdit eden 4 önemli etkeni anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!
Gribal enfeksiyonlar
Kış aylarında sık görülen ve bazen salgınlara yol açan gribal üst solunum yolu enfeksiyonları astım ataklarının en bilinen ve en sık görülen tetikleyicilerinden. Göğüs Hastalıkları ve Erişkin Alerji Uzmanı Prof. Dr. Serhat Çelikel, gribal enfeksiyonların özellikle tedavisi yetersiz ve düzenli ilaç kullanmayan astım hastalarında hayatı tehdit edebilecek boyutlara ulaşan şiddetli astım ataklarına yol açtığı uyarısında bulunuyor. “Bu nedenle astım gibi kronik solunum yolu hastalığı olan kişiler her yıl sonbaharda grip aşısı yaptırmalı” diyen Prof. Dr. Serhat Çelikel diğer önerilerini şöyle sıralıyor: “Astım hastalarının salgın dönemlerinde toplu ulaşım ve kapalı alışveriş merkezleri gibi kalabalık insan topluluklarının bulunduğu mekanlardan da mümkün olduğunca uzak durmaları çok önemli. Salgının büyük boyutlara ulaştığı dönemlerde maske kullanmaları ve sık sık el yıkamaları da viral enfeksiyonlardan, dolayısıyla astım ataklarından korunmalarında etkili oluyor”
Soğuk ve kuru hava
Kış aylarında havaların soğuması, ısıya duyarlı bazı astım hastalarında öksürüğe ve astım ataklarına neden olabiliyor. Özellikle kuru ve soğuk havada dış ortamda yapılan spor, hatta bazen sabah ve akşam soğuk havada hafif hızlı yürümek bile bronş duvarlarındaki soğuma ile kurumaya bağlı olarak astım semptomlarını tetikleyebiliyor, ‘egzersiz astımı’ denilen tabloya yol açabiliyor. Göğüs Hastalıkları ve Erişkin Alerji Uzmanı Prof. Dr. Serhat Çelikel bu sorunu önlemek için astım hastalarının kışın kapalı ve sıcak ortamlarda egzersiz yapmaları gerektiğini belirterek, “Ayrıca doğrudan egzersize başlanmamalı ve egzersiz öncesinde ısınma hareketleri ihmal edilmemeli” diyor. Prof. Dr. Serhat Çelikel astım hastalarının ayrıca özellikle kuru soğuk havalarda, sabah ve akşam yürürken soludukları havayı ısıtmak ve nemlendirmek için yüzlerini atkıyla örtmeleri gerektiği uyarısında bulunuyor.
Hava kirliliği
Kışın sobaların ve kaloriferlerin yanmasıyla dış ile iç ortamdaki hava kirliliği artıyor. Havadaki toksik gazlar ve partikül sayısının çoğalması astım hastalarını olumsuz etkileyerek şikayetlerinin artmasına ve astım ataklarına yol açıyor. Prof. Dr. Serhat Çelikel önlem olarak kış aylarında hava kirliliği olan bölgelerde hastaların ilaç dozlarının doktorlar tarafından genellikle artırıldığını belirterek, “Hava kirliliği sabah erken saatlerde ve akşam üstü daha belirgin olduğu için mümkünse bu saatlerde dışarı çıkılmamalı, iş ve okul nedeniyle çıkmak zorunda kalınıyorsa atkı veya maske ile maruziyet azaltılmalı” diyor.
Ev tozu ve küf mantarı alerjisi
Sonbahar ve kış aylarında yağışların artmasıyla birlikte iç ve dış ortamda nem oranı yükseliyor. Özellikle yere dökülen ve çürüyen yapraklar üzerinde küf mantarları oluşuyor ve bunlar atmosfere salınıyor. Evlerde ise üremek için belirli bir sıcaklık ve nem aralığına ihtiyaç duyan akarlar için ideal ortam oluşunca, bu ev tozu alerjenlerinin sayıları hızla artıyor. Sonuç olarak toz ve küf mantarı alerjisi olan astım hastalarının şikayetleri artabiliyor ve ataklar gelişebiliyor. Bu nedenle ev içinde çamaşır kurutmak gibi nemi artıracak hareketlerden kaçının, evin herhangi bir yerinde veya duvarında nem ile su sızıntısına bağlı küf oluşumu varsa onarmayı ihmal etmeyin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.