Sistem güreşi dejenere edemedi Çırak ustasını yenince elini öper

Haber Analiz

1980’li, 1990’lı yıllarda İstanbul’un üç büyüklerinin kendi arasındaki futbol maçlarının sadece sahadan değil tribünden de seyrine doyum olmazdı çünkü gerek ev sahibi, gerekse konuğuna tribünlerin yarısı, eşit şekilde açılırdı. Günümüzde, konuk ekip taraftarına kota uygulaması var.

MİLLİ TAKIMA KUMARBAZDAN SPONSOR

Yine o yıllarda, aslında kumar olan “talih oyunlarından” Spor Toto vardı. İlerleyen yıllarda Spor Loto eklendi. Günümüzde çok çeşitlendi ve özel sektöre geçti. Hatta soran olursa İslam ülkesi ve milliyetçiyiz ama kadın voleybol milli takımını kumarda her zaman kazanana, kumar masasının başındaki misli.com’a teslim ettik, ve hatta ligi de.

KUPONU YATAN POTANSİYEL TEHLİKE!

Bir ciddi tespite göre özellikle futbol maçlarında çıkan şiddet nitelikli vakaların temelinde sadece hakem ve/veya rakip yok. Özellikle “taraftar”ın kendi takımına yönelik şiddet vakasında o kişinin yatan kuponunun etkisi olduğundan şüpheleniliyor. Futbol başta olmak üzere sporun her alanında şiddet 1980 hatta önemli bir eşik olarak 2002 öncesi de vardı ancak her geçen yıl, arttı. Sporun hemen her dalı, dejenere oldu.

BÜYÜKLER DEVAMLI USTA

KÜÇÜKLER DEVAMLI ÇIRAKTIR

Güreş sporunun o dejenereye uğrayıp uğramadığını, 1974 – 2013 yılları arasında hem güreşçi hem hakem olarak sporun içinde yer alan Sabri Geçer’e sorduk: “Güreş sporunda ve özellikle bizim kültürümüzde usta çırak ilişkisi vardır. Büyükler devamlı usta, küçükler de çıraktır. Bizde hala o terbiye ve ahlak devam eder.

GEÇMİŞİN PEHLİVANIYIZ

HÜRMET EDERLER

69 yaşındayım. Yağlı güreş olur, gider bir kenara otururuz. Ellerimizi öpüp saygı gösterirler. Geçmişin pehlivanı olduğumuz için hürmet ederler. Yani güreşte; güreş sporunu bırakıp benim gibi emekliye ayrılanlara yönelik, bu saygı sevgi hala devam eder.

YAPMAYANI AYIPLARIZ

Güreşlerde bir de, farkında olan seyircimiz bilir. Rakibini yenen genç pehlivan, yaşlı pehlivanın elini öper. Yaşlı pehlivan da, gencin alnını öper. Öyle bir saygı ve sevgi hala devam eder. Yapmayanı ayıplarız. Hürmet ve saygımız vardır.”

Gebze Belediyesi geleneksel güreşlerinde 1988 – 1990 arası üç kez üst üste başpehlivan olup gümüş kemer edinen İzmitli yaşayan efsane Sabri Geçer, Gebzeli dostlarıyla Gebzeliler Derneği’nde hasret giderdi. Sohbete sorularımızla dahil olduk: “1980 sonrası sistem, güreşi dejenere edemedi. Bizde hala ustasını yenen çırak ustasının elini, usta da çırağın alnını öper.”

PAHALILIK GÜREŞİN DE BELİNİ BÜKTÜ

Geçer, güreş sporuna günümüzdeki ilgi düzeyini ise şöyle yorumladı: “Türk Milleti’nin şöyle bir durumu var. Dünyada;, “Türk gibi kuvvetli” deyişi Osmanlı’dan bu yana gelen bir sözdür. Güreşçilerimiz ülkemizi dünyaya tanıtmış. Halkımızın büyük çoğunluğunda güreşe özellikle yağlı güreşe bir sevgisi var. Ama hayat şartları zor olunca insanlar istediği gibi sporu takip edemiyorlar. Hayat şartları, ekonomik durumlar insanların belini büküyor.

Güreye en çok belediyeler destek veriyor. Arz talep meselesi tabi. Eğer halkımız bu sporu seviyorsa belediye başkanı da o sporu sevmek zorunda oluyor. Destek alıyorlar.”

İŞTE ATA SPORUNDA USTA ÇIRAK İLİŞKİSİ: Refikimiz; Antalya Sektörel Gazetesi’nden meslektaşımız Uğur Fidan’ın “İşte ata sporunda usta çırak ilişkisi” başlıklı, -fotoğrafını onaylarını alarak kullandığımız- , 11 Temmuz 2023 tarihli haberine göre; “662. Kırkpınar Tarihi Yağlı Pehlivan güreşleri yarı finalinde Mehmet Yeşil Yeşil’i yenen başpehlivan Yusuf Can Zeybek, önce tecrübeli rakibinin elini öptü. Yeşil ise Zeybek’i alnından öperek kutladı. (https://l24.im/eDOPY)

DÜNYA ŞAMPİYONLARINA DA HOCALIK YAPTI

Gebze Belediyesi güreşlerinin

gümüş kemerli ilk başpehlivanı

Gebze Belediyesi geleneksel güreşlerinde 1988’de ilk başpehlivan olan, 1989 ve 1990’da başarısını tekrarlayınca gümüş kemer edinen İzmitli yaşayan efsane Sabri Geçer, Gebzeli dostlarıyla Gebzeliler Derneği’nde hasret giderdi. Sohbete sorularımızla dahil olduk. Geçer tatlı sohbetiyle özetle şunları kaydetti:

“Gebze’de merhum Bülent Atasayan’ın belediye başkanlığı döneminde başpehlivan oldum. Bülent abi milletvekili oldu. Mehmet Emin Akın geldi. Bir de Akın’ın zamanında art arda başpehlivan oldum.

Gümüş kemeri edinmek, o tarihlerde çok az sayıda pehlivana nasip olurdu.

1994 sonrası düzenlenen güreşlere de geldim ama daha sonra, yaşımız ilerledikçe kenara çekildim. Rahmetli Penbegüllü döneminde de başpehlivanlık için güreştim ama çok önemli bir derece edinemedim. Kemeri bir defa aldım.

Hayatımız güreş oldu ama çocuk yaşlarda iken 3-4 sene ve askerlik öncesi hem berberlik, hem spor yaptık. Asker sonrası da hayatımız spor oldu.

Ben 30 seneye yakın, benden sonra Kocaeli’de yetişen pehlivanların hepsine hocalık, ustalık yaptım.

Yağlı güreş; taktikte teknikte kondisyonda hepsi içinde oluyor. Dünya şampiyonları Ahmet Taşçı ve Ömer Aslan’a da hocalık yaptım.

Ömer Aslan geri geri koşma yarışında; 2007 İtalya Dünya Şampiyonası 400 metre yarışında 1.12.0, 200 metre yarışında 32.40 derecesi ile iki defa 2008 Dünya Retro Running Şampiyonası Şampiyonu oldu..

Gebze’de başpehlivan olduğumda Atasayan, Eskihisar’da yemeğe götürdü. Konuştuktan sonra benim çıraklarımdan Ömer Aslantaş’ı aldı.”

Sabri Geçer, Gebze’de üst üste üç başpehlivanlık sonrası gümüş kemeri, dönemin Gebze Belediye Başkanı Mehmet Emin Akın’dan aldı.

Kırkpınar’da yedi birincilik edindi

24 Haziran 1954’te İzmit’in Bekirdere Mahallesi’nde dünyaya geldi. Ataları, 100 sene önce kısa mesafeli bir göçle Derince ve Körfez İlçeleri’nin Taşköprü diye anılan bölge köylerinden, İzmit’in merkezine yerleşti. Güreşe 1973’te Kocaeli SEKA Spor Kulübü’nde, minderde başladı, yağlı güreşe de ilgi duydu. Aynı yıl Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne deste küçük boyda katıldı, İzmit’e derecesiz döndü.

1974’te yine aynı yerde, aynı dalda katıldı ve birincilikle döndü. Deste büyük boyda 1977’de altıncı olduktan sonra birincilikleri seriye aldı. 1978’de deste büyük boyda, 1982 ve 1983’de küçük orta boyda, 1989’da başaltı büyük boyunda birincilik edindi ve son birinciliği ile 1990’dan 1996’ya başpehlivan boyunda güreşmeye hak kazandı. Deneyimini artırmakla yetindi.

Gebze Belediyesi geleneksel güreşlerinde 1988 – 1990 arası üç kez üst üste başpehlivan olup gümüş kemer edindi.

Güreşi bıraktıktan sonra 1998 – 2013 arası kule hakemliği yaptı. Türkiye Güreş Federasyonu’nda; yağlı güreş merkez hakem komitesinde 10 yıl, yürütme kurulunda beş yıl görev üstlendi.

12.5 yıl Körfez Belediyesi, ardından dönemin İzmit (Kocaeli) Büyükşehir Belediyesi’nde antrenör olarak görev üstlendi. Güreştiği yıllarda 85 kilo ağırlığında, 1.78 boyunda idi. Ortaokul mezunu ve SEKA emeklisi olan Sabri Geçer, evli ve çocuk babası. Hayatını İzmit’in doğduğu mahallede sürdürüyor.

Kırkpınar’da çeşitli kategorilerde altı kez birincilik kürsüsüne çıkan Sabri Geçer (sağdaki) Gebzeli eski pehlivanlardan Erkan Özler ile.

Siyasette üstteki menfaat kollar

Aşağıdakiler sadece destekler

Sabri Geçer; Kapatılan Bekirpaşa Belediyesi’nde; Abdullah Çakmak’ın başkanlığı döneminde Refah Partisi’nden (günümüz SP) belediye meclis üyeliği yaptı. RP’nin ilçe yönetiminde de yer aldı. Osman Pepe, Nihat Ergün, İlyas Şeker gibi siyasilerle bir dönem yol arkadaşlığı yaptı. Sonrasında sadece partisinden değil aktif siyaset ile yollarını ayırdı:

ARTIK SAĞDAN, SOLDAN FARK ETMEZ…

“Şimdi siyaseti sevmiyorum. Siyasette insanları kullanmayı seviyorlar. Sağdan soldan fark etmez, güvendiğime oy verdim vermeye devam edeceğim bundan sonra. Üst tabakadaki siyasetçiler menfaati kollar. Aşağıdakiler de sadece destekler. Hayat böyle işte.”

İLYAS ŞEKER, YALVARA

YAKARA MECLİS ÜYESİ YAPTI

Refah Partisi’ne üye olana kadar siyasetle uzaktan yakından alakası olmadığını kaydeden Geçer, “O zaman da beni kullandılar. Beni yalvara yakara meclis üyesi yaptı İlyas Şeker. Ben siyasetçi değil sporcuyum ama sevilen sporcu olduğumuzdan kullandılar. Yönetime aldılar. Maddi imkanlarımızla, partiye destek vermiş oldum.

Menfaat için kullanıldık. Siyasetten vaz geçtim. Hiçbir siyasi partinin peşinden gitmem” dedi.

Bir dönem İzmit Belediyesi’nde de görev yapan Sabri Geçer, dönemin belediye başkanı Sefa Sirmen ile.

Sabri Geçer’in albümünden seçkiler…