Zonanın oluşumunda altta yatan mekanizma genel olarak kişinin bağışıklık sisteminin fonksiyonlarının olumsuz yönde etkilenmesidir. Bağışıklığı sağlam olan kişilerde zona rahatsızlığı gelişmesi nadir karşılaşılan bir durumdur. Kötü huylu bir seyir izleyebilen bu rahatsızlık birçok farklı belirti ile kendisini gösterebilir.
Zona Nedir?
Varisella Zoster Virüsü’nün etken olduğu, genellikle belirli bir bölgeyle sınırlı veziküler lezyonlar ile seyreden sekonder enfeksiyondur. Bu virüs; çocukluk ve diğer küçük yaş grubu bireylerde ilk karşılaşmada su çiçeği adı verilen bir hastalık tablosunu oluşturur. Su çiçeğinin geçmesi ile virüsler sinir sisteminde yıllar boyu uyku halinde bekleyebilir. Zona, uyku halindeki virüslerin tekrar aktive olması ile oluşan bir hastalıktır. Virüslere bağlı oluşan hastalıklardan biri olan zona, ağrı ve yanma hissine neden olan kırmızı renkli deri döküntüsü ve su kabarcıkları ile karakterizedir.
Oluşan döküntüler genel olarak vücudun bir yarısında oluşma eğilimindedir ve gövde, boyun ve yüz hastalığın belirtilerinin en sık meydana geldiği vücut alanlarıdır. Zona vakaları yaklaşık olarak 2-3 hafta içerisinde gerileme eğilimindedir.
Zona Neden Olur?
Zona, 50 yaş üzerinde daha sık olmakla birlikte her yaşta görülebilir. 80 yaşın üzerindekilerin yaklaşık yarısı yaşamı boyunca en az bir kez zona geçirmiştir. Su çiçeği aşısı zona sıklığını azaltmamıştır. Hastaların büyük bir bölümünde herhangi bir bağışıklık sorunu bulunmaz. Bununla birlikte bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha sık görülür.
Zona, sık olmamakla birlikte tekrarlayabilir. Hastaların yaklaşık %4’ünde ikinci bir atak ortaya çıkar. Özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde zona nüksleri daha sık görülür.
Zona hastalığı uyku halindeki virüslerin tekrar aktive olması sonucu oluşur. Üzerinde bulunduğu sinirin etkili olduğu cilt bölgesinde bölgesel bir iltihaplanma ve döküntü gelişimine neden olur. Ağrı bu bölgedeki iltihaplanma ile etkilenen sinir hücreleri vasıtası ile hissedilir.
Zona hastalığını tetikleyebilecek birçok faktör mevcuttur:
- Duygusal stres
- Diyabet (Şeker hastalığı)
- Bağışıklığı baskılayıcı özellik gösteren ilaçların kullanımı (kortizon tedavisi vs.)
- Uzun süreli (kronik) rahatsızlıklar
- Altta yatan bir kanser hastalığı bulunması
- Radyoterapi ve cerrahi girişimler
Zona Belirtileri Nelerdir?
Zona hastalığı ilk başta ateş, baş ağrısı ve halsizlik gibi şikayetler ile kendisini gösterir. Zonanın çıkacağı bölgede önce kaşınma, batma, bazen ağrı gibi anormal deri duyuları olur. Bu dönemde, kas ağrısı, kalp ağrısı, böbrek ağrısı, apandisit, migren gibi ağrıya yol açabilecek durumlarla karışabilir. Bu belirtileri takiben 3-5 gün içerisinde ağrılı ve ödemli kızarık kabarıklıklar oluşur ve kısa süre sonra grup şeklinde küçük su kabarcıkları gelişir. Bu döküntülerde yanma hissi belirgindir.
Gençlerde sıklıkla toraks bölgesi (gövde üst kısım), yaşlı kadınlarda sakral bölge (kuyruk sokumu), yaşlı erkeklerde ise göz çevresinde etkilenir.
Zona Tedavisi
Zona tedavisinde Asiklovir/Valasiklovir/Brivudin etken maddeli antiviral ilaçlar reçetelendirilir ve bu ilaçların kullanımını takiben lezyonların gerilemesi hızlanır ve ağrı hissinin kontrolü sağlanabilir. Antiviral ilaçlar dışında oluşan ağrı ve ödem kontrolü için antienflamatuar ilaçlara başvurulabilir. Uzun dönemli ve şiddetli ağrı hissinde ise narkotik ağrı kesiciler, nöbet engelleyici ilaçlar ve cilt üzerine uygulanabilen anestezik ilaçlar hekimler tarafından reçetelendirilebilir. Antihistaminik grubu ilaçlar zona hastalığında ortaya çıkan kaşıntının giderilmesinde etkilidir.
Zona hastalığı birkaç hafta içerisinde düzelme eğiliminde olan bir rahatsızlıktır. Tedaviye rağmen 10 gün içerisinde belirtiler ve şikayetlerde bir düzelme olmaması halinde hekiminize tekrar başvurmanız önerilir.