Uyuşturucu madde alışkanlığı çok sayıda gencin ölümüne, bir o kadar insanı da bağımlı hale getirdi.
Bütün bunlar olurken, devlet nerede diye sormak hakkımız.
Pazartesi günü Kocaeli Valisi Ercan Topaca basın toplantısı düzenledi.
Bonzai uyuşturucu tacirlerine göz açtırmayacaklarını ifade etti.
Umarım öyle olur.
Yeni kuşak gençler, sosyal ve siyasal alanda kendilerini ifade edemedikleri için uyuşturucu batağına teşvik edilmekte.
Önce gençlere alan yaratmak lazım.
Uyuşturucu şebekeleri dün de vardı, bugün de olacak.
Eğer önlem alınmazsa gelecekte daha fazla bağımlı olma ihtimali yüksek.
Bu gerçeklerden yola çıkarak kendi kendimize sormamız gereken çok sayıda soru var.
Devlet, insanların özel yaşamlarına kadar birçok konuyu takip ediyor.
Bu takip sonucu elde etmiş olduğu verileri basına ve kamuoyuna bir biçimde sızdırıyor.
Bonzai satıcıları bu toplumun içerisinde faaliyet göstermekte.
Çoğunlukta okul önlerinde, gençlerin yoğun olduğu mekanlarda icraatlarını gerçekleştirmekte.
Nasıl olur da bu işin esas failleri yakalanamaz?
Bakıyorum da yakalanan şahıslar genelde içici durumda olanlar.
Demek ki, işin üzerine hassasiyetle gidilmiyor.
Uyuşturucudan servet sahibi olan kişileri devletin bilmeme imkanı yok.
Bu durumda görevi ihmal var.
Öyleyse devletin bürokratı, siyasetçi edasıyla konuşmak yerine gençleri zehirleyenleri yakalar, yargı önüne çıkartır, o zaman alkış alır.
Devlet, iç istihbarat kurumlarına yapmış olduğu bunca yatırımdan sonra yakınmaya hakkı yoktur.
Eğer ortada yakınacak birisi varsa, bu işin mağduru vatandaşlar ve onların aileleridir.