Zayıf Futbol, Güçlü Gerilim

Hanifi Yasin Çelik

Ligimizde, haftanın en sükseli maçında Beşiktaş ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Sahadaki oyun, takımların büyüklüğüne erişemese de kırılma anları ile dolu mücadele 1-1 berabere bitti ve ligde herhangi bir hedefi olmayan her iki takım da bu maç adına en büyük kazanımını sezonu derbi mağlubiyeti ile kapatmayarak sağladı. Beşiktaş maçın henüz 3. dakikasında yan topta savunmasında pozisyon hatası yaparak kalesinde gol tehlikesi yaşarken hemen ardından kullanılan kornerde gol yedi. Maçın bu kadar başında yapılan basit hataların 2 sebebi olabilir. Ya oyuncular Valerien Hoca’nın yan top taktiklerine veya savunma pozisyon ve dengelerine daha alışamadılar ya da takımda gerçekten bir yan top problemi var ki bana göre bu zamana kadar verdiği sinyallerle bir sistem hocası olan Valerien İsmael’in henüz istediği organizasyonlar sahada oturmuş değil. Bunda elbette bu maçta oynayamayan Vida’nın eksikliği de önemli bir etken. Beşiktaş’ın bu sezon en önemli kazanımında bahsetmek istiyorum biraz. Emirhan İlkhan. Daha henüz 17 yaşında olmasına rağmen bu maç özelinde Larin’e yaptığı servisler ve rakip orta sahasını delercesine dikine dribblingleri ile geleceğe göz kırpıyor diyebilirim. Oyun görüşü oldukça yüksek ve pas dengesini sağlamakta çok yetenekli. İlk yarıda savunma arkasına attığı De Bruyne esintili ara pasında Batshuayi normal davransa golü atabilir, mantıklı davranarak ayağını araya soksa penaltıyı alabilir bir durumdayken golü kaçırması Emirhan’ın asistinin yenmesine neden oldu. Aslında bu durumdan tek müzdarip olan kişi Emirhan da değil. Bu takımda gol atabilen bir forvet olsaydı muhtemelen maçı 2 farkla kazanacaktı Beşiktaş. Bir taraftan Batshuayi penaltı kaçırıp diğer yandan Larin kale önünden atamazken taraftarın sabır çektiğini hissetmemek elde değil. Bunun yanında Valerien Hoca’nın 75’de yaptığı değişiklikte hücumun en yetkin adamı Ghezzal’i çıkarması da Beşiktaş’ın önünü kesti diyebiliriz. Beşiktaş genç oyuncularına güvenip üzerine mantıklı eklemeler yaparsa gelecek adına fena sinyaller vermiyor ve seneye de bu halinden daha kötü olmayacaktır diye düşünüyorum.

Fenerbahçe taraftarı, Trabzon’da da bu tarz goller atan ve uzun zamandır da kulüpte istikrarlı süre alamayan Novak’ın transfer edildiğine tam sevinmeye başlamıştı ki hemen ardından yaptırdığı 2 basit penaltı ile bir anda nefret edilen adam haline dönüştü. Novak’ın önceki senelerde Caner’in savunması kötü olduğu için oynaması, kafalarda “savunmacı bek” gibi bir fikir bırakmış olabilir ama bir stoper için fazla dağınık ve hamleleri de isabetsiz bir oyuncu. Fenerbahçe adına bence bir sıkıntılı mevki de bu dönemlerde goller atması sebebiyle popüler olsa da Serdar Dursun. Fenerbahçe kanatlarına De Rossi ve İrfan gibi 2 pasör oyuncuyu koymuşken önlerine komple santrafor dediğimiz tarzda yani modellemek gerekirse 2018-19 sezonu Gomis veya daha da hareketlisi Sörloth gibi bir oyuncuyu eklerse gerçekten bizim ligin üstünde bir hücum seviyesine çıkar. Ama yine de her şeye rağmen orta sahaya da ana yaratıcı bir oyuncu almak zorunda Fenerbahçe. Zajc ve Mert Hakan tek tek bakıldığında faydalı 2 oyuncu ama bir tane de kalite gerekiyor oraya. Derbide Fenerbahçe çok etkindi diyemem bu nedenle genel durumu hakkında konuştuk ama şunu da eklemek isterim. Bu maç İsmail Hoca’ya bir eksi yazacaktır.

Maçın başında yaşanan yazı-tura rezaletine de değinmeden edemeyeceğim. Maçın hakemi Arda Kardeşler’in maç öncesi yapılan top-kale atışında TFF’nin “coinini” kullanmak yerine Bitcoin parasını kullanması ve bunun ortaya çıkması nedeniyle üzerinde soruşturma açıldı. Gerçekten “bunu da kaptırmadık” denilecek cinsten bir saçmalık daha bizim ligimizde yaşandı. Eğer bir sponsorluk veya para alış verişi gerçekleşmişse bence hakemliği sonlandırılmalı ve önceki yönettiği maçlarla ilgili de bir soruşturmaya tabii tutulması gerekir. Futbolda yükselen bu para çarkında illegal yollara bulaşmanın kolay bir kaçışı olmayacaktır.