Zaferi Taçlandırmak Bize Düşer

İsmail Kadı

                                                    

 

İktidarın engellemelerine rağmen 30 Ağustos Zafer Bayramı kendi ruhuna uygun kutlamaları devam edecek. Bunu yasaklarla engellemek mümkün değil. Cumhuriyetin bütün değerlerini, Türkiye’nin çağdaş kazanımlarını silmek isteyen iktidar geçmişte olduğu gibi bu 30 Ağustos ruhunu unutturmak için elinden geleni yaptı. Gebze’de ki kutlamalar sadece sembolik olarak yapıldı. Cumhuriyet Meydanında toplanan protokol Atatürk Anıtına çelenk bıraktı, istiklal marşı okundu bu kadar. Peki 30 Ağustos Zafer Bayramı bir iktidar için niye bu kadar önemsiz? Oysa 30 Ağustos ile kutlanan yalnız bağımsızlık değil aynı zamanda toprakları işgal edilmiş ülkenin zaferiydi. Bu zaferi yadsımak bizzat toplumun kendisini yadsımak anlamına gelir. Evet, 30 Ağustos’ta zaferle taçlandırılan savaş yalnız bağımsızlık değil, aynı zamanda toplumun kendine olan güvenini kazanma süreciydi. Anadolu insanı topraklarının yabancı işgali ile kendine geliyor. Benliğinin bilincine vardıkça bağımsızlık ruhu gelişiyordu. Aradan 94 yıl geçti. Türkiye yeniden etnik ve mezhepsel kırılma yaşıyor.

İçinde bulunduğumuz coğrafya yeniden emperyalist paylaşım hesapları ile karşı karşıya 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde var olup olmama savaşını demokratik yöntemlerle toplumsal mutabakat sonucu kazanmış bulunan Türkiye’yi bu kez nasıl bir sonuç bekliyor?

Bu konuda şimdiden bir şey söylemek imkansız, her şeyi zaman gösterecek. Karşı karşıya bulunduğumuz tehditleri atlatmanın tek yolu yeniden 30 Ağustos ruhuna dönmektir.

30 Ağustos ruhu bütün etnik, dinsel, mezhepsel ayrılıkları reddeden, dünyaya mezhep ve tarikat aklıyla değil laik bakış açısıyla yaklaşan, sorunları demokratik yöntemle toplumsal mutabakatla çözmeyi ilke edinen ruh 30 Ağustos’tur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.