Z Kuşağı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Bahar Sert

Bu nesilden “adam” çıkmaz diyenlerden mi? 

Yoksa

Bomba gibi bir nesil geliyor diyenlerden misiniz? 

Neden bu kuşak insanları çok çok düşündürüyor?

İki yaşında bir çocuğun elektronik aletleri kullandığını ya da çocukların videolar çekip binlerce kişiyle interaktif iletişime geçeceğini 20 sene önce söyleseydiniz, sanırım sizin kafayı yediğinizi söyleyen onlarca kişi olurdu. Ama dijitalleşen bir çağ için bu durumlar çok normal.  “Çocukların ekrana maruz kalmaları zararlı” tartışmalarını bir kenara bırakıp, gelelim bu kuşağın ne kadar şanslı olduğunu söyleyenlere…

Y kuşağını, internet, sosyal platformlar ve mobil cihazları gören ilk nesil diye adlandırırsak. Bunun yanında sokak oyunlarını, dışarıda oynamanın keyfini, kalabalık aile kültürünü yaşayan sanırım son nesil olarak, kendi kuşağımı daha şanslı görüyorum. Kuşaklar arası köprü vazifesi görmüş bir nesil bence. Biraz geleneksel, biraz teknolojik.

Bu kuşak şans bakımından bir adım önde sanırım.

Y kuşağına göre Z kuşağı daha bireysel ama rekabet konusunda sanırım biraz şanssız. Çünkü bu son kuşak çok donanımlı. Bu yüzden acımasız bir rekabet ortamı ortaya çıkıyor.

Çoğu ebeveyn dil, müzik, resim ve spor alanında yetenek kazansın, sınavlarda başarılı olsun diye robota dönüştürdüler bu nesli.

Hep bir yarış halinde idiler aileler. Bu donanımlı bir neslin ortaya çıkmasını sağladı. Bu yüzden de bu çocuklar girişimci, özgüvenli, ne yapmak istediğini bilen ve teknolojiyi çok iyi kullanan çocuklar oldular. Durum böyle olunca master yapmış bir sürü yeteneği olan, emeklerinin karşılığını alamayan mutsuz gençlere döndüler.

Beyin göçü de en çok bu nesilde çıkıyor karşımıza. Tabi bu durumun siyasi, sosyo-ekonomik boyutu da yok değil. Bu nesilden beklentiler nedense çok fazla. Siyasi partilerin oy amaçlı demeçlerinde bile yer almaları bunun kanıtı. Bunun yanında teknoloji bağımlısı olan pasif, anti sosyal kişiliklerin çıkması da bunun olumsuz tarafı maalesef.

İş Hayatında Z Kuşağı…

İş hayatında da bir ön yargı var bu kuşağa karşı.  Bir raporda “Gizli bir silah mı?” yoksa  “En büyük imtihan mı? “ sözleri yer almış.  Bu nesil, iş hayatının %10 unu oluşturuyor. X kuşağının deneyimlerine güvenen Y kuşağının ardından bu gençler, bağımsız çalışma arzusu ile kendine has bir öğrenme şekli oluşturdu. Youtube ve tecrübeli meslek kuruluşlarından öğreniyorlar artık hayatı.

( Biz bile alıştık artık  bu duruma bir ürün aldığımızda kitapçığını okumak yerine Youtube’a girip bakmıyor muyuzJ)

 

Dezavantajları ise; zamanın getirdiği siyasi gelişmeler, ekonomik dalgalanmalar, pandemi gibi nedenlerden dolayı dünyaya bakışları karamsarlaştı ve gelecek kaygıları arttı.  Genç neslin %60’I Y kuşağının ise %39’u dünyayı değiştirmek istiyor daha ciddiye alınıp desteklenmek istiyorlar. Çok da haklılar bence.

X kuşağı sosyal platformlarda zaman geçirmek isterken, Z kuşağı bu platformları tasarlayıp içerik üretiyorlar ve bu sektörde kariyer hedefliyorlar. Bu da köklü bir değişim değil mi sizce?

Geçen gün bir yazıda karşıma çıktı. Y kuşağı seyahat etmeyi severken, genç kuşağın hobileri arasında bile yok seyahat etmek, bu durumu zaman ve para kaybı olarak görüyor ne garip değil mi?

Genellikle iletişim konusunda sıkıntı çeken bir nesil olarak görülse de, aslında tam anlamıyla öyle denemez. Günümüzde iletişimin şekli değiştiğinden, bireysel iletişimin dışında kitle iletişimi konusunda da çığır açtılar. Sosyal medyada içerik üretmeye başlayan bu nesil tanımadığı insanlarla  interaktif  bir bağ kuruyor. Bu eski kuşaklar için korkutucu olsa da, dijital çağın bize getirdiği bir nimet sanırım. Kitle iletişiminin gücü hafife alınmamalı pozitif iletişim halinde kullanıldığı takdirde muhteşem bir güç.

 Dünyanın üçte birini oluşturan bu gruba, söz hakkı verildiği takdirde kiii, önümüzdeki yıllarda dünya onların düşünceleriyle şekillenecek. Değişime açık ve bağımsız çalışma arzularıyla bambaşka bir dünya yaratacaklar. Ne kadar gelecek kaygısı taşımış olsalar da,  ben onlara güveniyorum. Yeni dünyayı heyecanla bekliyorum. Bakalım daha neler göreceğiz? J

Sevgiyle Kalın…