Partiler milletvekili aday listelerini YSK’ye sundu. Her seçim dönemi çok tartışılan listeler, CHP’deki bazı isimlerin aday gösterilmemesini saymazsak, kamuoyunda bu kez büyük gürültüye yol açmadı. Listelerin başka bir ortak özelliği de seçimin kaderini değiştirecek bir ağırlık ortaya koyamamaları oldu. Listeler, tam anlamı ile ‘genel başkan listeleri’ diye adlandırılabilir.
Milletvekili adaylarının netleşmesi ile medya yüzünü CHP’ye dönse de en ciddi kaynamanın AKP’de yaşandığını söyleyebiliriz. Erdoğan’ın listesi sadece milletvekili yapmadığı isimlerle değil aynı zamanda yıllardır bakanlık görevi verdiği isimleri, Meclis çalışmaları için görevlendirmesi farklı tartışmalara yol açtı.
Erdoğan şaşırtmadı
Listeler açıklanmadan önce hâlihazırda vekillik görevlerine devam edenlerin en az yarısının liste dışı olacağı konuşuluyordu. Tam da beklendiği gibi oldu. Erdoğan, milletvekili grubunun yarısını liste dışı bıraktı.
Erdoğan tam anlamı ile “kendine bağlı asker” listesi hazırladı. En yakın isimleri listede tutarken, başta ekonomi kurmayları olmak üzere ‘eskiler’ devre dışı kaldı. Erdoğan, liste temizliği yaparken tartışmalı isimler olan Metiner, Tayyar, Zeyit Aslan gibi vekilleri de aday olarak göstermedi. AKP kulislerinde bu tercih “Reis göze batan kimseyi istemedi” diye konuşuluyor.
24 Haziran sonrası
Listelere bakınca Erdoğan’ın Meclis’e dair planlama yaptığı da görülüyor. İsmi İstanbul Belediye Başkan adaylığı çokça için konuşulan Binali Yıldırım’ın ilk durağının Meclis başkanlığı olmasına, AKP’liler tarafından neredeyse kesin gözle bakılıyor. Tabii bu, partinin Meclis çoğunluğunu alması halinde gerçekleşecek bir plan. Kulislerde, parti içi bir başka düzenlemenin de Berat Albayrak üzerinde yapıldığı konuşuluyor. Albayrak’a bakanlık görevi yerine Meclis grup başkan vekilliği görevi verilebileceği bugünlerde kulislerin en hararetli konusu.
Bakanlar devre dışı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu milletvekili adayı oldu. Bu isimler sadece sıradan bir bakan değil, Erdoğan siyasetinin yürütücüsü durumunda olan isimlerdi. Üç ismin aynı anda bakanlık koltuklarından ayrılmaları tıpkı ekonomide olduğu gibi ‘yeni bir döneme mi giriliyor’ sorusunu beraberinde getirdi.
Aklımızdaki bu sorunun cevabını biz de AKP kulislerinde aradık. Liste dışı kalan bir AKP’liden aldığımız “Erdoğan politika değiştirmeden önce isimleri değiştirir” yanıtı merakımızı daha da artırdı. Anlaşılan o ki Erdoğan seçilse bile ülkeyi bu halde yönetemeyeceğini kabul etmiş durumda.
‘Tek adam’ mı, ‘yalnız adam’ mı?
Erdoğan’ın partinin geleceğini de düşünerek yaptığı hamlelerin kuşkusuz siyasal sonuçları olacaktır. Belki de milletvekili listelerinin ilk çıktısı tek başına yürütülecek bir kampanya olarak kendini gösterecektir. MHP’nin etkisiz görünümü sonrası Erdoğan’ın sadece AKP’nin değil aynı zamanda Cumhur İttifakı’nın da taşıyıcısı olacağını söyleyebiliriz.
Kuşkusuz Erdoğan, kişisel etkisine güveniyor ve kendisini oylatmayı seviyor. Ama ilk kez iki kulvarda ve güçlü adaylarla yarışıyor. Bir yandan kendisine oy isterken diğer yandan da Cumhur İttifakı’nın adaylarını Meclis’e taşımaya çalışacak. Gündemi sürükleme konusunda zorlanmaya başlayan Erdoğan, kamuoyu nezdinde de tek adamdan çok ‘yalnız adam’ imajı vermeye başladı. Erdoğan, Davutoğlu ve Gül ekibini yanına yaklaştırmayacağına göre bu imajdan kurtulmak için yanına ya MHP ve BBP’lileri alacak, ya da yeni isimler bulacak.
Kaynak Birgün