AKP, Meclis'teki düzenlemelerinin tümünde patronları yani sermaye sınıfını düşünen ve rahatlatan adımlar atıp milyonlarca işçi, emekçi, emekli yoksulu yok sayıyor.
Pandemi döneminde bile...
Meclis’e sunulan ‘mini istihdam paketi’ de, bu mantıkla hazırlanmış görünüyor.
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlanan paket, ekonomideki normalleşmeyi hızlandıracağı iddiasını taşıyor. Ama, 10 maddelik torba yasa teklifinde milyonlarca işçiyi mağdur edecek düzenlemeler yer alıyor. Mesela;
Patronların, gelecek yılın temmuz ayına kadar işçileri ücretsiz izne çıkarabilmelerinin önü açılıyor.
Mesela;
İşten çıkarma yasağının süresi uzatılıyormuş gibi gösterilse de fesih engeline istisna olacak hallerin kapsamı genişletiliyor.
Mesela;
Patronlara kısa çalışmadan ve ücretsiz izinden vazgeçerek normal çalışma düzenine dönmeleri durumunda İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 3 ay prim desteği verilmesi planlanıyor.
Anımsıyoruz değil mi ?
İşçinin onayı olmadan ücretsiz izne çıkarılabilmesinin yolunu açan düzenleme, salgın döneminin başında İş Kanunu’na geçici bir madde ile sokulmuştu.
İşçileri ayda 1.168, günde 39 liraya mahkûm eden ve birçok hak gaspını beraberinde getiren düzenlemeye emek örgütleri ve işçiler tepki göstermişti.
Söz konusu düzenlemenin süresi 16 Temmuz’da bitiyordu, ancak Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bu süreyi bir ay daha uzadı.
Ayrıca;
Komisyon'da görüşülmeye başlanan torba yasa teklifinin 4. maddesinde ise işten çıkarma yasağı ve ücretsiz izin uygulamasının 30 Haziran 2021’e kadar uzatılabilmesi için Cumhurbaşkanı'na yetki verilmesi öngörülüyor.
Bu düzenleme yasalaşırsa, bir yıl daha patronlar istedikleri kadar işçiyi tek taraflı olarak (işçinin rızası olmaksızın) ücretsiz izne yollayabilecek.
İşçi ücretsiz izinde olduğu süre boyunca başka bir işte çalışamayacak.
İstifa ederse kıdem tazminatı hakkından vazgeçmek zorunda kalacak.
İşsizlik Sigortası Fonu’ndan kendisine verilen günlük 39 TL nakdi ücret desteğiyle hayatını sürdürmeye çalışacak.
Eeeeee, daha ne olsun ki ?
Teklifin 3. maddesiyle, İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarından patronlara yeni teşvikler verilmesi öngörülüyor.
Buna göre, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin uygulamasına tabi tutulan işçilerin normal çalışma düzenine dönmesi durumunda, patronlara (işçi ve işveren payı dahil) SGK prim desteği sunulacak.
SGK primlerinin tamamı 3 ay süreyle İşsizlik Sigortası Fonu’ndan, yani işçilerin birikimlerinden karşılanacak.
Böylelikle patronlar bir süreliğine sigorta primi ödemekten kurtulacak ve fon kaynaklarından çok daha fazla kaynak onlara aktarılmış olacak.
Teklifin ikinci maddesine göre Cumhurbaşkanı, kısa çalışma ödeneğinin süresini sektörel olarak ayrı ayrı veya bir bütün olarak 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatabilecek.
Bir kez daha anımsatmakta yarar var, bu ödenekten yalnızca son 3 yıl içinde 450 gün prim ödemiş ve son 60 gün boyunca aralıksız çalışmış olan işçiler yararlanabiliyor.
Veeee, işten çıkarmaların kapsamı genişletiliyor...
Durumun özeti bu iken DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'ndan "teklifin işçileri değil, işverenleri koruduğu" içerikli bir açıklama geldi.
Çerkezoğlu, teklifin yasalaşması halinde İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işverenlere aktarılan teşviklerin daha da artacağına işaret ediyor.
Öyle ya, bu fonun amacı işverenlere kaynak aktarmak mıdır ?
Eğer değilse;
İşçinin parasıyla işverenlere teşvik verilmesi uygulaması artık sona ermelidir.
Ücretsiz izin uygulamasına bırakın uzatmayı derhal son verilmelidir.
uzatılmamalıdır.
İşten çıkarma yasağı devam etmelidir.
Veeeee;
Hükümet, gerçekten halkı düşünüyor ve 'yine patronlara' dedirtmek istemiyorsa, her fırsatta işverenleri koruma çabasından vazgeçmelidir...