CHP Darıca Eski Başkanı Gürer Yıldırım dün bir basın toplantısı düzenledi. Darıca’da bulunan Haser Fırın’da düzenlenen basın toplantısında CHP’li Gürer Yıldırım, “Değerli basın mensupları, Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Yönetiminde 2015 Aralık ayında başladığım İlçe yöneticilik görevini son 16 ayında da İlçe başkanlığı yaparak 2019 Aralık ayında sonlandırdım. Bu süreçte ülkemizin yaşadığı tarihi süreçlerde bir aydın sorumluluğu ile halkımızın iktidarca yapılan yanlışları görmesi için yol arkadaşlarımızla beraber olağan üstü bir çaba gösterdik. Bu süreçte bir referandum, bir büyük yürüyüş, bir genel seçim ve bir yerel seçim sürecini omuzladık.
“BÜTÜN EKSİK VE HATALARI ÜSTLENİYORUM”
İlk yola çıkarken koyduğumuz 2019 da yerelde iktidar hedefimize çok yaklaşsak da maalesef gerçekleştiremedik. Ancak yüzde 43 oy oranı ile partimizi ilçemizde çok uzun zamandır hayal dahi edilmeyen bir orana taşıdık. Kim ne söylerse söylesin bu Gürer Yıldırım ve yol arkadaşlarının planlı, kararlı, maddi manevi tüm olanakları zorlayarak yaptığı sıra dışı çalışmanın karşılığıdır. 2019 Aralık kongresindeki konuşmamda da vurguladığım gibi ‘Başarı kazanmaktır ve kazanamadıysak eksiklik bizdedir. Daha çok çalışmalı, daha çok doğru yapmalı ve daha az hata yapmalıydık. Ben İlçe Başkanı olarak tüm yol arkadaşlarım adına bütün eksik ve hataları üstleniyorum.
“ADETA AFOROZ ETTİLER”
Bundan sonrada partim görev vermedikçe hiçbir makama talip değilim’ diyerek görevi tek adaylı bir kongrede mevcut ilçe yönetimine teslim ettim. Biz gelen arkadaşların bizim dört yıl boyunca emek emek ördüğümüz örgüte, kaldığımız yerden yeni katılımlar sağlayarak daha da çoğalmamamızı sağlamalarını beklerken, ilk günden itibaren anlamsız bir nefret ve öfkenin muhatabı olduk. Sadece bizde değil örgütte Yakup Törk ve Gürer Yıldırım'la çalışan, çalışandan vaz geçtim selam vereni adeta aforoz ettiler. Ulaştığımız yüzde 43 oy oranını aşmayı gözleri yemediğinden olacak, biz oraya ulaşamayız o zaman bu başarıyı yakalayanları karalayalım mantığı ile her gün hakkımızda yeni bir yalan, iftira, fitne ürettiler.
“DİSİPLİN SORUŞTURMASI BAŞLATILDI”
Özellikle pandemi sürecini fırsata çevirerek örgüt toplantılarını yapmayıp bu yalanlarını cevap hakkımızın olmadığı ortamlarda örgüte yaymayı en öncelikli işleri saydılar. Biz sabırla bekleyip gün gelir örgüt önüne çıkar cevabını veririz diye beklerken olmadık uyduruk bir sebeple yol arkadaşım Yakup Törk ve hakkımda hem de partiden kesin ihraç talebi ile bir disiplin soruşturması başlatıldı. Bu güne kadar sürecin tamamlanması ve haklılığımızın kanıtlanmasını bekledim. 4.3.2022 tarihli mahkeme kararı ile de haklılığım kesin olarak onanıp verilen cezanın hukuka uygun olmadığı karara bağlanarak kaldırılmıştır.
“İTİRAZLAR TARAFIMDAN YAPILMIŞTIR”
Kısaca bu süreci özetlemek istiyorum. Şimdiki İlçe Yönetimince hakkımda kamuoyunda termal grup davası olarak bilinen imar düzenlemesine dava açılması yönündeki grup kararıma uymayarak süresinde dava açmamak ve bu yolla parti saygınlığına zarar verdiğim gerekçesi ile kesin ihraç talepli bir disiplin soruşturması başlatılmıştır. Oysa bu imar düzenlemesine karşı ilk gündeme geldiği 2016 yılında benimde içinde bulunduğum yönetimce dava açılarak kazanılmış ve proje tekrar başa döndürülmüştür. Proje 2019 seçim süreçlerinde AKP tarafından tekrar meclis gündemine getirilmiş ve bahsedilen Belediye Meclis Grup kararı da o sırada alınmış bir karardır. Darıca Belediye Meclisi aşamaları tarafımca an be an takip edilerek gerekli her adım atılmış askı süresinde itirazlar tarafımdan yapılmıştır.
“BENİM SORUMLULUĞUM DEĞİLDİ”
Büyük Şehir Meclisi aşamaları ise dönemin Büyük Şehir Meclis grubunca maalesef yeterince özenli takip edilmemiş ve Büyük Şehirde 1/5000 imar uygulaması tercihen Büyük Şehir Meclis Grubunca dava edilmemiş ve bu gelişme hakkında da ilçe yönetimimiz bilgilendirilmemiştir. Bunu ben ancak konu tekrar Darıca Belediye Meclisine gelince öğrendim. Askıya çıktığında da hemen itiraz dilekçemi verdim. Konuyu dönemin Büyük Şehir Meclis Üyesi Av. İbrahim Karslı'ya sorduğumda ‘Ben hukuk komisyonu üyesiyim. İmari takip etmek benim sorumluluğum değildi’ cevabını aldım. Bu arada ilçe kongresi yapılmış ve kongreye itiraz sürecini yaşıyorduk. İtiraz için dava süresinin azalması ve yönetimi devraldıklarında öncelikli olarak ilgilenmeleri gereken bir işlem olacağı için, henüz mazbatasını almamış olmamasına rağmen kongrenin iradesine saygı duyarak Sayın Gökhan Aktaş'ı meclis üyeleri ile buluşturarak tüm süreci kendisine anlattım.
“DAVA DİLEKÇESİNİ İMZALADIM”
Büyük Şehirde dava açılmamasının davayı zora sokacağını ve kazanmayı zorlaştıracağını, yönetimi devralınca siyaseten takdirin kendilerinin olacağını söyledim. Yönetimi devraldıklarında bu konuda dava açmaya karar verdiklerinde yaptıkları tüm saygısızlıklara rağmen partimiz adına askıda itirazı yapan kişi olarak dava dilekçesini imzaladım. Sayın Aktaş yönetimi süresinde bu konuda açılan tüm davalarda benim imzam var. Buna rağmen grup kararı altında imzası olan meclis üyelerini ayırıp büyükşehirde dava açılmamasının sorumluluğunu sadece bana yükleyerek hakkımda disiplin soruşturması istenmiştir.
Bu andan itibaren de gerek ilçe yönetimi gerekse il yönetimince disiplin yönetmeliğin kuralları hiçe sayılarak bir onur cellatlığı başlatılmıştır. İlçe yönetimi yetkisi olamadan eski ilçe başkanının ifadesini almaya kalkışmış.
“BİR YIL UZAKLAŞTIRMA KARARI VERMİŞTİR”
İl Başkanı ve yönetimi kongreden diyet borcu hissettiği Darıca ilçe Yönetimin her isteğini emir saymış ve savunma hakkımı elimden alıp, yönetmelik hükümlerini yok sayarak hiçbir soruşturma yapmadan direk disiplin kuruluna sevk etmiş, disiplin kurulunun usul eksikliği uyarılarına rağmen disiplin sürecinin devam ettirilmesi için ısrarcı olmuşlardır. il disiplin kurulunun bu asılsız ve hukuksuz talebi reddetmesi üzerine, süreci Yüksek Disiplin Kuruluna taşımışlardır. YDK tamamen siyasi davranarak bizden çok konuyla ilgisi ve bilgisi olmayanları dinleyerek hakkımda bir yıl uzaklaştırma kararı vermiştir. Bu aşamadan sonrada benim olayı yargıya taşıma dışında bir seçeneğim kalmamıştır. Yukarıda da belirtiğim gibi yargı süreçle ilgili 7 ayrı noktada usulsüzlük yapıldığı konusundaki itirazlarımı haklı bulmuş olup karar kesindir.
“GÖRÜŞMELER KARŞILIKSIZ KALMIŞTIR”
Tüm bu süreçte konunun parti içinde çözülmesi ve bu haksızlığın giderilmesi için gerek il başkanı gerekse Milletvekilleri ile yapılan görüşmeler karşılıksız kalmıştır. Bu arada çok ilginç bir gelişme yaşandı. İlçe başkanı Gökhan Aktaş ve yönetimi beni kesin ihraç talebi ile disipline gönderdikleri olayın bire bir benzerini yaşadılar. Yine kamuoyunda Kroman Çelik davası olarak bilinen konut alanının sanayi arsasına çevrilmesi ile ilgili imar değişikliği konu hakkında dava açılması yönünde grup kararı olmasına rağmen, Büyükşehir Meclisi grubunun takipteki özensizliği ile dava süresi geçirilmesi sonunda 1/5000’lik planlar kesinleşerek Darıca Meclisine gelmiştir. Tarafımca eğer bu partiden kesin ihracı gerektirecek kadar ağır bir suç ise ilçe başkanı Gökhan Aktaş' ın hakkında da disiplin sürecinin başlatılması yönündeki şikâyetim, yine il başkanınca partinin tüzük ve disiplin yönetmeliğinin hükümlerine aykırı olarak sümen altı edilmiş, il yönetiminin gündemine dahi getirilmemiştir.
“CEVAP DAHİ VERİLMEMİŞTİR”
Gerekli yasal süre sonunda konuya ilişkin MYK'na yaptığım şikâyete ise bu güne kadar bir cevap dahi verilmemiştir. Tüm bunlar karşısında süreci ve taleplerimi kamuoyu ile paylaşmam şart olmuştur. AKP yönetimin en baskıcı dönemlerinden olan, tüm gücü ile partimize saldırdığı 2015-2019 yılları arasında görev yapmış ve bu süreçte bir referandum, bir genel seçim, bir yerel seçim ve bir büyük yürüyüş omuzlamış bir ilçe yöneticisi ve ilçe başkanı olarak yol arkadaşlarımla beraber karşı karşıya kaldığımız bu saygısız davranışları asla kabul etmiyorum. Hakkımızda üretilen tüm yalan ve iftiraları aynen muhataplarına iade ediyorum. Gürer Yıldırım için partiden ihracı gerektirecek bir suç olan bir eylemin, Gökhan Aktaş için soruşturma konusu dahi olmamasının kabul etmiyorum.
“İSTİFAYA DAVET EDİYORUM”
Bu adaletsizliği ve hukuksuzluğu tümden reddediyorum. Adalet yürüyüşünde Düzce de yanı başına gübre dökülen Genel Başkanımızın Darıca da başına gül yaprakları dökmüş bir yönetici olarak buradan sesleniyorum. Asılsız iddialarla bir disiplin soruşturmasında 7 ayrı usulsüzlük yapmayı beceren ilçe başkanı Gökhan Aktaş, İl Başkanı Özgür Harun Yıldızlı ve tüm bu hukuksuzluğu görmezden gelen YDK Başkanı Uğur Bayraktutan'ı istifaya davet ediyorum. Adil olmayanların adalet söylemleri anlamsızdır. Görevlerde kaldıkları her dakika büyük adalet yürüyüşümüzü anlamsızlaştırmaktadır ve sayın genel başkanımızın 450 km'lik emeğine bir hakarettir” dedi.
Haber: Hanifi SURUN