Son yıllarda tüm dünyada yaşanan COVID-19 ile birlikte dengeler tamamen değişti ve günlük hayatımızdan iş gücüne kadar hayatın her alanında önemli değişiklikler yaşandı. Uzaktan çalışma, kademeli olarak ofislere dönüş ve hibrit çalışma modelinin normalleştirilmesi iş dünyasının gündeminde yer alırken bir süredir yeni bir akım üzerinde konuşuluyor. Amerika'da başlayan ve Avrupa'da yaygınlaşan ‘Büyük İstifa’’ veya farklı bir bakış açısıyla ‘’yeteneğin mobilizasyonu’’ olarak nitelendirilen dalgada kendi isteğiyle işten ayrılan çalışanların sayısının giderek arttığını belirten, Egon Zehnder'in kıdemli ortağı Murat Yeşildere: “Pandemi ile birlikte çalışanların tükenmişlik sendromu nedeniyle bir süre işlerine ara vermek istemesi yurtdışındaki kadar olmasa da Türkiye’nin de son dönemde gündeminde yer almaya başladı.
ÇALIŞANA AYRILAN KAYNAKLAR ARASINDA DENGESİZLİK
Çalışanlar açısından baktığımızda pandemi sırasında birçok rolün değişmesi ve iş sorumluluklarının artmasına bağlı olarak yöneticilerin beklentileri ve çalışana ayrılan kaynaklar arasında dengesizlik olması en temel sorunu oluşturdu. Büyük istifa dalgasının isim babası da olan Texas A&M Üniversitesi işletme fakültesi eski profesörlerinden Anthony Klotz da durumun ekonomik tespitlerden ziyade, uzmanı olduğu organizasyonel psikoloji konusundaki gözlemlerinin olduğunun altını çizmişti. Konuyu benzer şekilde yorumlayan ve araştırmalarla derinleştiren birçok uzman, Klotz’un tespitlerinin üzerine PTSD semptomlarını da ekliyorlar. Başka bir deyişle, Covid salgınından sonra insanlarda (ve tabi ki çalışanlarda), savaş gibi travmalar sonrasında yaşanan stres bozukluklarının görülmesinin doğal olduğu sonucuna varılıyor. Klotz, Covid süresince, farklı esnekliklerle çalışmaya alışan, kendi düzenini oluşturan çalışanların, salgın sonrası işe dönerek, elde ettikleri otonomiyi kaybetmek istememelerini de ‘büyük istifa dalgasının’ sebepleri arasında sayıyor” dedi.
İŞ YERİNDE YETERİNCE MOTİVE OLMAK
Öte yandan iş yerinde yeterince motive olmayan, hak ettiği şekilde ödüllendirilmediğine inanan veya yaptığı işlerin onaylanmadığı, takdir edilmediğini düşünen bir çalışanın daha fazla hata yapması; verimliliğinin, üretkenliğinin dolayısıyla da iş kalitesinin düşmesine de sebebiyet verdiğini belirten Murat Yeşildere; “Mevcut sorunlar çözülmediğinde çalışanların organizasyondan ayrılma olasılığı önemli ölçüde artabiliyor’’ derken, özellikle C-Level pozisyonlardaki hareketlilik ile pazarlama, insan kaynakları, teknoloji ve finans sektörlerindeki değişime dikkat çekiyor. “Farklı araştırmalara göre Türkiye'deki çalışanların yaklaşık dörtte biri önümüzdeki 12 ay içinde yeni bir işe geçmeyi hedefliyor” diye de ekledi.
İSA TURHAN