Yeni Yargı Paketi içeriği, maddeleri mahkum ve mahkum aileleri tarafından yakından takip ediliyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 60'tan fazla maddenin yer aldığı 8. Yargı Paketi son durumunu açıklamıştı.
8. YARGI PAKETİ NE ZAMAN ÇIKACAK?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni Yargı Paketi hakkında canlı yayında açıklamalarda bulundu: ''Öncelikle henüz taslak aşamasında. Taslağın son şekli verilmek üzere. Biz Adalet Bakanlığı'nda uzun bir süredir bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında da bu konuları değerlendirdik heyet halinde ve bu taslak daha sonra milletvekillerimizin takdirine yakın bir zamanda sunulacak.
Çok uzamaz. Şu anda seçim takvimi içerisindeyiz ama ayrılmadan, Meclis ara vermeden Mart'a kalmaz. Şubat ayı ortaları gibi Meclis'te görüşülür.
Kamuoyuna yansıyan ana hatlarıyla çok sayıda kanunda değişiklik yapılıyor. Yargı Reformu Strateji Belgemiz vardı 2018-2023 yıllarını kapsayan. O belgenin yüzde 70'i hayata geçti.
Tabi bir takım sebeplerle hayata geçmeyen düzenlemeler de var orada. Özellikle deprem, afet ile karşı karşıya kalmıştık. Meclis'in çalışma takvimi aksamıştı. Dolayısıyla gerçekleştiremediğimiz yasal düzenlemeler var. Bunları içine alan AYM'nin iptal kararları doğrultusunda uyum düzenlemeleri var.
Bir defa önem verdiğimiz toplumda cezasızlık algısı yaygın. Bunu ortadan kaldırmamız lazım. Cezasızlık algısını ortadan kaldıracak düzenlemelerimiz var.''
AF ÇIKACAK MI?
Bakan Tunç, yeni yargı paketinde "genel af"ın bulunmadığını vurgulayarak, "Afla ilgili bir husus gündemde değil şu anda." dedi.
YENİ YARGI PAKETİ İÇERİĞİ
Meclis gündemine gelecek olan şu an itibarıyla 67 maddeden oluşan teklif taslağının detaylarına özetle şöyle:
24 Ocak 2024 tarihi itibarıyla evlenen kadınlar, eşinin soyadı yerine artık yalnızca kendi soyadını taşıyabilecek.
Anneye, baba ile çocuk arasındaki soybağının reddi davasını açma imkânı tanınacak.
Çocuk evlat edinenlerin adları, evlatlığın kimliğine ana ve baba adı olarak yazılabilecek.
1 Nisan 2024 tarihinden sonra verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararlarına karşı istinaf mahkemesine başvurulabilecek.
Hapis cezası gerektiren suçlarda ön ödeme miktarının hesaplanmasında bir gün karşılığı olarak belirlenen 30 TL, 100 TL’ye yükseltilecek.
Doğrudan verilen adli para cezalarında kesinlik sınırı 3 bin TL’den 15 bin TL’ye çıkarılacak.
Hükümlünün koşullu salıverilme süresinin beşte birini denetimli serbestlikte geçirmesi sağlanacak. Böylelikl, her hükümlü cezasının en az yüzde 40’ını cezaevinde çekecek.
Denetimli serbestlik süresi 3 yılla sınırlandırılacak.
Hükümlülerden 0-6 yaş grubunda çocuğu bulunan kadınlar, maruz kaldığı ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyenler ve 70 yaşını bitirmiş olanlar, koşullu salıverilme için cezaevlerinde geçirmeleri gereken sürenin beşte üçünü ceza infaz kurumlarında geçirmeleri halinde denetimli serbestlikten yararlanabilecek.
Kadına şiddetle mücadele kanununda düzenlenen zorlama hapsine itiraz yoluna ilişkin düzenleme yapılacak.
Makul sürede yargılanma hakkının ihlâl edildiği iddiasıyla yapılmış ve kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla AYM’de derdest olan bireysel başvurular ile AYM’nin incelemenin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmediği gerekçesiyle düşme kararı verdiği bireysel başvurular bakımından da Tazminat Komisyonu’na başvuru imkânı getirilecek.
Hakkında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlüler, cezalarının dörtte üçünü infaz kurumunda iyi hâlli olarak geçirmeleri halinde koşullu salıverilmeden yararlanabilecek. Halihazırda ikinci defa mükerrer olanlar şartlı tahliyeden yararlanamıyor; cezalarının tamamı kadar süre cezaevlerinde kaldıktan sonra tahliye olabiliyorlardı. Teklifle mahkumların ikinci defa mükerrer oldukları cezalarının tamamı kadar değil, dörtte üçü kadar cezaevinde kalmalarının önü açılacak. Denetimli serbestlikten yararlanamayan ikinci kez mükerrer olan hükümlüler denetimli serbestlikten de yararlanabilecek.
Mesleğinde 20 yıl kıdeme sahip hukukçular, sınavsız olarak arabulucu olabilecek.
İcra ve İflas Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda değişiklik yapılarak, parasal sınırlarda yeniden değerleme oranında artırma yapılması sonucunda belirlenen miktarlarda bin TL’nin altı dikkate alınmayacak.
Bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararı üzerine ilk derece mahkemesince verilen kararlar ile Yargıtay’ın bozma kararı üzerine yeniden verilen kararlara karşı, ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırlara göre istinaf ve temyize başvurulabilecek.