10-13 Kasım tarihlerinde Antalya’da 10. BUHASDER Kongresininana gündeminde ise; yeni ölümcül salgın hastalıklar ile bunlarla mücadelede mevcut tedbirlerin yeterli olup olmadığı, biyolojik silahlar, dünyada hızla yayılan maymun çiçeği salgını, aşılar, bağışıklama ve salgın yönetimi konuları ön plana çıktı. Kongrede ayrıca, sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonların ülke ekonomilerine verdiği mali yükün yanı sıra ölüm ve sakatlıklar ve bunların önlenmesinde yeni güncel teknolojilerle yapılmış klinik çalışmalar ve uygulamalar dikkat çekti. Türkiye’de ve dünyada çok önemli bir yer tutan hastane enfeksiyonlarının ameliyathanelerden yoğun bakımlara, sterilizasyon uygulamalarından pandemideki enfeksiyon kontrol uygulamalarına kadar pek çok konudaki uygulama hataları ve çözüm önerileri hakkında konuşmacılar yaptıkları çalışmaları ve saha deneyimlerini paylaştılar.
“HASTANE ENFEKSİYONU TARİHE KARIŞIYOR”
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Cerrahi Kliniği Uzmanlarından Op. Dr. Hüseyin Esin, cerrahide enfeksiyonun büyük bir problem olduğunu, bu durumun başarılı bir ameliyattan daha önemli hale geldiğini ve bu sebeple klinik olarak kalıcı teknolojik dezenfeksiyon çözümleri üzerinde odaklandıklarını belirtti. Bu kapsamda gün içerisinde pek çok hastanın giriş çıkış yaptığı ve özellikle post-op hastalarda gelişen enfeksiyon riski yönüyle ciddi önem arz eden pansuman odasında, Doç. Dr. Cem Karaali ve Dr. Yüksel Çalık ile, HLL hijyenik gün ışığı LED teknolojisinin çalışıldığını ve bu çalışmada sürekli dezenfeksiyon sağlama ve post-op enfeksiyonları azaltmada etkili bir yöntem olarak yüzde 89,8 ila yüzde 98,1 oranlarında değişen başarılı sonuçlar gözlemlediklerini söyledi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ABD öğretim üyesi Prof. Dr. Gürdal Yılmaz ise ülkemizde sağlık hizmet ilişkili enfeksiyonların önlenmesine yönelik Türkiye’de gün ışığı hijyen aydınlatma armatürü olan HLL ( Hijyenik LED Light ) teknolojisinin KTÜ Farabi hastanesi yoğun bakım ünitelerinde 9 aydır kullanılmakta olduğunu, yapılan klinik çalışmalarda yoğun bakım ünitelerinde görülen enfeksiyonun %90 oranlarında düştüğünü ve bir önceki yıla göre enfeksiyon maliyetlerinde 3,5 ( üç buçuk ) kat azalma olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
“SALGINLAR GELDİĞİNDE DEĞİL ÖNCESİNDE HAZIRLANMALIYIZ”
BUHASDER Başkanı Prof. Dr. Şükran KÖSE, 2008 yılından itibaren toplumsal bir sorun olan bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve etkisinin en aza indirilmesi için tıbbi ve sosyal çalışmalar yapmak, projeler oluşturmak, eğitim faaliyetleri ve organizasyonları düzenlemek amacıyla derneği kurduklarını, tüm bilimsel etkinliklerde sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonlara yönelik eğitim programlarına kesintisiz devam edeceklerini ve bu kapsamda teknolojik yeniliklerin gelişimine de her türlü proje geliştirme, yürütme anlamında destek verdiklerini söyledi. Köse; ülkeler arasında ulaşım imkanlarının hız kazanmasıyla sınırların küçüldüğüne ve yüksek yapıların artmasıyla nüfuzun belli merkezlerde yoğunlaştığına dikkat çekerek ülkemizde ve dünyada salgın hastalıkların eskiye oranla daha hızlı yayıldığını ve bu anlamda salgınla mücadele de erken müdahalenin ve hatta önleyici tedbirler alınması gerektiğinin önemini vurguladı. Özellikle; havaalanları, okullar, öğrenci yurtları, kütüphaneler, adli binalar, ceza tutuk evleri, bankalar, askeri birlikler ve ulaşım istasyonları gibi yoğunluğun sıklaştığı alanlarda kontrolün zorlaştığını ve bu alanlarda sonradan müdahalenin yerini önceden uygulanacak ve uzun süre etkili tedbirlerin alması gerektiğini hatırlattı.
DİJİTAL ÇAĞDA DİJİTAL MİKROP KALKANI
Kongrede ayrıca enfeksiyonlarla ve salgınlarla etkili mücadele edebilmek için geliştirilen yeni teknolojilerde bilim insanlarıyla buluştu. TUGSAM A.Ş. yönetim kurulu başkanı Mesut Ergün, 15 yıl önce başlayan sürecin AR-GE çalışmalarıyla Bilişim Vadisinde daha da geliştirildiğini, 430-780nm görünür ışık dalga boyundaki HLL Hijyenik LED gün ışığı teknolojisinin, klinik çalışmalarda yüksek bir başarı elde ettiğini ve bu başarının ülkemiz için çok ayrı bir önemi olduğunu söyledi. Özellikle toplu yaşam alanlarında kullanıma uygun modeller geliştirdiklerini ve bu sayede, sadece hastane enfeksiyonlarıyla mücadele değil salgın hastalıkların yayılmasını önlemede de HLL teknolojisinin etkin bir rol alacağına inandıklarını sözlerine ekledi. İçinde bulunduğumuz dijital çağda mikroorganizmalarla mücadelenin de dijitalleşmesine öncülük eden bu çalışmanın gururunu bilim insanlarıyla paylaştıklarını ifade etti. Hacettepe Üniversitesi Kanser enstitüsü tarafından yapılan çalışmalarda, insan hücreleri üzerinde genotoksisite ve sitotoksisite etkilerinin araştırıldığını ve insan sağlığına zarar vermediğinin kanıtlandığını belirten ERGÜN, HLL’nin ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından belirlenen standartlara ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlanan rehbere uygun olarak toksik Ozon (O₃) gazı yaymadığının da kanıtlandığını ve bu anlamda dünyada ışık ile hijyen konularında çalışma yapan 11 ülke içerisinde en başarılı sonuçları elde ettiklerini vurguladı.
Haber: Hanifi SURUN