İzmit’teki okurlarınca düzenlenen etkinlikte son kitabının içeriğiyle ilgili sunum yapan akademisyen-yazar Yrd. Doç. Dr. Fatih Yaşlı, çok sayıda kitabını da imzaladı.
Mimarlar Odası’na ait taş binadaki etkinlikte, HTKP İl Başkanı Barbaros Tantan’ın biyografisi ve merkezi çağırıcılarından olduğu Birleşik Haziran Hareketi hakkındaki kısa sunumu sonrası konuşan Fatih Yaşlı, ‘’AKP-Cemaat, Sünni Ulus, Yeni Türkiye Üzerine Tezler’’ kitabının içeriği hakkında ayrıntılı bilgi verdi. AKP iktidarını analiz eden Yaşlı, “AKP normal yollardan iktidardan gitmeyecek” dedi.
EGEMENLİK MERKEZİNİN DEĞİŞİMİ
Söyleşiye, “Yeni Türkiye nedir?” ve “Gerçekten yeni midir?” sorularıyla başlayan Yaşlı, AKP’nin Türkiye’de rejimi değiştirmekte olduğunu ve 1923 yılındaki büyük dönüşümün hilafeti egemenliğin merkezini değiştirmesine alternatif bir yeni düzen yaratmaya çalıştığını söyledi. Yaşlı, bu düzenin egemenlik merkezini milletten alıp yeniden gökyüzüne teslim etmeyi amaçladığını öne sürerek şunları söyledi: ‘’Bugün yaşananlar, egemenliğin kaynak değiştirmesidir. Anayasayı değiştirmeden de rejim değişikliği yapılabileceğini ispata çalışıyorlar. Dinsel rejim aynı zamanda otoriterleşmeyi de gündeme getiriyor. Artık görece bağımsızlıklar ve özerklikler ortadan kaldırıldı. Yasama-Yürütme-Yargı arasındaki özerklik de kalmadı. Güçler dengesi yerine güçler tek elde toplandı. Devlet-AKP arasındaki açı ortadan kalktı. Devletle parti arasında özdeşleşme oluştu ve tek adam rejimiyle karşı karşıyayız” diye belirtti.
AKP saldırıyı bertaraf etti
Yaşlı, AKP’nin Cumhuriyet rejiminin tabutuna çivi çakmaya çalıştığını ve 12 yıldır rejim değişikliği için yoğun bir çaba içine girdiğine de vurgu yaparak, şunları kaydetti: “Rejim değişikliği AKP ile başlamıyor, ilk adımları 1946’da atıldı. Bağımsızlıkçı ve kamucu anlayış o tarihte terk edilmeye başlandı. Kapitalizmle dinselleşme bağı oluşturuldu. Sonraki yıllarda ve özellikle de 12 Eylül 1980’den sonra İmam hatiplerin sayısı arttırıldı, Türk-İslam sentezi hakim kılınmak istendi. AKP’nin iki dönemi vardır. 2002-2008 dönemi yasal ve yapısal değişiklikler, 2008 sonrası ise kurumların ele geçirilip tasfiyesinin gerçekleştirilmesi sürecidir. Ancak bu süreçte kutsal ittifak dağılınca ortaklar birbirine girdi. AKP elindeki devlet olanaklarını kullanarak saldırıyı bertaraf etti ve durdurdu. Böylece, rejimi değiştirme yolunda önemli mesafe aldı” dedi.
YENİ OSMANLICI DIŞ POLİTİKA
AKP’nin, dış politika uzun yılların tercihlerini tasfiye ederek YENİ OSMANLICILIK anlayışını yaygınlaştırmak ve buna bağlı olarak ARAP BAHARI’nı kullanmak istediğini savunan Yaşlı, şöyle devam etti: ‘’Ancak, Suriye ve Esad’ın direnişi AKP’nin planlarını bozdu. AKP, bölgeyi Müslüman Kardeşler örgütü anlayışına endekslemeye çalışırken Libya iç karışıklıklar sonrası aşiret devletine dönüştü, Tunus’ta iktidar kısa süreli değişiklikler yaşadı, Mısır’da ise ordu devreye girip Mursi’yi devirdi. AKP, devrimek istediklerini deviremeyince YENİ OSMANLICILIK geçici de olsa rafa kalktı. Şimdi IŞİD üzerinden yeniden deneme ve prestij kazanma hamlesi var. YENİ OSMANLICILIK, Kürt sorununu çözücü bir anahtar gibi sunmaya çalıştılar, sorunu İSLAM KARDEŞLİĞİ temelinde çözme amacını önlerine koydular. Olabilirliği vardı, çünkü Tayyip’in bölgede prestiji sarsılmamış, Mursi devrilmemiş ve Haziran ayaklanması da olmamıştı’’ diye konuştu.
BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ
Yaşlı, konuşmasının son bölümünü Birleşik Haziran Hareketi’ne ayırdı. Milyonlarca kişinin kendiliğinden sokağa çıkıp yılların birikiminin yansıttığını dile getiren Yaşlı, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Birleşik Haziran Hareketi, yeni bir şeyler yapmak isteyenlerin ortak projesidir. 2013 Haziran’ında ortaya çıkan ruhu siyasi bir bedene kavuşturmak amacındadır. 2014’ten itibaren güçlü biçimde siyaset sahnesine çıkarsa, Türkiye siyasi hayatı değişebilir. YENİ TÜRKİYE yaratılmak istenmesinin bir gerçeklik olduğuna da işaret eden Yaşlı, ‘’Bu yeni Türkiye, gerici ideolojinin hakimiyetindeki bir ülke olacaktır’’ diyerek sözlerini tamamladı.