Gelişmiş ülkelerin başarı ölçüsü kültür sanata verdikleri değere göre belirlenir.
Bunun en somut örneği İngilizler bin yıllık tarihleri için bir yarışma düzenlemiş.
Yapılan öneriler tek tek sıralanmış.
Bazıları başarıyı üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak değerlendirmiş.
Bir kısım keşiflerden söz etmiş.
Önemli bir bölüm de bilimsel çalışmaları ölçü almış.
Bütün bu tartışmaların üzerine Shakespeare’i önerenlerin görüşü çoğunlukta olmuş.
Bizim demişler, yüz yıllar boyu en büyük başarımız Shakespeare gibi dünya değeri yetiştirmiş olmamızdır.
Edebiyatçılar bir yanıyla yaşadıkları çağın en yakın tanığıdır.
Onların bırakmış olduğu eserler kalıcı olmaktan öte her dönem çoğalarak büyümeyi başarmış.
Bizim de Yaşar Kemalimiz Anadolu topraklarının en yerel ve dünyaca ünlü markamız olmuş.
Yereldir çünkü, Toroslardan, Çukurovaya, insandan, taştan, topraktan, havadan suya herşeyin değerini ve dilini bilir.
Bize bu değerleri anlatır ve sevdirir.
Yaşar Kemal gibi değerlerimiz hiç bir zaman yönünü iktidarlara teslim etmemiş.
Hep halkıyla, kalemiyle nefes almış.
Bir aydının ömrü her zaman sıkıntılı geçer.
Yaşam boyunca bir görevi düşünce üretmekse diğer görevi ürettiklerinin hesabını vermek olmuştur.
Gerçek aydın iktidarların haracını yemek yerine geleceğin aydınlık yüzünü oluşturmak olmalı.
Bizim gibi ülkelerin aydınları hem yaptıklarından sorumlu tutulmuş, hem de yapamadıklarından...
İnsan hakları demokrasi mücadelesi aydın olmanın mihenk taşıdır.
Öyle zaman gelir ki, herkes sus pus olur aydınlar konuşur.
Yaşar Kemal böylesi zamanların vicdanlı sesiydi.
Bu yönü çoğu kez yazar ve edebiyatçı kimliğinin önüne geçti.
Bu topraklarda Yaşar Kemal’in İnce Memed’i ölümsüzleşti.
Güzel bir atassözü vardır;
Bir yıl sonrasını düşünüyorsan toprağa tohum ek, 10 yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik, 100 yıl sonrasını düşünüyorsan toplumu eğit, 1000 yıl sonrasını düşünüyorsan edebiyatçına, sanatçına, aydınına değer ver.
Bu topraklar çok zengindir.
Yaşar Kemalleri, Aziz Nesinleri, Nazım Hikmetleri, Şeh Bedrettinleri, Pir Sultan Abdalları yetiştirdi.
Hepsi acı çekerek bu topraklarda öldü, Nazım hariç...
Bizim de dünya edebiyatında vicdanlı seslerimiz hep oldu olmaya da devam edecek...
Çünkü, bu topraklarda özgürlükleri, barışı ve sevgiyi savunmanın ağır bedelleri olmuştur, olmaya da devam edecek...!
İyi ki varsın Yaşar Kemal’in İnce Memed’i...