Yargıtay, kime söylüyor !

 

 

Ey ahali;

Bu ülkenin en üst yargı organlarından biri Yargıtay değil midir ?

‘’Evet, öyledir’’ dediğinizi hissediyorum.

İyi de, o zaman Yargıtay’ın hükme bağladığı kararlar neden ve nasıl uygulanmaz ?

Bu aymazlığa kim cesaret edebilir ?

Tabi ki, sermaye sınıfı…

Yargıtay, geçtiğimiz günlerde örnek bir içtihata daha imza atarak, ‘amirlerine karşı geldiği, görevlerini zamanında yapmadığı’ gerekçesiyle hem ihtar verilen hem de işten atılan işçinin lehine karar verdi.

Karara göre, bir işçiye ‘soyut davranışları’ nedeniyle hem ihtar cezası verilmesi hem de işçinin iş akdinin feshedilmesi hukuka aykırı.

Peki, olay neydi, ona bakalım…

Çalıştığı işyerinde ‘amirlerine karşı geldiği, verilen emir ve görevleri zamanında yapmadığı, işyerinde uyarılara rağmen sakal tıraşı olmadığı’ gerekçesiyle hem ihtar verilen hem de işten atılan işçi, iş akdinin haksız feshedildiğini belirterek yargıya başvurmuş, Ankara 11. İş Mahkemesi de, kıdem ve ihbar tazminatlarını talep eden işçinin iş akdinin patron tarafından haklı nedenle feshedildiğine, bu nedenle taleplerinin reddine karar vermişti.

Tamam da, bu kararı veren mahkemenin yargıçları, Yargıtay yargıçlarıyla aynı yasayı ve delilleri değerlendirerek karar vermiyor mu ?

İşçi, bu kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise emsal bir karara imza atıp yerel mahkemenin kararını bozuyor.

Bu kararda da, “Mahkemenin, davacının amirlerine karşı geldiği, verilen emir ve görevleri zamanında ve işyerinde uyarılara rağmen sakal tıraşı olmadığı gerekçesiyle işverence haklı nedenle feshedildiği yönündeki kabulü, dosyadaki bilgi ve belgelere ve oluşa uygun değildir. Öncelikle, dosya içeriğinden davacının hangi görevlerini ne zaman yerine getirmediği ve davacının amirlerine ne şekilde karşı geldiği davalı tarafından somut olarak açıklanmayıp ispatlanmamıştır” deniliyor.

İşverenin, bir işçiye hem ihtar verip hem de işçinin iş akdini feshedemeyeceğinde de vurgu yapılan kararda, “Davacının iş akdinin feshedildiği 17 Ağustos 2009 tarihinde, davacıya bu hususla ilgili ihtar verildiği ve tekrarı halinde iş akdinin feshedileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacının belirtilen soyut davranışları nedeniyle işçiye hem ihtar cezası, hem de iş akdinin feshi cezası vermesi mümkün değildir. Yerel mahkemece, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğunun kabul edilerek, davacının kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir’’ ifadeleri yer alıyor.

Yargıtay,işçi lehine çok sayıda karara da imza atılan bir kurum. Geçtiğimiz günlerde, 22. Hukuk Dairesi de, işçilerin lehine bir karar almış, patronun psikolojik baskısı sonucu istifa etmek zorunda kalan işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesine hükmetmişti.

Hal böyleyken, yanıt bekleyen soru şu;

‘’Yargıtay, kime söylüyor ?’’

Bu kararlara uymayıp, ilkel kavimlerdeki karar mekanizmalarının gerekçelerine sarılmaya devam eden sermaye sınıfı ‘’ben yaparım, olur’’ demeye devam mı edecek ve kendi koyduğu yasaları çiğnemeyi sürdürecek mi  ?

Yoksa, Haziran onların da kimyasını gereğinden fazla mı bozdu ?

Eeeeee, olacak o kadar, milyonlarca insan boşuna ‘’BU DAHA BAŞLANGIÇ’’ dememişti, unuttunuz mu ?