Bir seçim dönemine slogan yapmışlardı bu yazının başlığını. Ama, ölümlü gelişmelerden söz edildiğini çağrıştırıp pozitif algı yaratsın diye.
Kısmen başarılı da oldular. Çünkü, sorgulama yeteneğini yitirmiş milyonlarca insan günü kotarma adına takıldıkları iktidar kuyruğundan ayrılma cesareti gösteremedi.
Evet, yaparsa AKP yapar;
Yaptılar da...
Mesela;
"Tulumbada su bitti" itirafında bulundular ama kimse inanmadı.
Mesela;
En büyük kamu kurumlarını Varlık Fonu'na aktardılar, hem kimse inanmadı hem de kimse sesini çıkartmadı.
Mesela;
Kamuya ait tüm kurumlar satıldı yani özelleştirildi kimse anlamak istemedi ya da "anlayıp, karşı çıkıp başımızı belaya sokmaya değmez" diyerek uzaktan izlemeyi tercih etti.
Mesela;
Hazine arazileri ve ören yerleri yandaş sermayeye kiraya verildi, herkes görmezden gelip suskunluğunu korudu.
Mesela;
Toplumun her kesiminden alınan (İşverenler hariç) vergiler arttırıldı, kimse 'neden' diye sormadı bile.
Şimdi de;
Mera otlatma alanlarından, otlatılan hayvan başına para alacaklar.
Yine büyük suskunluk...
Doğru ya, "yaparsa AKP yapar", topluma da yine sessizlik düşer.
Nedir bu sessizlik ve suskunluk tutkusu ?
Ne zaman bu hale gelindi ?
Yoksa, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923'teki mücadeleyle kazanılan ve yüzyıla yakın süre korunduğu söylenen temel paradigmalardan vaz mı geçildi ?
Yaratılan tüm değerler ve kimlikler her koşulda birilerine teslim edilir hale dönüştüyse vay halimize...