Suriye meselesi iyiye gitmiyor, yangın büyüyor.
Türkiye üzerinde etkileri gittikçe ağırlaşıyor.
Konu sadece mülteci meselesi değil elbet.
İki konumuzun ağırlaşması ülke meselelerinin daha büyük zorlukları beklediği alenen gösteriyor.
Artık Suriye demek aynı zamanda Dünya’nın bir yarısı demektir.
Çünkü, Suriye’de sadece kendi insanları söz sahibi değil!
Küresel oyuncular güç gösterilerini Suriye ve Türkiye üzerinden kuruyor.
Böyle durumlarda savaşların kazananı hiç olmaz.
Hergün sokaklarımızda karşılaşmış olduğumuz Suriyeli mülteciler elbette hepimizi olumsuz yönde etkileri var.
1960’lı ve 70’li yıllarda Dünya’nın dört bir yanına mülteci olarak yaşamlarını sürdüren Filistinliler çok acı çekti.
Halen daha o acılar devam ediyor.
Kendi topraklarına girmeleri bile yasak olan bir toplumdan söz ediyorum.
Bugün aynı durum Suriyeliler için geçerlidir.
Dünya’nın büyük bölümüne mülteci olarak savruluyorlar.
Birileri onların üzerinden pazarlık bile yapıyor.
Yollarda ölüyorlar, gelecekte onları bekleyen daha büyük tehlikeler mutlaka olmalı.
Kendi ülkelerinde demokrasi olmayanlar güya Suriye’ye demokrasi getirecek!
Bak şu hale, Suud yönetimi Dünya’nın pek çok yerinde gerici faaliyetleri finanse ediyor.
İçinde bulunduğumuz, fiili durum herkesi derinden sarsıyor.
Küçük bir kıvılcım, bütün coğrafyayı yangın yerine dönüştürür.
Yüksekte ve yüksekten konuşmayı seviyor bizim yöneticilerimiz.
Konu Suriye ise “havada kalıyor anlatılanlar”
Ağızdan çıkan sözcükler ile gerçekleşenler arasında dağlar kadar fark var.
Acaba kim kimi kandırıyor.