Ülkede bir kadın öldürülüp yakıldı…
Kadın cinayetlerinde gelinen son noktadır.
Bundan ötesi var mıdır, bilmiyorum.
Bundan daha kötüsü olamaz…
Son yıllarda kadın cinayetlerinde ciddi bir artışın olduğu kesin. Rakamlar bunu gösteriyor. Verilere göre günde beş kadın erkekler tarafından öldürülüyor.
Kadın cinayetleri ile ilgili ciddi bir hukuksal düzenleme meclis gündemine gelmedi.
Toplumda ciddi bir tepki yok.
Kim daha neyi bekliyor…
Anlamak mümkün değil.
Kadın cinayetleri üzerine konuşmak, yazmak...
Kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Ne yazılabilir ki? Ne konuşulabilir ki?
Bir cana kıymak, onu yok etmek…
Akıl alır gibi değil…
Neden?
Erkek egemen toplumda birçok neden sıralanabilir.
Hiç birisi de kadın cinayetlerinin gerekçesi olamaz, olmamalıdır.
Çünkü kadın da erkek de eşittir. Aynı haklara sahiptir.
Yoktur ötesi. Erkek ne ise kadın da odur.
Kadın ne size ait bir mal, ne de bir eşyadır.
Kadını sahiplenmek, namussuz olarak görmek ilkel bir yaklaşımdır. Değişen gelişen dünyada insanlar eşitlenmiştir. Bu gerçeği görün ve bu gerçeği kabul edin artık.
Erkeklere sesleniyorum:
Artık yeter! Kendinize gelin! Bırakın kadına şiddeti!
Anneler sözüm sizedir:
Özel ilgi göstermeyin erkek çocuklarınıza.
Erkek çocuklarınızı üstün görmeyin kız çocuklarınızdan.
“Sen erkek çocuğusun!”, “Evin reisi olacak oğlum!” “Oğlansız ev olmaz!”, “Oğlan evin direğidir!” gibi sözler söylemeyin.
Kendi ellerinizle kendi cellatlarınızı yaratıyorsunuz.
Bunu böyle bilin…