Pazar günü Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (DİSK) çağrısıyla artan yoksulluğa karşı alana çıkan binlerce emekçi, “İnsanca ücret, insanca yaşam istiyoruz” dedi.
İstanbul Kartal Meydanı’nda düzenlenen mitinge İstanbul’un dışında başta Gebze olmak üzere çevre illerden de katılım oldu. Mitinge DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçilerin yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve kitle örgütleri de katılırken ortak slogan ‘’ “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” di.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “Ekonomik krizin yükünü çeken biziz. Bu karakışı nasıl geçireceğiz diye düşünüyoruz. Her sabah yeni zamlarla paramızın pul oluşuyla uyanıyoruz. Her gün yoksullaşıyoruz ama ülkeyi yöneten beylere göre her şey yolunda. Biz işsizlik diyoruz, çocuklarımız işsiz diyoruz, onlar işsizlik azaldı diyorlar. Biz geçinemiyoruz diyoruz, onlar ekonomi şahlanıyor diyorlar. Buradan sesleniyoruz, işçi sınıfın aklıyla dalga geçmeyin” diyerek asgari ücretin en az 5 bin 200 TL olması gerektiğini söyledi.
DİSK, daha önce de 8 bölgede yaptığı eylemlerle gelirde ve vergide adalet isteyerek "Ülkeyi yönetenler bol bol laf üretiyor ama ‘Geçinemiyoruz’ diyen milyonların sorunlarına çare üretmiyorlar” demişti.
Gebze'de de yaklaşık 1500 işçiyle kitlesel bir yürüyüş ve miting düzenlenmiş, "Vergide adalet istiyoruz”, “İşçiler açken patronlara huzur yok”, “Hükümet istifa”, “Patronlara değil emekçiye bütçe”, “Direne direne kazanacağız”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarıyla gerçekleşen yürüyüşe metal ve lastik işçileri yoğun katılım sağlamıştı.
Tüm temel gıda ürünlerine ulaşmak ücretli çalışanlar için her geçen gün daha zor olmaya başladı. Yoksulun sofrasında et, süt, yumurta artık lüks oldu. Doğal gazdan elektriğe, akaryakıttan ulaşıma, ev kirasına; bir insanın yaşamı için gerekli olan her şeye yapılan fahiş zamlar geniş halk kitlelerinin hayatını çekilmez hale getirdi.
Zenginler varlıklarına varlık katarken TL’deki değer kaybının ağır sonuçlarını emekçiler yaşıyor. Bir avuç vurguncu, fırsatçı, rantçı kapitalist dışında toplumun büyük bir kesimi yoksullaşıyor. Ülkenin geleceği yıllardır sömürücüler tarafından karartılırken kuşatma altında ki aydınlık günler, işçi sınıfının ve emekçi kesimlerin tarih sahnesine çıkmasını bekliyor.
Şu gerçek ki insana yakışır bir ülkeyi emekçiler olarak omuz omuza hep birlikte kurabiliriz. Emekten, eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden, barıştan yana taraf olanların sayısı az değil. Sadece dağınık. Baskılara boyun eğmeyenler, gelecek güzel günlere dair umudunu kaybetmeyenlere salı günü mitingde, bir ağızdan atılan o sloganı hatırlatmak isterim. “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”