Cumartesi günü yine yoğun geçti.
Sabah erken başlayan koşuşturma geç saatlere kadar devam etti.
İlk toplantı AKP’nin Kanaat Önderleri buluşması oldu.
Bazı kanaat önderlerinin talepleri gerçekleşirse Taliban yöneticilerini aratmayacak uygulamalar gündeme gelebilir.
Bu çağda, bu zihniyet, bu yaklaşım insanı hayretler içerisinde bırakır.
1999 yılında DYP’den Gebze Belediye Başkan Adayı olan Vehbi Karakaş, Cumartesi günü AKP’nin Kanaat Önderler Toplantısında gündeme getirdiği konuları ürkütücü buldum.
Vehbi Karakaş bakın neler söylemiş:
Karma eğitimi çok tehlikeli bulduğunu söylemiş.
Bununla yetinmemiş, kızların etek giyinmesini ahlaksızlığa ve müstehcenliğe davetiye çıkarttığını belirmiş.
Bu işin bir an önce önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yapmış.
Sayın Karakaş’ı tanırım.
Darıca Bayramoğlu’nda vaizler verir.
Yalnız geçmişe yönelik bir hatırlatmada bulunmak isterim.
Darıca Bayramoğlu’nda 1997 yılında erkek öğrenci yurdunda yaşananları Sayın Karakaş herhalde unutmuş olmalı.
Kötü örnekleri hiçbir zaman örnek alınmasına taraftar değilim.
Ancak Karakaş’ın bir akademisyen kimliği ile bu sözleri söylemesini çok tehlikeli ve şaşırtıcı buldum.
Keşke Vehbi Karakaş, kızların etekleriyle ilgilendiği kadar bu ülkenin eğitim sisteminde yaşanan çarpıklığı gündeme getirseydi.
Ahlak eğer, kızların etekleriyle çözülecekse; Vay halimize!...
Vehbi Karakaş neyin kanaat önderi olduğunu bu şekilde ortaya koymuş oldu.
Hızını alamayınca AKP yöneticilerine Belediye başkanlarını seçerken, dikkatli olmayı önermiş.
Bu durum, Kanaat önderinden çok insanların yaşam alanlarına müdahale eden yasakçı zihniyetini ön plana çıkartmıştır.
Bu ülkenin aydın din adamlarına ihtiyacı var.
Vehbi Karakaş, görevli olduğu Sakarya Üniversitesi’nde kızların etekleriyle ilgili böyle bir açıklama yapmış olsa, nasıl karşılandığını merak ederdim.
Karma Eğitim ortadan ancak rejim değişikliği ile kaldırmak mümkün!..
Kadınların ne giyinip, ne giyinmeyeceğine karar verme yeri, Kanaat Önderleri toplantısı değildir.
Hiç kimse bir başkasının ne giyineceğine, ne düşüneceğine, nasıl yaşayacağına karar verme hakkını kendisinde göremez.
Eğer böyle bir girişime tepki gösterilmiyorsa, gelinen durum vahimdir!...
Kadını köleleştiren söylemler, insanı köleleştirir.
Ahlak ölçüsü ne başörtüsü ile ne de etek ile sınırlanabilir.
Vicdanın olmadığı yerde ne giyerseniz giyin, yanlışların önüne geçemezsiniz.
Ahlak insanın vicdanındadır!...
Bunu başka yerlerde arayanlar otoriter eğilimlerini gizlemeye çalışır…