Yerel seçimlere üç aydan kısa bir zaman kaldı.
Belediye başkan adayları için zorlu maraton başladı.
Her aday çalışıyor.
Talip oldukları başkanlık makamına seçildikleri takdirde hayata geçirecekleri hizmetleri anlatıyorlar.
Elbette bu isimler arasında mevcut belediye başkanlar da bulunuyor.
Tabii ki onların işi diğerlerine oranla daha zor.
Yaptıkları yapacaklarının teminatı olduğu için hizmet süreleri içerisinde kentlere kazandırdıkları eserleri anlatmaları lazım.
İşte bu noktada gazetecilere önemli görevler düşüyor.
Toplumsal gerçekliklere karşı hafızamız biraz zayıf olduğu için kamu adına siyasileri takip etmek biz gazetecilere düşüyor.
2009 yerel seçimlerinde vaat edilen ama yapılmayan biz dizi hizmet var.
Bize düşen görev, unutulan sözleri ve projeleri hatırlatmaktır.
Bazen öyle gelişmeler yaşanıyor; o zaman anlıyoruz ki, vatandaş da en az bizim kadar hassas ve dikkatli.
Ne kendisine verilen sözleri unutuyor, ne de yüksek perdeden yapılan konuşmalara itibar ediyor.
Bu dönemde seçmenin dikkat etmesi gereken önemli konular var.
Bol keseden atan, yapılması imkansız hizmetlere mesafeli durmalı.
En önemli konu yolsuzluk ve belediye kaynaklarının nasıl ve nerede kullanılacağı yönünde verilen sözlerin inandırıcı olmasıdır.
Sadece belediye başkanlarının mal varlıkları değil belediye meclis üyelerinin de mal beyanları talep edilmeli.
On yıldır ısrarla yerel yönetimlere aday olan başkan ve meclis üyelerinin mal beyanlarının istenmesine rağmen kimse mal beyanında bulunmadı.
Yolsuzluk tartışmalarının sıkça yaşandığı bu dönemde vatandaş ısrarcı ve dikkatli olmalı.
Bol keseden dağıtılan vaatlerin kaynakları sorulmalı...
Belediyelerin borç durumu mutlaka sorgulanmalı...