Eleştiriye tahammül kalmamış. Yaptığımız haberlerden dolayı bir önceki üniversite rektörü tarafından 30’un üzerinde, Müze müdürü tarafından ise 4 sefer savcılığa şikâyet edildim.
BDP’Lİ BAŞKANA GİTTİM
PKK’LI OLMAKLA SUÇLADI
Hatta birinde üniversite rektörü Ahmet Ağırakça gizli tanık olarak beni montajladığı fotoğraf üzerinden FETÖ’cülükle, BDP İlçe başkanını gazeteci kimliğimle ziyaret ettiğim için de PKK’lı olmakla suçlamıştı.
ONLARIN İFADESİ ALINMALIYDI
EMNİYETTE BEN İFADE VERDİM
Mesela başka bir zamanda FETÖ’nün kendi örgütçülerine giydirdiği HERO yazılı tişörtünün benzerini zamanın Müze Müdürü Nihat Erdoğan müzedeki bir etkinlikte gençlere giydirdiği ve onlara “Bir dolar istiyorum” parçasını söylettirdiği için haberleştirmiştim. Onların ifadesi alınması gerekirken yine onların şikâyeti ile emniyette ifade vermek zorunda kalmıştım. Anlayacağınız Mardin’de gazetecilik yapmak çok zor.
İKİ VALİ EKMEĞİMLE OYNAMAK İSTEDİ!
Yine dönemin Valileri Hasan Duruar ve Turhan Ayvaz beni bağlı olduğum kurumlara şikâyet etmiş ve işime son verilmesini istemişlerdi.
HASTANEDEKİ YIĞILMAYI YAZINCA
MİLLETİ DEVLETE KIŞKIRTMAKLA…
Aynı şekilde Mardin’deki hastanelerdeki yığılmaları, sıra kuyruklarını haberleştirdiğim için de dönemin Sağlık Müdürü Dr. Fuat Karakuş da devletle milleti karşı karşıya getirmekle suçlamış ve savcılığa şikâyet etmişti.” (Haber Merkezi)