Türk Sağlık sen başkanı Ömer Çeker düzenlediği basın toplantısında Sağlıkta Dönüşüm Programı ile gelen düzenlemeler nedeniyle Üniversite hocalarının Tıp Fakültelerinden ayrılmasına neden olan hükümet’in şimdi bu yanlışından dönmenin çarelerini aradığını söyledi. Türk Sağlık Sen binasında gerçekleşen basın açıklamasında konuşan başkan Çeker “ Son olarak Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) yapılan değişiklikle yürürlüğe girdi. Buna göre hastalar, bir üniversitede profesör ya da doçente muayene veya ameliyat olmak isterse “girişimsel işlemler” adı altında belli bir fark ücreti ödeyecektirler. Ödenecek Bu fark. asgari ücretin iki katı kadar olabilir. Bu farkın YÖK tarafından belirlenecek bir kısmı sadece hocalara ödenecektir. Arslan payı ise Üniversitelere kalacaktır” dedi.
SAĞLIK PERSONELİNE İLAVE ÖDEME YAPILMALI
Öğretim görevlilerine muayene olacak olan hastaların hastaneye yatıracakları ilave ücretten öğretim görevlilerine belli bir miktar pay aktarılması gerektiğini savunan başkan Çeker “ Öğretim görevlileri ile birlikte vatandaşa sağlık hizmeti sunan diğer sağlık personellerine her hangi bir ödeme yapılmayacaktır. Yapılan düzenlemede diğer sağlık personelinin kapsam dışında bırakılması eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Sağlık hizmetinin bir ekip anlayışı ile yürütüldüğü ilkesine aykırı olarak yapılan ve diğer sağlık personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyen bu uygulama hakkaniyet ilkelerine de ters düşmektedir. Sağlık personeli külfeti çekerken nimetten uzak tutularak mağdur edilmesi hiçbir adalet anlayışı ile açıklanamaz. Hastanelerin ve hastaların yükünü taşıyan, her koşulda sağlık hizmetini özveri ile yürüten sağlık personeline yapılan haksızlığın önüne geçilmeli ve yanlıştan bir an önce dönülerek oransal olarak sağlık personeline de ilave ödeme yapılmalıdır” diye konuştu.
UYARMIŞTIK
Başkan Çeker “Üniversitelerden çok başarılı hocaları uzaklaştırdıktan sonra, Tıp eğitimini aksattıktan sonra yani araba devrildikten sonra bu tür yetersiz tamirat faaliyetlerine girilmesinin çokta anlamının olmadığını söylemek gerekir. Bu tür uygulamalar ayrıca adaletsizliği de peşinden sürüklemektedir. Vakti zamanında yaptığımız uyarılara kulak tıkanmasaydı, getirdiğimiz çözüm önerileri dikkate alınsaydı. Bu tür sıkıntılar yaşanmazdı. Sadece Doçent ve Profesörleri değil tüm sağlık çalışanlarını ilgilendiren ücretlerin arttırılması ve döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması gibi önemli icraatlar gerçekleştirilseydi Üniversite hastaneleri boşalmazdı. Sağlık çalışanlarının memnuniyetsizliği artmazdı”dedi.
PROFESÖR VE DOÇENT AZ MAAŞ ALIYOR
“Bugün Bir orgeneral 8 Bin Bir müsteşar 7 500 TL maaş alırken profesörün Doçentin maaşı bunların yarısını neredeyse bulmuyor. Doktorların ve diğer sağlık çalışanlarının maaşı ise daha da vahim boyutlardadır. Bir subayın emekli maaşı 6 bin lira ile 4 bin lira arasında iken bir doktorun emekli maaşı 1500 TL ise, Ebe hemşire ve diğer Sağlık çalışanları 1200 TL emekli maaşı ile sefalete itiliyorsa burada düşünmek lazımdır”
SAĞLIK ÇALIŞANLARINI HAKKI GASP EDİLİYOR
“Yaptıkları uygulamalarla çalışanların ücretlerini düşürüp emeklilikte sefalete neden olanlar, Günü kurtarma politikalarını bırakıp çalışanların geleceğe güvenle bakmasını sağlamalıdırlar. Bu nedenle tüm sağlık çalışanları için döner sermayeler emekliliğe yansıtılması ve maaşlar yükseltilmelidir. Buradan yetkililere bir çağrı yapıyorum. Sağlık personelinin moral ve motivasyonunu bozacak düzenlemeler yapmakla sağlık hizmetinin daha etkin ve nitelikli bir şekilde sunulması güçleştirilmektedir. Çünkü mağdur edilen, hakkı gasp edilen sağlık personelinin bozulan moral ve motivasyonu performansını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durumu görmezden gelenleri sağlık personeli de sağlık hizmetinden yararlanan vatandaşımız da asla affetmeyecektir.”