Tarihi referanduma kısa bir süre kaldı.
Türkiye ya rejimini değiştirecek veya bugünki parlementer demokratik yönetim şekline devam diyecek.
Bu ikisi arasında dağlar kadar fark var.
Bunun en somut örneği yürütme dediğimizde Başbakan ve hükümet kabinesindeki bakanlar kurulunu kastediyoruz.
Anayasa değişikliği gerçekleşmiş olursa yürütme dediğimizde sadece Cumhurbaşkanına tüm yetkileri devretmiş olacağız.
6 hafta sonra sandıklar önümüze konacak.
Yapılacak olan anayasa değişikliği yeterince insanlara anlatılamadı.
Anayasa taslağının konuşulmasına zemin sağlanmadı.
Toplumun önemli ekseriyeti yapılacak değişiklik hakkında yeterli bilgiye sahip değil.
Kafalardaki soru işaretleri oldukça fazla.
Meydanlarda ve ekranlarda bolca hamaset üzerinden mağduriyet edebiyatı sıralanıyor.
Sorulan sorulara verilen cevap yok denecek kadar az.
Siyaset 17 Nisan sabahı nasıl bir tablo ile karşı karşıya olacağı belli değil.
Her fırsatta söylüyorum, her yazı yazdığımda hatırlatmaya çalışıyorum.
“Hayır” diyenleri itibarsız hale getirmek için olmadık hakaret içeren açıklamalar yapılmakta.
Neymiş “hayır” diyen; PKK’lıymış, Fetöcuymuş, 15 Temmuz darbecisiymiş, İşidciymiş gibi ifadeler sıkça kullanılır oldu.
Toplumu ayrıştırmanın veya ötekileştirmenin kimseye yararı olmaz.
Diyelim ki, referandumdan %51 veya %45 hayır çıktı, bu sonucun toplumda yaratacağı ayrışmayı nasıl önleceğiz veya topluma nasıl anlatacağız.
Veya her fırsatta “tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan için evet denilmeli”ifadesi kullanılıyor.
Yine sormak gerekir %51 hayır çıkarsa tek devlet, tek millet olamayacakmıyız?
Sandıktan hayır çıkarsa ne olacağı belli.
Bugünki parlementer demokratik düzen aynen devam edecek.
Ya evet çıkarsa kafalarda onlarca yığın soru işaretleri var.
Bunların hiç birini yeterince konuşamıyoruz.
Çünkü konuşma zeminimiz ortadan kalkmış durumda.
İçeride ve dışarıda acilen normalleşmeye ihtiyacımız var.
Herkes önümüzdeki süreçte kendi kendine şu soruları sorması gerekir.
Bir kişinin devleti istediği gibi dizayn etmesi doğru bir karar mı?
Cumhurbaşkanlığı makamında oturan her kişi devlet yapısını değiştirmek isterse ne olacak?
Bu yüzden birbirimizle acilen konuşabilecek zemin yaratmalıyız.
Kimin ne söylediği belli olmalı.
Aksi halde yaşanan bu süreç bize daha büyük sıkıntı ve kaosa sürükler.
Pek çok insan görüş ve düşüncelerini konuşamaz durumda.
Böyle bir referandum daha büyük sonuçlar getirir...!
Yinede herkesi sağduyulu olmaya çağırmalıyız.