Ümit Kocasakal,

Gebze Sivil Toplum Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen, ‘Neye Evet, Neye Hayır’ başlıklı konferansa katılan İstanbul Barosu eski Başkanı Ümit...

Gebze Sivil Toplum Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen, ‘Neye Evet, Neye Hayır’ başlıklı konferansa katılan İstanbul Barosu eski Başkanı Ümit Kocasakal  yeni anayasaya yönelik olarak önemli açıklamalar yaptı.  Kocasakal getirilmek istenen başkanlık sistemiyle ilgili olarak “Bu bir CIA projesidir”dedi.

Gebze Belediyesi Kent Meydanı Kardelen Nikah Salonu’nda ki   konferansa CHP Gebze İlçe Başkanı Recep Dursun, STK başkan ve yöneticileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.  ADD Şube Başkanı Nilgin Aydın’ın  moderatörlüğünde ki Konferans  İstiklal Marşı’nın okurmasıyla başlandı.  Alkışlar eşliğinde konuşmasına başlayan İstanbul Barosu eski Başkanı Av. Ümit Kocasakal,  16 Nisan referandumuna dönük olarak Türkiye’de  toplantılara katıldığını, Gebze’nin 27’nci  yer olduğunu belirtti.

Ümit Kocasakal şunları söyledi, “Cumhuriyet tarihinin en önemli ve ciddi oylaması ile karşı karşıyayız. Bu  gerçek bir halk oylaması değil. Bu haksız bir dayatmadır.  Eşit ve adil olmayan bir seçim süreci yaşıyoruz. Ayrıca bunun için camiler bile devreye sokulmuş durumda.

TÜRKİYE AÇLIĞA GİDİYOR

Ancak Türkiye’nin önceliği ve acil durumu referandum değil, ülkemiz ciddi bir açlığa gidiyor. Türkiye üretmiyor ve tarım ülkesi olmamıza rağmen, buğdayı, pirinci, arpayı, samanı, eti ithal ediyoruz. İşsizlik yüzde 25’lerde. Her dört  kişiden birisi  borç içinde.

Birde Suriyeliler var. Bu çok önemli.  Refendumdan Evet çıkması halinde 4,5 milyon Suriyeliyi TC vatandaşı yapacaklar. Bu adamlar çok olmadan  10 yıl sonra nüfuslarını 10 milyona kadar çıkaracaklar. Daha sonra ise  ana dilde eğitim isteyecekler, parti kuracaklar etnik özerklik isteyecekler. Bu kişilerin arasında  istihbarat ajanı, teröristlerde var olacaktır”dedi.

EGEMENLİK TEK KİŞİYE EMANET EDİLİYOR

Getirilmek istenen sistemde her şeyin bir kişiye emanet edileceğini ifade eden Ümit Kocasakal, “Bu sistemle egemenlik bir kişiye teslim ediliyor. Ülke fermanlarla yönetilecek.  Bu sistemde Cumhur yok, sadece reis var. Tek kişi yasamayı, yargıyı ve yürütmeyi hüküm edecek. Bu milli egemenliğin yok edilmesidir.  Küresel bir saldırıdır.  Bu aynı zamanda bir CIA projesidir.  Çünkü Türkiye’nin bölünmesini  isteyenler 550 kişi ile uğraşmak yerine 1 kişiyi daha çabuk idare edecek ve söz geçireceklerdir.

1 MART TEZKERESİNİ UNUTMAYIN

Eğer 1 Mart 2003 tezkeresi sırasında bu bize getirdikleri sistem yürürlükte olsaydı bugün Türkiye işgal edilmişti.  1 Mart’ı unutmayınız çünkü 1 Mart’ta güya Amerika bizim üzerimizden Irak’a girecekti. İlk başta 100 bin Amerikan askeri ülkeye gelecekti ama dikkat buyurun Irak’a girecek adam Türkiye’den Trabzon ve Samsun limanlarını istedi.  Soruyorum Irak nere, Trabzon-Samsun nere? Çünkü Türkiye’yi işgal edeceklerdi. İşte biz bir meclisimiz olduğu için orada kurtulduk. Hakkını teslim edelim, 99 tane namuslu Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili buna evet demediği için tezkere geçmedi. Hükümeti ikna etmişlerdi ama meclisi ikna edemediler. Bazen öyle anlar vardır ki hayır demeyi bilmek lazım. Çünkü o gibi durumlarda hayır diyemezsiniz bir daha da zaten size bir şey söylem imkanı bırakmazlar.” dedi.

CUMHURİYET YERİNE MONARŞİ

Paket ile Anayasa’nın değiştirilemez ilk üç maddesinin fiilen değiştiğini ifade eden Kocasakal, “Bu rejim değişikliği değil de ne? Birinci madde Türkiye Devleti bir cumhuriyettir diyor. Ama yeni paket geçerse böyle bir cumhuriyet olamayacağına göre Türkiye Cumhuriyeti bir monarşidir şeklinde değişmiş olacak. Hiç lamı cimi yok bunun. İkinci madde cumhuriyetin nitelikleri ile ilgili. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik sosyal bir hukuk devletidir diyor ama bu değişikliklerle beraber hukuk devleti gidiyor demokratik devlet de gidiyor. Bu ikisi gidince zaten geride başka bir şey kalmıyor. Öbürleri de çekip gidiyor. Ne oldu şimdi değiştirilemez ikinci madde değişti. Üzerine titrediğimiz üçüncü maddeye gelelim. Türkiye devleti ülkesi ve devletiyle bölünmez bir bütündür maddesi. Bir kararname ile bunu ortaya koyduğunuzda üçüncü madde değişmiş oluyor. Ve altıncı madde değişiyor. İlk 3 madde kadar önemli, egemenlik maddesi. Bakın orada diyor ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu madde de paket ile egemenlik kayıtsız şartsız ve denetimsiz bir kişinindir şeklinde değişmiş oluyor.” diye konuştu.

CIA TEK ADAM İSTİYOR

“Şöyle bir soru sizin de aklınıza gelmiyor mu?” diyerek konuşmasını sürdüren Kocasakal,”Bu kadar büyük yetkiye sahip, mecliste çoğunluk, cumhurbaşkanı, istediği kanunu geçiriyor yetmiyor olağan üstü halden dolayı her şeyi yapabiliyor. Peki bu kadar büyük yetkiye sahip bir iktidar daha ne ister niye böyle bir şey düşünür. İşte onun yanıtı çok vahim. Çünkü bu proje aslında bir CIA projesidir. Ben öyle orta akıl, üst akıl demem adını koyacaksın. Amerikan emperyalizmi, AB emperyalizmi ve doğal olarak İsrail. Bunun CIA adına 3 müellifi var; Graham Fuller Paul Henze, Morton Abromowizt. Bu iktidarın yıllardır kullandığı bir klişe var yeni Türkiye. Bir dakika ne oldu bizim haberimiz olmadan bir karşı devrim oldu da biz mi duymadık. 1923’te kurulan cumhuriyet değişti de bizim mi haberimiz olmadı.  Nedir bu yeni Türkiye. Bu Graham Fuller denen alçağın 90’lı yıllardan itibaren yazdığı bir kitap var ismi yeni Türkiye. Bakın tesadüfe, içinde ne var; ilki Kemalizm terk edilecek, ikincisi yeni Osmanlıcılık üçüncüsü ise ılımlı İslam. Burada Türkiye için başkan istemi isteniyor.” şeklinde konuştu.         

Haber: Cengiz Akgün



İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SİYASET Haberleri