Ülkemizde ve Dünyada Şiir ve Şiir Akımları

Halil Yeni

Özüne baktığımız zaman şiir her sanat dalı gibi bir ifade biçimidir. Nasıl ressamlar duygu ve düşüncelerini yaptığı resimlerle, öykücüler yazdığı karakterlerle ya da müzisyenler besteleriyle ifade ediyorsa, şairlerde duygu ve düşüncelerini, düş ve gerçekliğini yazdığı şiirlerle dile getirirler.  

Bu durum ‘’peki, şiir nedir?’’ düşüncesini de beraberinde getirir. En geniş anlamıyla ‘’söz sanatıdır’’ diye bileceğimiz şiir için kuramsal, standart bir ifade yoktur. Ama en geniş anlamıyla şiir için şunu söyleye biliriz.

 

Duygulardan, düşüncelerden, düşlerden, özlemlerden vb. süzülmüş yaşantı birikimleri olarak, ozanların, sözcüklerin sözlük anlamlarına kimi zaman değişik anlamlar da yükleyerek, dil içinde özel bir dil yaratarak oluşturdukları, imgelerden, simgelerden, söz sanatlarından, ritimden, uyumdan vb. yararlanarak ortaya koydukları, okurda estetik duygular uyandıran yazın ürünüdür.

 

Şiir gerek yaşamsal gerek tarihsel bir etkileşimin ürünüdür. Standart bir kalıba sığamayacağı için ‘’Şiir nedir?’’ yada ‘’Nasıl olmalıdır?’’ arayışının bir karşılığı olarak dünya ve ülkemiz de farklı şiir akımları doğmuştur. Öncü bir edebiyatçının ya da bir edebiyatçılar topluluğunun oluşturup geliştirdiği, biçim ve içerik yönünden birtakım yenilikler getiren sanat ve edebiyat anlayışına biz edebiyat akımı diyoruz.

 

Dünyaya baktığımızda 16. Yüzyılda bilim ve akılcılığı benimsemiş olan ve hümanizmi veri alan Rönesans akımı bunlardan biridir. Şiirde gerçekçiliği savunan ve romantik şiir anlayışına karşı olarak 19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan Parnasizm, başka bir şiir akımıdır. ‘’Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir’’ diyen ve şiirde anlam açıklığından kaçınan sempolizim bir başka şiir akımıdır. Birinci Dünya savaşına tepki olarak doğan, düzensiz sözcük ve imgeleri kullanan Dadaizm’de bir başka şiir akımıdır. Liste uzatıla bilinir.

 

Peki ülkemizde ki şiir akımları nelerdir? Cumhuriyetin ilanından önce Divan edebiyatı var. Halk edebiyatı var. Tanzimat edebiyatı var. Cumhuriyet dönemi edebiyat akımlarına baktığımız zaman ise Beş Hececiler, Yedi Meşaleciler var. Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday’dan oluşan ve serbest şiiri savunan Garip akımı var. İlhan Berk, Edip Cansever ve Ece Ayhan’ın öncülük ettiği gerçeküstücülüğü savunan İkinci Yeni şiir akımı var. Batı sanat anlayışına karşı çıkan, geleneklerin reddedilmemesini savunan, sanatla siyasetin birbirinden ayrı tutulması gerektiğini düşünen Hisarcılar akımı var. Ve ‘’Sanat sanat için değil, sanat toplum içindir’’ diyen eserlerinde toplumsal sorunları ve çözüm yollarını veri alan Nazım Hikmet’ten Ahmed Arife, Hasan Hüseyin Korkmazgil’den Adnan Yücel’e kadar uzanan Toplumcu Gerçekçi şiir akımı var.

 

Sonuç olarak şunu söyleye bilirim. Bazı şiir akımları manifestolarında diğer şiir akımlarını eleştirerek yola çıkmış olsa bu edebiyat tartışmaları, şiirimize zenginlik katmıştır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.