Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) Seka Park Otel'de toplantı yapmış.
Kentteki ulaşım güzergahlarının hepsine zam yapılmasına karar verilmiş.
Zaten fahiş olan İzmit-Gebze şehir içi ulaşımı zam miktarı belirlenmiş.
Şehir içi ulaşım 2 lira 10 kuruştan 2 lira 30 kuruşa, indirimli 1 lira 65 kuruştan
1 lira 80 kuruşa, öğrenci ise 1 lira 35 kuruştan, 1 lira 50 kuruşa yükseltilmiş.
Taksimetre, çekici, servis araçları ve otopark ücretlerine yapılacak zam da belirlenmiş.
UKOME'nin görevi sadece zam yapmaktan ibaret sanırım.
Kentimiz ulaşımında fiyatla, olması gerekenin üstündeydi.
Onca sorun varken, ulaşım zammı üzerine toplantı yapılması trajikomik...
Şehir içi şoförler mesela, en büyük sorun.
Bir iki istisna hariç, hepsine çeki düzen verilmesi gerekiyor.
Bu yönde vatandaştan ciddi şikayetler alıyoruz.
Vatandaş, şoförlerin üslupsuzluğundan ve tavırlarından yaka silkiyor.
Düzgün bir üslup ve davranışa sahip değiller.
Hemen hemen hepsinin suratı bir karış...
Soru sormaya korkuyor vatandaş.
Hani neredeyse dövecekler.
Kendi kafalarına estiği gibi durup, kalkıyorlar.
Çoğu kez, duracak düğmesini duymuyor ve bakmıyorlar.
Vatandaş itiraz edince de, basmadığını iddia edip, çirkin bir üslupla konuşuyorlar.
Durması gereken durağı geçince duruyorlar.
Bu tarz kavgalara çok şahit oldum.
Hele dinledikleri o müziğe ne demeli?
Arabesk müziği açıp, basıyorlar gaza.
Amme hizmeti vermiyorlar da, otobanda efkâr dağıtmak için direksiyon sallıyorlar sanki.
Ulaşım araçlarında, arabesk müzik dinlenmesi kesinlikle yasaklanmalı.
Duygu durumlarını oldukça aşağıya çekiyor çünkü, bu tarz müzikler.
Motive edici, canlandırıcı klasik müzik haricindeki müzikler dinlenmemeli.
Darıca otobüs şoförleri, işlerini nispeten daha ciddi yapıyorlar.
Güler yüzlü ve yardımcı olmaya özen gösteriyorlar.
Ama Şekerpınar, Çayırova, Çağdaşkent otobüs şoförlerine hemen müdahele edilmeli.
Hele hele Şekerpınar şoförleri ya değiştirilmeli, ya da düzelmesi yönünde çözümsel
yaptırımlar uygulanmalı.
Konuşmak yerine homurdanma gibi bir üslup kullanıyorlar.
Özellikle Şekerpınar ve Sırasöğüt otobüs şoförleri, bu konuda birinciliği bırakmıyorlar.
Ayrıca, o yöne giden otobüsler daima tıklım tıklım.
Ya otobüs sayısı çoğaltılsın, ya da sefer sayısı arttırılsın.
Ayakta giden vatandaş sayısı çok fazla.
Bunca sorunun yanısıra , bir de Çayırova, Çağdaşkent otobüslerinin yetersiz
sefer sayıda olması var.
Sözde 15 dakikada bir, sefer yaptıklarını söylüyorlar.
Ama ne hikmetse, o 15 dakika en az yarım saat, hatta 40 dakika oluyor.
Bu konuda defalarca yazılmasına, dilekçe verilmesine, şikayet edilmesine rağmen
yıllardır bir çözüm sağlanmadı.
Duraklarda zaman çizelgesi olması gerek.
'Ne yapalım, yırtıyorlar' diye bir bahanenin arkasına sığınılamaz.
Yırtıyorlarsa, koruyucu önlemler alacaksın.
İstanbul'da bazı örnek duraklar var.
Yırtılmasın ve zarar görmesin diye, erişilmeyecek yerlere sesli ve görsel uyarı cihazları kurulmuş.
Bütün duraklarda aynı uygulama kullanılmalı.
Zamdan önce, bu sorunlar ön planda yer alınmalıydı.
UKOME'nin görev yetkileri dahilinde değilse, yetkili birim ile beraber bu sorunları
ortadan kaldıracak çözümler üretilmeli.
Yıllar önce Üsküdar'da bir dolmuşa binmiştim.
Biner binmez şoför, iyi günler efendim demişti.
Giyimi düzgün, üslubu harikaydı.
Araçta müzik çalmıyordu.
Koltuk ceplerinde dergi ve gazeteler vardı.
Şoför , eğer istersek o dergi ve gazeteleri okumamızı söylemişti.
Son derece tatlı dilli ve güler yüzlüydü.
Araçtaki vatandaşlar, birbirimize şaşkınlıkla bakakalmıştık.
İnsani davranışlar sergileyen şoför ilginç gelmişti.
İnerken, şoföre güler yüzü ve güzel üslubu için teşekkür etmiştik.
O ise,bize dönüp şöyle demişti hiç unutmam.
"Rica ederim efendim, asıl ben teşekkür ederim. Bizim vazifemiz, sizlere hizmeti
en güzel şekilde sunmaktır. İş ahlakı bunu gerektirir. Ben lütufta bulunmuyorum.
Olması gereken gibi davranıyorum."
Bütün problemlerin çözümü bu cümlede gizli işte.
Bırakın zam üstüne zam yapmayı da,
OLMASI GEREKEN GİBİ DAVRANIN!
Sayın UKOME ve diğer yetkililer...