Bir devlet, halkını iyi insan olması ve iyi eylemlerde bulunması için çaba göstermelidir.
Bir devletin amacı,halkının refah düzeyini yükseltmek,yaşam standardını daha kaliteli ve nitelikli
hale getirmek olmalıdır.
Senin verdiğin oylarla iktidara gelip, senin verdiğin vergiler ile zevk-i safa içinde yaşayanlar,sana hizmet etmiyorlardır.
Eski sitem,teknolojiden uzak çekilmiş bir Western film platosundayız sanki.
Ve bu filmin figuranı olarak kullanılanlar sizlersiniz.
Esas adamlar parsayı toplarken, figuranlar üç-beş kuruşla yetinirler.
Belki şöhret olurum umudunu taşıdıkları için.
İyi-kötü-çirkin adlı sinema filmini hatırlarsınız.
Buradaki gangsterleri hatırlarsınız,düello ederler ama arkadan vurmazlardı.
Ki adamların adı üzerinde, yaşama nedenleri suç işlemekti.Buna rağmen kuralları vardı.
Şu an Türkiye’de yaşananları gördükçe,onlarla yaşamış gibi hissediyorum?
Adalet, türünün son örneği bir canlı misali yok edildi.
O kadar çok çalıp,çırpmışlar ki harca harca bitiremiyorlar.
Kat trilyonluk villayı, onların deyimiyle para üstleriyle alıyorlar.Para üstleri bir trilyonlar!
Senin,benim rüyamızda bile göremeyeceğimiz bir miktar.
Bilmediğimiz,tanımadığımız birşeyi görmemiz mümkün olmadığı için...
Vatan-millet için yaptık diyerek,senin inanmışlığından nemalanacak kadar pervasızlar!
Adamlar, birinci derece sit alanlarını, Çevre Bakanlığı'nın yetkilerini illegal bir şekilde kullanarak
üçüncü derece sit alanı gibi gösterdiler
üçüncü derece sit alanı gibi gösterdiler
ve kendilerine villalar, malikaneler yaptılar..
Milyar dolarlara yabancılara satıp,paravan şirketler üzerinden akladılar.
İstifa eden kendi bakanları bizzat itiraf ettiler.
"Bütün pis işlerini bize yaptırdılar ve her işte onun imzası vardı" diyerek.
Dershane vakası falan diyoruz ama pay bundan çok daha büyük.
Hafsalamızın alamayacağı kadar.
Başbakan da demişti hatırlarsanız:”Onlar ne istedi de vermedik.”
Kalplerdeki vicdanı kullanacak kadar menfaatçiler.
Bu,tanrıya şirk koşmak değil midir?
İnanan olsalar,bırakın tanrıya şirk koşmayı ,”mekruh”a yan gözle bile bakmazlar.
Samimiyetle verilen Selamün-Aleyküm'ü bile para kaçırma planları yaparken kullanacak kadar
hayasızlaşmışlar.Dil alışkanlığı onların ki,gönül değil.
Hepimiz kardeşiz diye şarkılarında bile atıp tutuyorlar.
Peki yandaş olmayanlara yaptıkları zulümlerin açıklaması ne?
İşlerine çomak sokanları ve sokma ihtimali olan herkesi etkisiz hale getirmek için hapislere
tıktılar.
Engelleri aşmak için yapılan her zulüm mübahtır anlayışı hangi inanca sığar?
Ki buna sebeptir Ortadoğu’nun onlara Vietnam olması;bozgunları,hezimetleri günaşırı devam ediyor.
Bir Dışişleri Bakanları var ki,bir ülkeye gidebilmek için vize alamıyor. Darısı iktidarlarının başına!
Birlikten,kardeşlikten kastı,onların,şizofrenik ve despotik hülyalarına ram-alet olanlarladır sadece ve bu kardeşliğin ömrü çıkarlarının ömrüncedir.
Kardeşliğe halel/tehdit unsuru tek şey kemik;”hamdolsun” bu aralar nereyi kazsan,nereye el atsan kemik fışkırıyor…
Kardeşini katledeni öven,ona öykünen gerçek kardeşine ne yapmaz ki;bırakın üvey kardeşleri
(Hrant Dink’in katilleri 7 yıl oldu bulunmadı,bile bile saklanıyorlar-kollanıyorlar…
Roboski'de insanlar katledildi.Müslümanlıkta cana kıymak var mıdır?
Bu edilen zulümlere,yapılan ayrımlara,alınan canlara,çalınan haklara sizde ortaksınız.
Bilmeyerek,farkında olmadan...
Artık gözlerinizi açın ve görün bu yaşananları.
Taraf tutmadan sadece insan gözüyle bakarak.
Aksi takdirde hiçbirinize,çocuklarımın haklarını helal etmeyeceğim.
"Yılan bin gömlek değiştirse de,varlığında-karakterinde zerrece bir değişimin olması sözkonusu dahi değildir;bunlar da öyle…
Deri-gömlek değiştirmek,koşullara uymak-yaşamak içindir;yılanlığından döndüğünün asla emaresi değildir.
"Bütün pis işlerini bize yaptırdılar ve her işte onun imzası vardı" diyerek.
Dershane vakası falan diyoruz ama pay bundan çok daha büyük.
Hafsalamızın alamayacağı kadar.
Başbakan da demişti hatırlarsanız:”Onlar ne istedi de vermedik.”
Kalplerdeki vicdanı kullanacak kadar menfaatçiler.
Bu,tanrıya şirk koşmak değil midir?
İnanan olsalar,bırakın tanrıya şirk koşmayı ,”mekruh”a yan gözle bile bakmazlar.
Samimiyetle verilen Selamün-Aleyküm'ü bile para kaçırma planları yaparken kullanacak kadar
hayasızlaşmışlar.Dil alışkanlığı onların ki,gönül değil.
Hepimiz kardeşiz diye şarkılarında bile atıp tutuyorlar.
Peki yandaş olmayanlara yaptıkları zulümlerin açıklaması ne?
İşlerine çomak sokanları ve sokma ihtimali olan herkesi etkisiz hale getirmek için hapislere
tıktılar.
Engelleri aşmak için yapılan her zulüm mübahtır anlayışı hangi inanca sığar?
Ki buna sebeptir Ortadoğu’nun onlara Vietnam olması;bozgunları,hezimetleri günaşırı devam ediyor.
Bir Dışişleri Bakanları var ki,bir ülkeye gidebilmek için vize alamıyor. Darısı iktidarlarının başına!
Birlikten,kardeşlikten kastı,onların,şizofrenik ve despotik hülyalarına ram-alet olanlarladır sadece ve bu kardeşliğin ömrü çıkarlarının ömrüncedir.
Kardeşliğe halel/tehdit unsuru tek şey kemik;”hamdolsun” bu aralar nereyi kazsan,nereye el atsan kemik fışkırıyor…
Kardeşini katledeni öven,ona öykünen gerçek kardeşine ne yapmaz ki;bırakın üvey kardeşleri
(Hrant Dink’in katilleri 7 yıl oldu bulunmadı,bile bile saklanıyorlar-kollanıyorlar…
Roboski'de insanlar katledildi.Müslümanlıkta cana kıymak var mıdır?
Bu edilen zulümlere,yapılan ayrımlara,alınan canlara,çalınan haklara sizde ortaksınız.
Bilmeyerek,farkında olmadan...
Artık gözlerinizi açın ve görün bu yaşananları.
Taraf tutmadan sadece insan gözüyle bakarak.
Aksi takdirde hiçbirinize,çocuklarımın haklarını helal etmeyeceğim.
"Yılan bin gömlek değiştirse de,varlığında-karakterinde zerrece bir değişimin olması sözkonusu dahi değildir;bunlar da öyle…
Deri-gömlek değiştirmek,koşullara uymak-yaşamak içindir;yılanlığından döndüğünün asla emaresi değildir.
Attıkları gömleğin teri,kiri ruhlarına öylesine sinmiş ki bunların;derilerini yüzsek nafile…
Tek yol,sandıkta bunları hak ettikleri yere yollamak"
Çok u-mutlu kalın.