Anal fissür, dışkılama esnasında anüste yırtılır tarzda ağrı ve kanama ile kendini gösteren çatlak şeklinde yaralardır. Genellikle kabızlık durumunda bir defada sert ve hacimli dışkılama sırasında aşırı ıkınma ile oluşmaktadır. Bazen cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, anal kanser veya anüse yönelik travmalar sonucunda da ortaya çıkabilmektedir. Ağrı genellikle dışkılama ile başlar ve saatler içerisinde azalarak geçer. Kanama ise tuvalet kâğıdında çizgi şeklinde kırmızı kan görülmesi şeklindedir.
Lifli beslenme ve bol su tüketimi önemli
Makat bölgesinin muayenesinde kolaylıkla tanı konulabilen anal fissür rahatsızlığının ilk basamak tedavisinde beslenme düzeninde yapılan değişiklikler gelmektedir. Uygun diyet düzenlemesi ve bol su tüketilmesi ile dışkının yumuşak hal alması amaçlanmalıdır. Bol su ile birlikte sulu sebze yemekleri, salata ve meyve gibi bol lifli gıdalar tüketilerek, gerekirse dışkı yumuşatıcı özelliği olan şurup, toz veya drajeler kullanılmalıdır. Katı dışkılama anal fissürün gelişme ve devamına yol açabildiği için, yeterli su ve lif alımının sağlanması ilk basamak tedavisinin başlıca unsurudur. Bunların yanı sıra ağrı kesici ve kas gevşetici kremler tedaviye eklenebilmektedir.
Botoks ile tedavi edilebiliyor
Beslenme düzeninde yapılan değişikliklerin faydalı olmadığı durumlarda estetik uygulamalarda sıkça kullanılan botoks enjeksiyonu tedavide gündeme gelebilmektedir. Anal bölge kaslarına yapılan botoks enjeksiyonu ile kasların yaklaşık 6 ay gevşemesi ve kan dolaşımının artarak yaranın iyileşmesi sağlanır. Muayenehane şartlarında anestezi gerektirmeden 5 dakikalık bir işlem olan botoks uygulamasından sonra hastalar günlük hayatlarına dönebilmektedirler. Hastaların önemli bir kısmı botoks enjeksiyonu ile tedavi edilebilmektedir.