Her yolun bir başlangıcı ve bir de sonu olmuştur.
Nihayet, Demokrasi tramvayının son durağına yaklaşmış bulunmaktayız.
Durağın ismi ise, “Sağlam İrade”
Burada ne kadar bekleriz, belli değil!..
Bu saatten sonra başka vasıta gelir mi, bilinmez.
Bilinen bir gerçek var ki, artık gücü elinde bulunduranlar her türlü yetkiye sahipler.
Bu sınırsız yetkileri kullananlar “Kırk katır mı, Kırk satır mı?” diyerek insanların gözlerinin içine bakıyor.
Hafta sonu Gebze Kültür ve Dayanışma Derneği’nin Eskihisar’da düzenlemiş olduğu yemekli toplantısına katıldım.
Toplantıya katılanların bir çoğu orta yaşın üzerinde insanlardı.
Herkes, her şeyin farkında.
Buna rağmen insanlarda, halen daha bir umursamazlık var.
Tek başına güç olunmuyor.
Herkesin özel isteğine göre hayaller gerçekleşmiyor.
Bu şartlar altında yapılabilecek tek çıkış yolu; ortak noktalarda, azami müştereklerde buluşmaktır.
Fatih Sultan Mehmet, Bizans’ın elindeki Topkapı Sarayı’nı ele geçirirken, Bizanslı komutanlar meleklerin cinsiyetini tartıştığını hep söylenir.
Bu durumun doğruluk ve yanlışlık derecesi hiçbir zaman ispatlanmış değil.
Aradan geçen onca zamana rağmen, bu Atasözü güncelliğini koruya gelmiştir.
Sanırım bu söz en fazla Sosyal Demokratlar için geçerlidir.
Ellerine geçen her fırsatı birbirleriyle ayrışarak kaybetmişler.
Yerel yönetimler siyasetin ve demokrasinin en önemli temel yapı taşıdır.
İnsanlar siyasete ve yönetime burada katılım sağlar.
Birkaç kişinin egemenliğine giren siyaset, insanların kendisini ifade edebileceği alanları daralttı.
Bu yüzden insanlar farklı kulvarlara yönelmeye başladı.
Birbirine tahammül edemeyen farklı görüşlerin bir arada buluşması gün geçtikçe zorlaştı.
Bu durum yeni karşıtlıklar yarattı.
İnsanlar kendini dar alanlara hapsederken, birileri her türlü yolsuzluğu, yasal olmayan işleri rahatlıkla gerçekleştirme fırsatı buldu.
Bu seçimler Demokrasi güçleri için önemli bir fırsattır.
Bu durumdan mağdur olan herkes yan yana, omuz omuza gelmeli, yaşanan süreci doğru değerlendirmeli…
Aksi halde hiç kimsenin söyleyecek sözü kalmaz.