Alt yapısı olmayan şehirlerde bir dizi güçlüklerle karşılaşmak mümkün.
Pazartesi günü gazete ve matbaamızın ihtiyaçları için aracımız Topkapı’ya gitti.
Gebze’den Topkapı’ya tam üç saatte ulaşabildi.
Bir de bu işin geri dönüşü vardı.
Geri dönüş macerası gidişten daha sıkıntılı oldu.
E-5 Feniş’ten başlayan araç kuyruğu trafiğin kilitlenmesine neden oldu.
Aynı durum GOSB Balçık yolunda hergün sabah akşam saatlerinde benzeri sıkıntılar yaşanmakta.
Bu konuyu en az 20 kez köşemde tekrar ettim.
Amacım suçlu aramak veya birilerine itham etmek değil.
Buradaki esas sorun ortak çözüm konusunda buluşabilmektir.
Kavga ederek hiç bir konu çözülmüyor.
Öyle ise yaşadığımız sıkıntıları en asgariye indirmek için dialog yollarını geliştirmektir.
En az 8 yıldır bu ülkede kavga görüntüleri yaşanmakta.
Buna rağmen hiç bir sorunumuzu çözemedik.
Toplu taşımacılık minübüslerle yapan gelişmiş bir ülke göremezsiniz.
Biz de ise yerel yönetimler küçük araçlarla taşımacılık yapanları teşvik ediyor.
Hem çok para harcıyoruz, buna karşı gideceğimiz noktaya ulaşmakta binbir sıkıntı yaşıyoruz.
Az bir yağmur yağdığında trafik alt üst oluveriyor.
Kar yağdığında sokağa çıkamıyoruz.
Herşeyin en kestirme yolu resmi kurumları tatil ederek hayatı durdurarak işin kolayına kaçıyoruz.
Halbu ki, toplu taşımacılığı, raylı sistemi tamamlamış olsak hem yaşamımız daha kolaylaşmış olur hem de daha ucuza eziyetsiz bir şekilde gidecek olduğumuz yere ulaşmış oluruz.
Bu yüzden zaman geçirmeden ulusal ve yerel kaynaklarımızı devreye sokarak toplu taşımacılık konusuna ağırlık vermeliyiz.
Aksi halde sen yaptın, ben yapmadım konusu kayıkçı kavgasına döner.
O zaman hepimiz kaybetmiş oluyoruz.