Bazan zamanı durdurmak geçer insanın aklından.
Nice kıyımları unutup yaşamı çoğaltmak anlamsızlığın gerisinde duran bir boşlukta anıları gizli bir yere koymak.
Peki kaç yıl oldu Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Hrank Dink gibi aydınların katledilişi.
Diyarbakır’da öldürülen Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın öldürüldüğü gün tazeliğini koruyor.
Hepsi bu ülke için birer değerdi.
Yaşamın hangi derinliklerindeyiz.
Bazan umut çoğu kez acı ve hüzün topluyoruz.
Umutlarımızı çoğaltmak, insanca yaşamak, temiz bir havayı solumak gibidir.
Bizim için demokrasi ve özgürlük yaşamın ta kendisidir.
Onca insanımızı kör ve karanlık terörün ellerine teslim ettik.
Dahası var hayatın akışını seyrettik.
Hiç birşey olmamış gibi davrandık.
Her karanlık bir başka karanlıkla örtüldü.
Tüm karamsarlıkları bir kıyıya bırakıp aydınlığa koşmak istiyorum.
Önceki gün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı “Laiklik yeni anayasada yer almamalı” ifadesini kullandı.
Laiklik olmasa ne hale geleceğimizi bilerek yapılan bir açıklamalar bunlar.
Aslında esas hedef laiklik olduğunu her fırsatta dile getiriyorlar.
Artık önlerinde tek engel laiklik kaldı!
Onun da ismi kaldı, uygulamada böyle birşey yok.
Ona bile tahamül edemiyorlar.
Din devleti olmak bu ülkeye ne kazandırır.
Dünya’nın bütün geri kalmış ülkeleri laiklik ile yönetilmeyen ülkelerdir.
Hesapta Dünya’da laiklik ile yönetilen üç ülke varmış;
Bu kadar yanıltıcı bilgiyi nasıl söyleyebiliyorlar.
Hiç birşeye saygıları yoksa oturdukları makamlara saygı duysunlar.
Dünya’da yaşayan bir buçuk milyar müslüman var.
Tahmini olarak 60’a yakın müslüman ülke var.
Bu ülkelerin toplamının üretmiş olduğu ekonomik değer bir Almanya kadar etmiyor.
Dünya’yı ve ülkeleri kalabalık nüfuslar değil akıllı ve bilgi toplumları yönetiyor.
Cehaleti getirmekle övünen dünyada kaç tane seçimle gelmiş yönetici var.
AKP iktidarını oyları ile seçilmiş meclis başkanı tek başına böyle bir açıklama cesaretini gösteremez.
Eğer AKP iktidarı meclis başkanı gibi düşünmüyorsa meclis başkanının istifasını istemeli.
Öyle hem nalına hem muhuna vurarak dar alanda top çevirmek insanların zekasıyla alay etmektir.
Madem o kadar cesaretlisiniz çıkın toplumun önüne “biz laikliği kaldırmak istiyoruz bize ona göre oy verin” diyerek halktan destek isteyin.
Devlet gücüyle toplumu korkutarak teslim almaya kalkışmak demokratik rejimlerde olmaz.
Bu ülke insanı baskılara boyun eğeceği düşünülüyorsa yanılıyorsunuz.
Unutulmamalı ki, laiklik bu ülkenin çimentosu ve harcıdır.
Toplumu ayrıştıra ayrıştıra bugünlere gelindi.
Artık bundan sonrası yok!