Türkiye Komünist Partisi (TKP) siyasete, sokaklara ve mücadeleye geri dönüşünü ‘’Saray diktatörlüğüne geçit vermeyeceğiz’’ sloganıyla başlattığı çalışma ile duyurdu.
TKP adına yapılan açıklamada, 2014 yılında yaşanan bölünme ve sonrasındaki gelişmeler hakkında bilgi verilerek, yeniden TKP ismiyle siyasete dönüşle birlikte başlatılan ‘’başkanlığa hayır’’ çalışması hakkında değerlendirmeler yer aldı. Açıklamada, yaşanan süreç ve gelinen nokta hakkında şu ifadeler kullanıldı: ‘’TKP, kurulduğu günden bu yana geçen yaklaşık 100 yıllık süre içinde olduğu gibi bundan sonra da sokaklarda, meydanlarda, kavganın en ön safında olmaya, gerici, faşist sermaye düzeniyle göğüs-göğüse mücadele etmeye kararlıdır. TKP, iki yıl önce parti içinde örgütlenen merkez hizbin tasfiye girişimine karşı durmuş, ancak partinin varlığını korumak adına o günün koşulları altında bir süreliğine siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kalmıştı. Yoluna başka isimle devam eden o hizip ekibi, partimizin varlıkları ve ismi hakkındaki spekülasyonları ve ayak oyunlarını sürdürmüş, imza koydukları protokolü ağır biçimde ihlal ederek ortadan kalkmasına sebep olmuştur.’’
‘Tüm haklar kullanılacaktır’
Ayrışma sürecindeki protokolün ortadan kalktığı görüşüne de yer verilen açıklamada; ‘’Bu, partimizin şimdiye kadar kullanmadığı tüm haklarını bundan sonra kullanacağı anlamına gelmektedir. Gizli kapaklı bir biçimde, tüm TKP delege ve üyelerinin onayı ve bilgisi olmadan, söz konusu grup ile heyetin ortak bir usulsüzlüğü sonucunda devlet güdümü ve koruması altında toplanan resmi TKP kongresi tümüyle hükümsüzdür. Resmi TKP adıyla tarihe geçmeyi hak eden bu muhteris ve hizipçi ekip, TKP üyelerinin yürüttüğü bildiri dağıtımı sırasında da polise şikayette bulunmuş, devrimcileri polise ihbar ederek korunma talep etmiş, böylelikle TKP saflarındaki cılız izlerini de tümüyle silmişlerdir. TKP ismini ve değerlerini kimin taşıyacağına salonda, resmi evraklar üzerinde ya da devlet nezdinde karar verilemez.’’ Denildi.