Tez Koop-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Engin Şimşek bugün geldiği konumda en ciddi yol ayrımlarından birini, TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde engelli kadrosunda işe başladığı süreçte yaşamış. Siyaseten milliyetçi kimliğiyle bilinen Şimşek, kendisini “solcu” sananlar temizlik işine verince o anki ruh haliyle işi bırakmaya karar vermiş ancak Şimşek’i o süreçte öyle az buz değil, “en solcu” diye tanımlanır şekilde solcular caydırmış ve konusu açıldı mı her sohbette, illaki kendilerini anar.
KOCAELİ ŞUBESİ OLACAK
İlerleyen süreçte Kocaeli Şubesi adını alması tasarlanan Tez Koop-İş Gebze’nin kasım ayında gerçekleşen 9’ncu genel kurulunda şube başkanlığına yeniden Engin Şimşek seçildi ancak şube tarihinde bir ilke imza atıldı, kongrede seçime Şimşek başkanlığındaki tek listeyle gidildi. İdari sekreterliğe Onur Tan Turan, mali sekreterliğe Ömer Aras, örgütlenme sekreterliğine Filiz Konur, eğitim sekreterliğine Erol Paracı seçilirken Müslim Şahin, Mehmet Zarga, Remzi Salihoğlu, Mehmet Potur ve Muharrem Çelik yedek üyeler oldu.
ŞİMŞEK’İN ŞUBEDE SON DÖNEMİ OLABİLİR
Yönetimin yedek üyelerini de tekrar hatırlatma gereği duyduk çünkü şube yönetiminin önümüzdeki süreçteki toplantılarına karar defterinde imza konumları olmamasına karşın yedek yöneticiler de dahil olacak. Engin Şimşek bu dönemi tamamladıktan sonra kenara çekilmek amacında. Yönetimin bu dönem neler yapacağını sorduğumuz Şimşek özetle, “Yönetimin ne yapacağını üyemize soran işyeri temsilcilerimiz belirler” dedi:
SÜREKLİ İSTİŞAREDEYİZ
- Bu dönem için ne tür çalışmalarda bulunmayı düşünüyorsunuz?
- Biz yönetimde sürekli istişare yapıyoruz. Ben tek başıma karar almam kolay kolay. Sadece yönetim kuruluna da danışmam. İş yeri temsilcilerine sorarım. Biz onlarla sürekli istişare yaparız. Pandemiden dolayı aksadı ama iki ayda bir temsilcilerle bir araya gelir, üyelerimizin varsa sorun ve beklentilerini direk onlardan dinleriz. Ne yapacağımıza dair karara o toplantılar yön verir. Onların getirdiklerine göre kararlar alırız.
YÖNETİM KURULU YEDEK
ÜYELERİYLE TOPLANACAK
- Bu dönem tüzüğümüzde olmamasına rağmen yönetim kurulunun toplantılarını, yönetimin yedek üyeleriyle birlikte gerçekleştireceğiz. O arkadaşlarımızın düşünceleri de karar defterine yazılacak. Sadece imzaları olmayacak. Dolayısıyla bu dönem daha geniş bir heyetle, önceden olduğu gibi yine hep beraber karar alacak ve hayata geçireceğiz.
SGK, GTÜ VE GENÇLİK
SPOR’DA DA ÖRGÜTLENİYORUZ
- Birçok kamu kuruluşunda da idarecilerle birlikte sendika değişikliğine gidiliyor. Sendikamız tercih edildi. SGK’dan 100’ün üzerinde üye geldi. Gebze Teknik Üniversitesi’nin tamamı bize geldi. Bu dönem Gençlik Spor Müdürlüğü de bizde olacak, 350’nin üzerinde üye gelecek. Dağınık konumlarda oldukları için toparlamak biraz zor ama üstesinden geleceğiz.
SİZ İŞÇİYE GÖRÜNECEKSİNİZ
İŞÇİ DE SİZİ GÖRECEK
- Kamuda da taşeronluk hayli yaygınlaştı. Sıkıntısını çekiyor musunuz?
- Biz işçiyi kadrolu veya taşeron diye ayırmıyoruz. Tüm organizasyonlarımıza, etkinliklerimize dâhil ediyoruz. Çalıştığı birimde müdürüyle sıkıntısı vardır, gidermeye çalışıyoruz. Sendikamızın tüm promosyon ürünlerinden, onları da faydalandırıyoruz. Zaten sahada da çok güçlüyüz. Gebze Teknik Üniversitesi’ndeki örgütlenme çalışmamızda da işçiler, üzerlerindeki ağır baskıya ve idarecilerinin telkinlerine karşı onları dinlemedi ve sendikamıza üye oldu. Çünkü sahada görünen, inandırıcıdır. Sendikacılığın aslında ana kuralı bu. Siz görünür olacaksınız. İşçi sizi görecek.
BOYNER’DE YETKİ ALMAK
ÜZEREYİZ. ZARA’DA DEVAM…
- Kamunun haricinde marketlerde örgütlenme sahanıza giriyor?
- Üretimin olduğu fabrikalarda örgütlenmek, bizim işkolumuza düşmüyor. Sendikamızın iş kolunda neresi denk geliyorsa, zaten onlarla ilgili çalışma yapıyoruz. Boyner Mağazaları’nda bir çalışmamız var devam eden. Boyner’de de yetkiyi alacağız gibi. Zara Grup’ta da örgütlenme çalışmalarımız devam ediyor.
Tez Koop-İş Gebze’de bu dönemin yönetimi 2020 yılının kasım ayındaki kongrede bir arada. - Soldan sağa – Ömer Aras, Onur Tan Turan, Engin Şimşek, Filiz Konur, Engin Paracı
**
Hükümet’e oy verdiler ama
o baskıya boyun eğmediler
İŞSİZLİK VE ÇOCUKLARININ
GELECEĞİYLE TEHDİT EDİLDİLER
- Öz Büro-İş Sendikası’nın da TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde örgütlenme çabası içinde olduğu geride kalan dönemi kısaca değerlendirir misiniz?
- Sadece geride kalan dönem değil son altı yıl gerek sendikamız gerek şubemiz açısından zorlu geçti. Bizim Kocaeli’de en büyük işyerimiz tamamı bizim üyelerimizden çalışanların olduğu TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi. TÜBİTAK’ta Hükümet destekli bir sendikanın saldırıları oldu. İşvereni de arkasına alarak örgütlenmeye yönelen sendikaya, böyle bir haklarının olmamasına rağmen yerler verildi. İnsanlar işsizlikle, bir anlamda çocuklarının geleceğiyle tehdit edildi.
HÜKÜMET’E OY VERDİLER AMA
BASKILARA PES ETMEDİLER
Dört yıl bu yapılanmaya karşı resmen bir ‘kavga’yla geçti. Ve dört yıl içinde biz şunu gördük: Her ne kadar Türkiye’de siyasi ortam farklılaşmış olsa da, TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde ağırlığı mevcut Hükümet’e de oy vermiş arkadaşlarımız oluştursa da aynı kişiler bu sendikal dönüşüm girişimine onay vermedi, baskılara pes etmediler. Bu duruşta da insanların yüksek eğitim seviyesinin etkili olduğunu düşünüyorum.
YUKARIDA NE OLUP BİTTİĞİ
AŞAĞIDAKİNİ İLGİLENDİRMEZ
Yani o sendikanın TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde örgütlenmesi halinde ileride kendileri için zorluklar çıkacağının, hem yönetim hem sendikanın aynı iradeye bağlılığında ekmekleri ile oynanacağının, maaş düşüklüğünden tutunda çok farklı kayıplara uğrayacaklarının farkındaydılar. Yukarıda ne olup bittiği, aşağıdakini çok ilgilendirmez çünkü o kendi işine ve aldığı maaşa bakar. Neticede dört senelik bir kavganın ardından o yapıyı tamamen tasfiye ettik.
1000’İN ÜZERİNDE
ÜYE GİTTİ, GELDİ
- O süreçte hiç mi fire vermediniz?
- Çok ağır baskıların olduğu bu süreçte sendikamızdan diğer sendikaya, 1000’in üzerinde üye gitti. Sendikayı bilmeyen yeni mezunlar, Tez Koop-İş Sendikası’nın logosunu bile sevmeyen, haz etmeyenler, ‘Bunlar biraz kırmızı’ diye tavır alanlar, bizlere yönelik ön yargılı davrananlar oldu. Sonra arkadaşların çok büyük kısmı yine geri geldi. Sendikamıza yine üye oldu. O süreçte dahi hiçbir zaman, özellikle bizim Gebze yerleşkesinde çoğunluğu edinmenin yanına bile yaklaşamadılar.
BİZ HEP ONLARIN YANINDAYDIK
ONLAR DA BİZİM YANIMIZDA DURDU
- Çoğunluğu, TİS imza yetkisini kaybetme riskiniz olmadı hiç yani?
- Çoğunluğu edinmenin hiçbir zaman yanına bile yaklaşamadılar. Özellikle Gebze yerleşkesinde sendikacılık anlayışımız gereği; sabah saat 8’de çalışan arkadaşlarımızla beraber oraya gidiyoruz. Akşam 17.30’da onların mesaisi biterken bizimde mesaimiz bitiyor. Sürekli işçinin yanında yer alan bir sendika olmamızdan ötürü sendikamıza üye işçilerimiz de o zorlu ve baskılı süreçte sendikamızın yanında durmuştur. Ben hepsine bu duruş ve tavırlarından ötürü gerek şahsım, gerekse şube ve genel merkez yönetimlerim adına teşekkür ederim.
2019’DA TASFİYE OLDULAR
EYLÜL’DE TİS İÇİN BAŞVURDUK
- Öz Büro-İş tam anlamıyla ne zaman tasfiye oldu?
- 2019 yılı içinde tamamen tasfiye oldular diyebilirim. 30 Eylül 2020’de de yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri için yetki başvurusunda bulunduk. Bu süreçte diğer sendikaya geçen arkadaşlarımızın da sendikamıza geri dönüşü oldu. Birkaç kişi hariç hiçbirine zorluk çıkarmadık, herhangi bir tavrımız olmadı. Sendika veya sendikamız, bu gibi durumlarda ‘kan davası’ gütmez. Bilmediklerinden ve ağır baskılardan ötürü gittiler, döndüler. Ama bilerek davrananlar, sendikamızın aleyhine üstelik iftiralar yürüterek çalışanlar oldu. Onları tekrar üye kabul etmeyiz.
Tez Koop-İş Gebze Şube’de yönetim bir süre önceki olağan toplantısında bu dönemin işyerleri temsilcilerinin atamasını da gerçekleştirdi.
**
Anayasamızı çiğneyen 3-5
kişiyi yine üye yapmadık
BU DA O HABER SİTESİ VE
MUHABİRİNİN AYIBI OLSUN
- Bir haber sitesinde, 1000 kişinin üyelik başvurusunun ret edildiği yazıldı?
- 2020 yılının eylül ayında bir haber sitesinde sendikamıza yeniden üye olmak isteyenlerin, “Kara listeye alındınız” diye geri çevrildiğini öne süren asılsız bir haber yayınlandı. Haberde, 1000 kadar kişinin üyelik başvurusunun kabul edilmediği öne sürülmüştür. Belirttiğim gibi… Asla 1000 kadar kişinin değil, birkaç kişinin. Öte yandan ilgili habere dair yanıt hakkı diye de tanımlanan hakkımızı kullanıp düzeltme talebinde bulunduk. Ancak haberin muhabiri ne bu yanıt hakkımızı kullandırdı, ne de geri dönüş yaptı. Bu da o haber sitesi ve muhabirinin ayıbı olsun.
ANAYASA MAHİYETLİ
TÜZÜĞÜMÜZ GEREĞİ
- Birkaç kişi de olsa, yeniden üyelikleri kabul etmemenizin hukuki dayanağı nedir?
- Her sendikanın olduğu gibi sendikamızın da, sendikal anayasa içerikli tüzüğü var. Bir iş yerinde birlikteliği bozup, işçiyi daha güçsüz halde bırakıp toplu sözleşme yetkisini edinip imzalamaya yönelik çalışmalar oldu. Bunun için mücadele eden kişilerin tekrar sendikamıza dönmesi, sendikanın tüzüğüne aykırı. Bu tavır içinde olup üyeliğe yeniden kabul edilmeyenlerin sayısı da, bir elin parmaklarını geçmez. Bu tutumuza dair, şubemiz tarafından genel merkezimiz de detaylı olarak bilgilendirilmiştir.
SENDİKACILIĞI MESLEK
EDİNENLERDEN KAYNAKLI
- Öz Büro-İş’in TÜBİTAK MAM’daki örgütlenme çalışmasının bir dönem Tez Koop-İş’e şube başkanlığı yapmış kişi tarafından sürdürülmesine yorumunuz nedir?
- Öte yandan üzücü olan taraf şu: Bize detayına değinmek istemediğim, çok farklı teklifler geldi. Sınıfa ve emeğe olan saygımız, her şeyden önce kendimize olan saygımızdan dolayı böyle teklifleri ne yapacak, ne de bu tür tekliflerde bulunulacak insanlardan olmadığımızı söyledik. Sıkıntı burada sendikacılığı meslek haline getiren arkadaşlardan kaynaklanıyor.
**
“Abi başkan” değil
Abi olabilmek önemli
BURADA NÖBETÇİYİZ…
- Tez Koop-İş Gebze’nin kongreleri ekseriyetle iki adaylı olurdu. Son kongrede seçime yine şahsınızın başkanlığındaki tek listeyle gidildi?
- Şimdi biz burada nöbetçiyiz. Muhtemelen bir sonraki dönem ben de olmayacağım. Çünkü artık bende yoruldum. Arkamızdan gelen arkadaşlara biraz destek olalım. Sendikacılığı meslek olarak görürseniz, elinizden alındığı zaman ağlarsınız. Aslında siz hizmet ediyorsunuz. Güzel şeyler yaparsanız da zaten takdir edilirsiniz ve devam edersiniz. Güzel şeyler yapamıyorsanız, başaramıyorsanız, üyenizi ve işçinize yeterince dokunamadıysanız bu sefer insanlar görevi size değil daha iyi yapacağını düşündüğü başka bir arkadaşınıza verirler. Sonra denerler sizi. Bakarlar, ‘Getirdiğimiz götürdüğümüzden iyi değil o zaman götürdüğümüze haksızlık yapmışız biz tekrardan diğerini getirelim’ derler. Dönüşüm öyle olur. Çok nadirdir şahsımda ve yönetim kurulu üyelerimin şahsında, gidenin geri dönmesi…
ÇÜNKÜ SAHAYI BİZ TUTTUK
- İdari sekreterken 2009’da şube başkanlığına aday oldunuz, kaybettiniz. 2013’te düz üye olarak Çağdaş Duyar’ın listesinden yönetime, 2017 ve 2020’de başkan adayı olarak girdiğiniz kongrelerde yeniden başkanlığa seçildiniz?
- … Alican Altun’un şube başkanlığı döneminde, idari sekreterdim. 2009 yılında başkanlığa aday oldum. Celalettin Kurt’a karşı seçimi kaybettik. Kurt’un dört yıl içinde yaptığı eksiklerden kaynaklı, sahayı biz tuttuk. Disiplin kuruluna sevk edilenler dahil, dönemin şube yönetiminin kayıtsız kaldığı üyelerimizin sorunlarına yakından ilgilendik. Arkadaşlarımız, kongrede bize haksızlık yaptıklarını düşünmeye başladı. 2013 yılındaki kongrede ise Çağdaş Duyar başkanlığındaki yönetimle bizi tekrar geri getirdiler. Çağdaş Duyar’ın 2015’te genel merkez yönetimine girmesinin ardından, yönetim içindeki görev dağılımdan sonra şube başkanlığına getirildim. 2017 yılının ocak ayındaki kongrede Cafer Arslan ile yarıştım. 111 delegeden 104’ünün katıldığı kongrede 72 oyla şube başkanlığına seçildim. 14 Kasım 2020 Cumartesi günü gerçekleşen 9’ncu kongrede sandığa tek aday olarak gittim ve yine seçildim.
HİZMET EDİYORSAN KALIYOR
EDEMİYORSAN GİDİYORSUN
- Bu bir meslek değil. Üzerine basa basa söylediğim şey bu. Siz buraya ilelebet gelmiyorsunuz. İşinizi düzgün yaptığınız sürece burada kalırsınız. İşinizi yapamadığınız zaman size bu verdiği görevi geri alır. Başka arkadaşı görevlendirirler. Bundan sıkıntı duymanızı gerektirecek bir durum yok. Üzülecek bir durumda yok. Çünkü hizmet makamı burası. İşçiye hizmet ediyorsun. Edebiliyorsan kalıyorsun, edemiyorsan gidiyorsun. Gittin diye ağlamayacaksın. Bu temel doğrudan bakınca Öz Gıda-İş’in örgütlenme çalışmasında Celalettin Kurt şahsında eski bir şube başkanımızın olması, gerçekten üzücü.
NİYETİM BIRAKARAK ÇEKİLMEK
- Şahsıma nasip oldu, üçüncü dönem şube başkanlığı yapmaya başladım. Bu dönem bittikten sonra bana sorarsanız, çekilmek istiyorum. Ama yine aday olurum olmam, aday olurum da seçilmem ayrı mesele. Niyetim, seçilemeyerek gitmek değil. Bırakarak çekilmek. Kendi ekibimden arkadaşlarımla devam edecek yeni bir yönetim yapılanmasının destekçisi, sonrasında üye olarak yine sendikamın emrinde olmak. Bana ne zaman ihtiyaçları olursa, danışacak konuları olursa yanlarında olmak. Allah öyle bir duruma düşürmesin ama, ‘Gel’ dediklerinde gelmek. Bence mesela ‘abi başkan’ olmak değil, insanların abisi olabilmek.
**
Beni solcu zannedip
temizliğe verdiler
- Tez Koop-İş ile tanışmanız nasıl oldu?
- TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’ne 1993 yılında girdim. Benim sendikam ile tanışmam, bir hadiseden ötürü eski işyeri temsilcimizin bana verdiği yanıttan başladı. Daha doğrusu ben bir sorundan dolayı gitmiştim sendikaya. Dönemin temsilcisine anlattım: ‘Bunun böyle olmaması gerekir. Benim şu işimin halledilmesi lazım. Siz görüşür müsünüz’ dedim. ‘Abi olmaz falan’ diye ağız kuruttu. ‘Ama bakın size ayıp olur. Ben bunu alırım size ayıp olur’ dedim. ‘Alamazsınız’ dedi. Ben sendikaya rağmen merkez başkanlığına dilekçe yazdım ve istediğim şeyi aldım.
KÜTÜPHAHEDE HERKESİN
İŞİNE KOŞARDIM
- Sonrasında temsilci seçimleri vardı. TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nin kütüphanesinde çalıştığım için bütün oraya gelenlerle ahbaplığımız var. Ben herkesin her işine koşardım. Çocuğun ödevi olur onu yaparım. Üniversitede okuyan çocuğu vardır ona kitap alırım. Fotokopisini çekerim. Türkiye’nin neresinden gelirse gelsin kişilerle ilgilenirim. Ondan sebep günümüz itibariyle Türkiye’nin birçok üniversitesinde üst düzey görevde olan arkadaşlarım var.
BAŞ TEMSİLCİ SEÇİLİP
TEMSİLCİLİK YAPTIM
- Sonra bana neden sendikaya üye ve temsilciliğe aday olmadığımı sormaya başladılar. ‘Ben anlamam sendikadan falan. Bana uzak o işler’ dedim. Israrlar üzerine 2005’teki temsilci seçiminde aday oldum. Hepsini saygıyla andığım büyük abilerimin de aday olduğu seçimde, en yüksek oyu alarak temsilci seçildim. Aslında en yüksek oyu alanın baş temsilci olması gerekiyormuş. Dönemin şube başkanı kıvranmaya başladı. ‘Engin sen aldın tamam ama baş temsilciliği yapabilir misin, seni yapmayalım’ dedi. Bende, ‘Abi zaten bildiğim bir iş değil’ dedim ve sonra iş yeri temsilciliği yaptım. Bir dönem daha temsilcilik sonrası, ilk genel kurulda şube mali sekreteri olarak yönetime girdim.
ERTESİ GÜN İŞİ BIRAKACAKTIM
- TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’ne girişiniz nasıl oldu?
- 1993’t engelli kadrosundan girdim. Liseyi bitirmiştim ve üniversite öğrencisiydim. Beni solcu zannettikleri için temizlik işlerine yönlendirdiler. Ben işi ertesi gün bırakacaktım. Zaten engelliyim o şekilde iş yapamıyorum.
RECEP KARADENİZ VE TURAN
ABİDEN BÜYÜK DESTEK GÖRDÜM
O süreçte bana destek veren, bugün buralara kadar gelmemde etken olan iki kişiden biri Recep Karadeniz (SOL Parti Gebze İlçe eski Başkanı) diğeri Turan abidir. Onlarla çok ayrı bir hukukumuz var. Recep Karadeniz’in ve Turan abinin telkinleri olmasa ben o günlerde işi bırakacaktım.
KÜTÜPHANE MÜDÜRÜ
KÜTÜPHANEYE DAVET ETTİ
- 3 aylık deneme sürem sonrasında kütüphane müdürü geldi. Kütüphanede çalışacak birisini arıyorlarmış. ‘Sen eli yüzü düzgün arkadaşsın. Biz seninle çalışmak isteriz. Bizimle çalışır mısın?’ diye sordu. ‘Tabi’ dedim ve kadro değişerek oraya geçtim. O dönemin insan kaynakları yönetmeliğinde lise mezunları zaten belli gruplarla çalışıyordu. Ben üstelik şartlarım gereği açıktan üniversite okuyordum. Tahsil anlamında da en küçük bir engel veya olumsuzluk yoktu. Kütüphanede devam ettim.