Temiz futbol gün gelir Yuvacık’a da lazım olur

Aktan Uslu

Bilen bilir, bilmeyen okur da şimdi bilecek.

1994’te mesleğe adımımı ilk, spor muhabirliği ile attım.

Günümüzde de;

Fırsatını buldukça Gebzespor, Darıca Gençler Birliği ve Diliskelesispor’u sahadan takip etmeye çalışacak, aslında ayrı bir dal olan spor alanında, spor muhabirliği de yapmaya çalışacağım.

Rakiplerinden de detay olacak çünkü onların tabanı da, o habere internet gazeteciliği marifetiyle rahatlıkla ulaşabilecek.

Darıca Gençler Birliği’nin 4 Eylül ile oynadığı maçta da rakip takımdan fotoğrafını çekmemi isteyen kimseyi geri çevirmedim. Çünkü o fotoğrafa bir şekilde ulaşabileceğinin, o da farkında.

Sadece sporun değil hayatın diğer alanlarında da o haberciliği tutturup o veya bu sayıda Türkiye, hatta yurtdışı takipçisi sayısını arttırıyoruz ki o ilgi kurumsal olarak, Basın İlan Kurumu’nun kimi desteklerinden faydalanabilmek için de, yani “duygusal” ama temiz duygusal bir kaynağın temini için, önemli.

**

Tarafsız basın olmayacağına dair tezimi bir kez daha tekrarlayarak, şu örnekle pekiştirmekte fayda var.

Nasıl ki ulusal basın Milli Takım’ın sporun hangi dalında olursa olsun Milli takımlarımızdan yana tarafsa ve bu gayet doğalsa ve bu dünyada böyle ise…

Biz dahil ülkenin her yerindeki her yerel basın, “şehirlerarası” nitelikli liglerde kentinin takımından yana, taraftır.

Ancak bir iki kıstas önemlidir.

Örneğin geçen sezon Gebzespor ile Tayfunspor aynı gruptaydı. Gerek maç öncesi gerek maç sonrası haber ve yorumlarda, objektif olmak durumundaydık ve öyle olduk.

Bu sezon aynı tutumumuz, farklı bir ilçede olsa dahi bölgemiz dahilinde olduğundan sebep, Diliskelesispor için de geçerli.

Bu örneği şundan sebep verdim:

Bu düzlemde il geneli yayın yapan gazeteler ve haber siteleri; BAL 2’de ilimiz geneli tüm takımlara eşit mesafeli olmalıdır. Kocaeli dışı rakiplerle mücadelede taraf, kendi aralarındaki maçlarda objektif ve eşit mesafede olmalıdır.

Spordaki yayınını bu çizgide, bu duruşta sürdüren ilimiz basını için sözüm meclisten dışarı..

Ancak geçen sezonun ilk haftasında Değirmenderespor maçının öncesi ve sonrasında yaşanan hadiselerden ötürü..

Bence biraz da yönetimin meydanı çok boş bırakmasının, ses çıkarmamasının etkisiyle camia olarak günah keçisi ilan edildik.

Ve taraf olduğumuz durumlarda dahi; gözardı etmemiz gereken gerçek ortamı germekten uzak tutmak, rakip hukukuna saygı duymaktır.

Bugüne kadar yaptığım hiçbir haberde, tarafı olduğum Gebzespor, Darıca Gençler Birliği ve emsal konumda olanlarının rakiplerine karşı her zaman o duruşu muhafaza etmeye çalıştım.

Ta ki Yuvacıkspor – Gebzespor maçına kadar, ironi veya iğneleme dahi yapmadım.

Ama Yuvacıkspor’un aleni yazıyorum spor ahlakına aykırı tutumundan ötürü iki gün üst üste, başlıktan ama elbette adabıyla biraz “hırpaladım.”

Tribünde tadilat olduğu gerekçesiyle malum taraftarımızı almadılar. Galiba sezon sonuna kadar da sürdürecekler ama bence erdemliktir, yanlıştan dönmeliler.

Stadın başka tribünlerinde tadilat olabilir ama mevcut ve taraftarlarının maçı izlediği bölümde; bizim de hakkımız payımız vardır ve İslami konularla fazla ilgim, bilgim yok. Güvenilir bulduğum din insanlarına danışıp dinlemişliğim var: Söz konusu tutumları ile yanılmıyorsam, kul hakkına dahi girmişlerdir.

Geçen sezon Cankurtaran deplasmanı yaptım. Bahçelievler İl Özel İdare Stadı’ndan biliyorum.

Şayet hala aynı konumu sürüyorsa; Bozüyük Stadı’ndan oraya da deplasman yaptığımdan biliyorum.

Misafir takımlar; ev sahibi takımıyla karşı veya çapraz tribünde değil, bitişik nizamlı tribünlerde de yer alabilir.

Yuvacıkspor’un bu tutumu; ahlaki değildir ve futbolu kirletmekte, şaibe bulaştırmaktadır.

Şayet bize özelse; onu da sineye çekeriz çünkü biz özde değil sözde, büyük bir camiayız.

Arada imajımızı bozanlarımız da olmuştur ama bu camiaya zeval getirmez. İstisnalar kaideyi bozmaz.

Üzerimize oynanan “Kurtlar Vadisi” senaryolarından illallah etsek de, yanlışı emsal almayız.

Örneğin; geçen sezon biz kapatma cezası aldığımızda savunmamız bile ret edilirken..

Cankurtaran maçı sonrası aldığı kapatma cezasını paralıya çeviren İnegöl Kafkas’ı kutlamaz, alkışlamayız yani en azından şahsım adına öyle: Çünkü şampiyonluğuna şaibe, leke bulaşmıştır.

Temiz futbola bir gün onlar da ihtiyaç duyacak ama kirli futbola sağladıkları katkıdan sebep, gün gelir de arayacak olurlarsa, nafile olacaktır.

BAL dünyanın en adaletsiz ligi.

Gebzespor dahil beş ilimiz temsilcisinin de malum, düşme riski var.

Ama Yuvacıkspor’un düşme riski, sanki biraz yüksek.

Kentlileri ile çekişirken futbolun kirli yüzüne, ayak oyunlarına maruz kalırsa feryat figan edecektir ama şunu unutmamalılar.

Temiz futbol gün gelir Yuvacık’a da lazım olur.

Onun için daha fazla kirletmemeli, o tribünde misafir ekip uygulamasına adabıyla ve futbol ahlakı gereği bir an önce geçmelidir…