Tehlikenin farkında mısınız ?

 

Eyvahhhhh, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2015 yılının, Türkiye için güçlü ve dengeli bir büyüme döneminin başlangıç yılı olacağını söylemiş.

Bunun açık ifadesi şu;

‘’2015, Türkiye’deki emekçiler ve yoksullar için 2014’ten daha zor geçecek……’’

Başçı, bu sözde müjdeyi, haber manüpilasyonunda AKP’nin kadrolaşması sonrası sınır tanımayan Anadolu Ajansı (AA) aracılığıyla vermiş. AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, ‘’Türkiye için 2015 fırsatlar barındıran bir yıl olarak başladı’ girişini yapan Başçı, devamında da şunları söylemiş:

"2015 yılında Türkiye için güçlü ve dengeli bir büyüme döneminin başlangıç yılı olacak nitelikte gelişmeler var. Dünyanın geri kalanının durumunu biliyoruz ve takip ediyoruz. Fakat Türkiye için dünyanın tam tersine, güçlü ve dengeli bir büyüme sürecinin, belki de yıllar sürecek sağlıklı bir büyüme sürecinin başlangıç yılı olma ihtimali var. Bu büyümenin reel altyapısını hükümetimizin açıkladığı ve açıklamakta olduğu yapısal dönüşüm programı oluşturacak. Bir de büyümenin finansal altyapısı var. Bunu da, finansal istikrar komitesinde hükümetimizle ve ilgili kurumlarımızla birlikte belirlediğimiz strateji oluşturacak. Dolayısıyla bir reel tarafı var, bir finansal tarafı var. Şimdi güçlü ve dengeli büyümenin finansman stratejisi üç temel sac ayağına dayanıyor. Bunlar düşük enflasyon, düşük reel faiz ve basiretli borçlanma olarak özetlenebilir. Bu üçünden birisi olmazsa olmaz. Güçlü ve dengeli büyüme için bu üç şartın hepsinin aynı anda ve bir arada sağlanması gerekiyor." 
Bu ifadeleri şöyle okumak gerekir…

Bu büyümenin yapısal dönüşüm programından, bugüne kadar olduğu gibi çalışanlar, emekliler, yoksullar ve tüm emekçiler için daha fazla yoksullaşma ve kemer sıkma çıkacak. Düşük enflasyon hedefi tutturulsa bile bu dar gelirli ve yoksullar, emekçiler için belirleyici bir kriter olmaktan uzak. Çünkü, az da olsa enflasyondan söz ediliyor. Düşük reel faize gelince, bunda da kaybeden küçük tasarruf sahipleri olacak, bu besbelli. Basiretli borçlanma dedikleri ise halkın biraz daha borç batağına çekilmesidir.

Bunlara mı sevineceğiz ?

Tehlikenin farkında mısınız ?

Büyüme adı altında, koskoca bir halkı yoksullaştırmanın çeşitli formüllerini hayata geçirmekten geri adım atmıyorlar.

Hırsızlıklar,

İnsanları öldürmeler,

Soygunlar,

Yalan talan yetmiyormuş gibi çocuklarımızın geleceğini çalan adımlar da cesaretle atılıyor. Pes yani, bu kadar cahil cesaretine sahip başka bir siyasal akıl, dünya üzerinde bulunamaz. Bu tür aklın arkasındaki modellere diktatörlük denir.

Hukuksal ve sosyolojik yapısı hazır olan diktatöryal sistemin psikolojik ve ekonomik altyapısı için de var güçleriyle çalışıyorlar.

Bunu yapanlara anımsatmadan bitirmeyeceğim. Biliyorum ki, milyonların sesi kulaklarınızda hep çınlıyor, sizi hep ürkütüyor. Unutmayın ki, ‘’BU DAHA BAŞLANGIÇ’’ sloganının altı dopdolu…